loading
close
SON DAKİKALAR

Hedefteki liderler; Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu

İmambakır Üküş
Tarih: 22.04.2022
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş; Eğer bu otoriter ve baskıcı rejimden kurtulmak istiyorsak mümkün olan en geniş “demokrasi bloğunu” kurmak gerekiyor. Dünü öne çıkararak bugünü kaybetmeye değil; dünü unutmadan bugünü kazanmaya odaklanmak gerekiyor.

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan partiler herkesin eleştiri odağı.

AKP ve Erdoğan onları “davaya ihanetle” suçluyor.

Sol ve Muhalif çevrelerde ise “20 yıllık AKP iktidarının suç ortağı” olarak eleştiriliyor.

Dolayısıyla herkesin eleştiri odağında Babacan ve Davutoğlu var.

***

AKP Türkiye’de otoriter ve baskıcı bir rejim kurdu.

Her geçen gün bu baskıcı ve otoriter rejim daha da beter hale geliyor.

Hiçbir yasanın veya anayasanın artık bir anlamı veya yaptırımı yok.

Her şey “tek adam” iradesine tabi kılınmış durumda.

***

AKP çok uzun bir zamandır kaybediyor.

7 Haziran seçimlerinden bu yana ise artık tek başına iktidar değil.

Bugün bir AKP iktidarı yok.

Bugün koalisyon iktidarı var.

***

7 Haziran’dan bu yana AKP seçimden birinci parti çıksa da artık tek başına iktidar olamıyor.

Artık AKP koalisyon oluştursa da iktidar olamayacak durumda.

Özellikle 31 Mart seçim sonuçları artık AKP ve MHP içinde bir gelecek olmadığını ortaya koydu.

İstanbul’u, Ankara’yı kaybeden AKP ve MHP bloğu Türkiye’yi de kaybedecek görünüyor.

***

İstanbul ve Ankara başta olmak üzere AKP ve MHP bloğunun kaybı AKP içinde büyük bir ayrışma ve kopuşun kapısını açtı.

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu AKP’den istifa ettiler.

Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu kopmakla kalmadılar.

Ayrı ayrı iki parti kurdular.

***

Babacan ve Davutoğlu’nun partisine yönelik en önemli “itiraz” AKP içindeyken ses çıkarmadıklarına yönelik oldu.

Ne 16 Nisan referandumunda ne de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde açık bir itirazda bulunmadılar.

Ayrıca ayrılış ve kopuş sürecinde de sağlıklı özeleştiride de bulunmadılar.

Dolayısıyla eleştirilerin odağı oldular.

***

Sol ve muhalif çevrelerse AKP’nin 20 yıllık iktidarının sorumlusu olarak eleştirilerde bulunmaya devam ediyor.

Halbuki bugün sorun kimin geçmişte ne yaptığı veya söylediği değil.

Bugün sorun bu otoriter ve baskıcı rejime karşı mücadele etmek.

Dolayısıyla Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun dün ne söyledikleri değil bugün ne yaptıkları her şeyden daha önemli.

***

Eğer bu otoriter ve baskıcı rejimden kurtulmak istiyorsak mümkün olan en geniş “demokrasi bloğunu” kurmak gerekiyor.

Eğer Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu bu baskıcı ve otoriter rejime “itiraz” ediyorsa bu “itiraz” çok değerli ve önemlidir.

Dünü öne çıkararak bugünü kaybetmeye değil; dünü unutmadan bugünü kazanmaya odaklanmak gerekiyor.

***

Türkiye’nin geleceği kimsenin tekelinde değil.

Ayrıca hiç kimsenin tek başına AKP ve MHP bloğunu seçimde tek başına yenmesi mümkün de değil.

Aynı şekilde AKP’nin de seçimleri tek başına kazanması da mümkün değil.

Hatta AKP’nin MHP ile bile seçimleri kazanması mümkün görünmüyor.

***

Dolayısıyla bu seçimlerde herkesin herkese ihtiyacı var.

Kimsenin kimseyi yok sayma lüksü yok.

Kimsenin Türkiye’nin aydınlık geleceğini kişisel veya siyasal hırslarına kurban etme lüksü yok.

Bir tek oyun bile kıymetli olduğu bir seçime doğru gidiyoruz.

***

Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var…

Türkiye’nin demokratikleşmeye ihtiyacı var.

Türkiye’nin hukukun üstünlüğüne ihtiyacı var.

Türkiye’nin otoriter ve baskıcı rejimden kurtulmaya ihtiyacı var.

***

Kimin cumhurbaşkanı olduğunun bir önemi yok.

Kimin milletvekili olduğunun bir önemi yok.

Hangi partinin ne oy aldığının bir önemi yok.

Önemli olan baskıcı ve otoriter bu rejimden kurtulmaktır.

***

Önemli olan AKP MHP bloğunun kaybetmesi…

Önemli olan demokrasi güçlerinin kazanması…

Gerisi boş laf…

İmambakır Üküş

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları