loading
close
SON DAKİKALAR

Her yer Samandağ her yer iktidar

İmambakır Üküş
Tarih: 23.09.2013
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; Hatay halkının sokağa yansıyan öfkesi ve isyanı bu kez CHP ile birleşebilecek durumda…

Suriye ile “Savaş” politikasının Hatay’ı ne hale getirdiği ortada…

Mardin, Urfa, Gaziantep ve Hatay AKP’nin Suriye’ye düşmanca politikasının acı sonuçlarını yaşıyor…

Suriye’yle olan sınırlar “fiilen” ortadan kalkmış durumda…

Bölgede “güvensizlik” her yere sinmiş…

***

Cilvegöz ve Reyhanlı saldırılarıyla birçok yurttaşlarımız can verdi…

Üzerinden aylar geçmesine rağmen hala toplumu “ikna” eden bir açıklama yapılabilmiş değil…

Gaziantep ve Şanlı Urfa El Kaide ve El Nusra benzeri terör örgütlerinin merkezi durumunda…

Hatay’daki bazı kamplar ve bazı “Özel ev”lerin de yine El Kaide ve El Nusra tipi örgütlerin “karargah”ları oldukları biliniyor…

***

Hatay, Suriye ile tarihsel, kültürel ve sosyolojik bağları güçlü bir kent…

Hatay halkının “akrabaları”nın yaşadığı, Suriye ile Türkiye’nin düşmanca politikaları bölgede büyük bir “güvensizlik” yaratmış durumda…

Hele Suriye’deki Arap Alevilerin ciğerlerini ve yüreklerini çıkarıp yiyen El Kaide ve El Nusracı örgütlerin Hatay’da çöreklendiğini düşündüğünüzde sorunun farkında olursunuz…

***

Ama Hatay artık yalnızca Suriye ile sorundan dolayı gündemde değil…

Hatay artık direnişin ve isyanın kenti…

Gezi direnişiyle birlikte, artık yeni bir Türkiye yeni bir Hatay var…

Bütün Türkiye’ye yayılan Gezi direnişlerinin en etkilediği kent Hatay oldu…

Önce Hatay’daki direnişte polis saldırısında Abdullah Cömert öldürüldü…

Bu direnişi daha da büyüten bir etki yarattı…

On binler günlerce sokaklarda mücadeleyi sürdürdü…

Daha sonra Eskişehir’de yine polis ve sivil çetelerce Ali İsmail Korkmaz vahşice öldürüldü…

Ali İsmail Korkmaz da Abdullah Cömert gibi Hatay’ın “Asi” çocuğuydu…

Ali İsmail Korkmaz’ın öldürülmesi, Hatay’da tepkileri doruğa çıkardı…

Ali İsmail Korkmaz’ın cenaze töreni on binlerin isyan çığlığı oldu…

***

Gezi direnişi İstanbul’da başladı ama bütün Türkiye’de sürdü/devam etti…

İstanbul’da gezi direnişi sokak eylemlerinden “park forum”larına evrildiğinde bile Hatay’da sokak eylemleri devam etti…

ODTÜ’de ağaçların İ. Melih otobanı için kesilmeye başladığında da bütün Türkiye ODTÜ için ayaktaydı…

Yine ODTÜ direnişiyle dayanışma için yapılan Hatay’daki eylemde yine polis saldırısıyla bu kez Ahmet Atakan öldürüldü…

Hatay bu direnişler sürecinde üç “asi” ve “yiğit” gencini polis saldırısıyla toprağa veriyordu…

***

CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Hatay gezisi işte bu ortamda gerçekleşti…

Türkiye’nin Suriye politikası iflas etmiş, Tayyip Erdoğan’ın Suriye düşmanı politikası çökmüş durumda…

Esad’ın kalacağı konuşulurken bütün dünya şimdi Başbakan Tayyip Erdoğan’a gün sayıyor…

Savaşa karşı öfkenin büyüdüğü koşullarda CHP’nin Savaşa karşı politikası Hatay’da halkta karşılık bulmaya başlamış durumda…

***

Hatay halkının sokağa yansıyan öfkesi ve isyanı bu kez CHP ile birleşebilecek durumda…

Hatay’da ki direnişin etkisi çok açık…

Direniş hem halkı harekete geçirmiş durumda…

Hem de Halkla CHP arasındaki kopukluğu giderecek bir işlev görmüş durumda…

***

Hatay merkezden Samandağ’a girişe ve “Hz. Hızır” makamına gidişe kadar halk CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sokakta karşıladı…

İnanılmaz bir coşku, öfke ve inanç vardı insanlarda…

Sokaklara dökülen ve CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu karşılayan on binlerin iktidara olan öfkesi çok açıktı…

Yaşlı, genç; kadın-erkek ve çocuklardan oluşan on binler AKP iktidarından hesap sorulmasını istiyordu…

Gerçekten görülmeye değer görüntüler vardı…

Yolun iki tarafında insanlar ellerinde kolonya şişeleri, pirinç torbaları ve “Bahur”larıyla bekliyordu…

Kemal Kılıçdaroğlu konvoyuna yolun iki yanına dizilen halk ellerindeki kolonya şişelerinden kolonya döküyorlardı…

Nazara ve kötülüklere karşı koruma ve bereket/bolluk için konvoya pirinç serpiliyordu…

Yine nazara ve kötülüğe karşı halkı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu koruması için yolun iki yanında halk elinde “Bahur”larıyla (bir çeşit tütsü) bekliyordu…

***

Samandağ Belediye Başkanı Mithat Nehir CHP’ye katıldı…

2009 seçimlerinde ÖDP’den seçilen Mithat Nehir’in CHP’ye katılması çeşitli tepkilere yol açtı…

Bir yanda katılması coşku yaratmış durumdaydı…

Ve bu coşku alana ve halka yansımış durumdaydı…

Bir diğer yanda ise CHP ilçe örgütünde çeşitli tepkilere ve kırgınlıklara neden olmuş durumdaydı…

Nedense CHP çok kolay yapabileceği bu “katılım” ve “birleşme”yi en “zor” şekilde yaptı…

Yerel seçimlere adaylık süreci başlamadan önce yapılsaydı daha “kolay” olacak bu “süreç” kırgınlıklarla başladı…

Ama ne olursa olsun, artık “geriye” bakma zamanı değildi…

AKP’nin baskıcı ve Otoriter iktidarına karşı büyük bir mücadele içinde olacağımız şu günlerde mücadeleyi “kimin belediye başkanı, kimin meclis üyesi” indirgemek olabilecek en büyük “hata” olacaktır…

Hatay il örgütü, Samandağ ilçe örgütü ile milletvekilleriyle birlikte bu sorunlarında üstesinden gelinebilir…

***

CHP halkın bu ilgisine ve sevgisine layık olmak zorundadır…

Gerçekten herkesin Samandağ ve Hatay’daki sokaktaki insanlarla konuşmasını çok isterdim…

O coşkuyu, O inancı, O umudu herkesin görmesi gerekirdi…

Umutla, inançla, coşkuyla en önemlisi öfkeyle halk sokaklardaydı…

***

Her yer Samandağ olursa, her yer Hatay’da ve Samandağ’da sokaklardaki halk gibi olursa, CHP’ye iktidar yolu açılır…

Halk AKP’ye öfkesini sokakta gösterdi…

Önemli olan bunu sandığa taşımaktır…

Bu konuda CHP’ye büyük görev düşüyor…

Gerçekten emeği geçen herkesi kutlamak gerek…

Artık Hatay’da hedef Büyükşehir’de seçimleri olmak olmalıdır…

Hatay halkı yolu gösterdi…

Halkın yolunda gitmekte CHP’ye düşer…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları