Tarih:
24.04.2017
Köşe:
@imambakirukus
İkinci Gezi: Hayır Kampanyası
Gezi direnişi Türkiye’nin geleceğini aydınlatan ve bizlere başarabiliriz duygusu ve ruhunu veren direniştir. Gezi direnişinin ve HAYIR’ın başarısının derslerini iyi çalışır ve kavrarsak geleceği kazanabiliriz…
Gezi direnişi hem AKP yönetiminde hem de AKP’li yandaşlarda “korkulu” bir “hayalet” olmaya devam ediyor…Her kitlesel eylemde “GEZİ”yi görüyorlar…
Yaptıkları her hırsızlık ve yolsuzluk sonrasında toplumdan “yeni bir Gezi” bekliyorlar…
Gezi direnişi korkusu AKP’lileri ve yandaş yazarları trajikomik duruma düşürüyor…
***
Yeni Gezi direnişi korkusu yandaşlarda öylesine “saplantılı” hale gelmiş ki YSK’nın mühürsüz oy kararı sonrası da benzer hastalıklı yorumlar ortalığı kapladı…
Öylesine ki; Beşiktaş-Lyon maçından ve olası Beşiktaş’ın tur atlamasından bile yandaş ve yalakalar Gezi beklentisi içine girdiler…
Beşiktaş-Lyon maçının olduğu gün yağan yağmura dua edip yeni “GEZİ”nin önlendiğini söyleyenler bile oldu.
Beşiktaş’ın talihsiz bir şekilde penaltılarla elenmesine “oh şükür, yoksa stattan çıkan Beşiktaş taraftarı Taksim’e yürüyüp yeni bir Gezi başlatacaktı” diyenden ortalık geçilmiyordu…
***
Gerçekten “Hayır” kampanyasından yeni bir ‘GEZİ’ görmüş gibi korkan yandaşlar “hayal” mi görüyorlardı?
Yoksa “Hayır” kampanyası da yeni bir “GEZİ” miydi?
Yandaşlar boşuna mı korkuyorlardı?
Yoksa GEZİ direnişi HAYIR kampanyasıyla yeniden mi doğuyordu?
***
Aslında; yeni GEZİ tam da HAYIR kampanyasının ta kendisiydi…
HAYIR’da; boyun eğmeyenlerin bir araya gelmesiydi…
HAYIR’da; baskıcı ve otoriter bir rejime karşı çıkıştı…
HAYIR’da; eşitlik ve özgürlük için dayanışmaydı...
***
Herkes kendi “HAYIR”ını örgütlüyordu…
Bütün “HAYIR’’cılar arasında “hiyerarşik” bir ilişki olmamasına rağmen tüm çalışmalar muazzam bir dayanışma içinde yürütüldü…
En soldan kişiler, örgütlerde “Hayır” için çalıştı, en sağdan, en muhafazakarına, liberaline ve dindar-İslami çevrelere kadar herkes kendi rengi ve kendi “itiraz gerekçeleriyle” HAYIR kampanyasında yer aldı…
***
Gezi direnişinde olduğu gibi HAYIR’ın tek bir sahibi yoktu…
Herkes; hepimiz hem Gezi'nin hem de Hayır’ın ortak sahibiyiz…
Gezi direnişini de; HAYIR kampanyası ve sonuçlarını da tek başına kimse kendisine mal edemez…
Gezi direnişinin de 16 Nisan’daki başarının da bir tek sahibi vardır; otoriter ve baskıcı rejime HAYIR diyenler…
***
Türkiye solu ve demokrasi güçleri Gezi direnişinden de gerekli dersleri çıkaramadı…
Toplumsal ve siyasal mücadelede, teorik ve pratik alanda değişim ve yenilenmenin önünü açması gereken GEZİ’nin sonuçlarından, derslerinden faydalanamadı…
Sokağa çıkan milyonlardan öğrenemedi…
Sokağa çıkan milyonlarla örgütsel olarak buluşamadı…
***
HAYIR kampanyası ve elde edilen başarı çok önemlidir…
Türkiye’de toplumsal ve siyasal mücadelede de yeni bir yol açacak özelliklere sahiptir…
Yeter ki; Türkiye solu ve demokrasi güçleri bu süreçten ders alsın…
Yeter ki; Türkiye solu ve demokrasi güçleri küçük hesaplarla bu süreci gölgelemesin…
***
Öncelikle CHP’nin HAYIR’ın örgütlenişi ve sonuçlardan büyük dersler alması gerekir…
CHP, bu süreçten aldığı derslerle kendini teorik, pratik ve örgütsel olarak yenileyebilmelidir…
CHP, bu sürecin örgütlenmesinde yer alan toplumsal güçlerle birleşerek kendini “kadrosal” olarak yenileyebilmelidir…
Ama daha önemlisi CHP bu sonuçları hiçbir şekilde kendine mal etmemelidir…
***
Kimi CHP yöneticilerinde “tehlikeli” bir kolaycılık ortaya çıkıyor…
Özellikle büyük kentlerdeki başarıyı kimileri CHP’ye, kimileri de bu başarıları “kendilerine” mal etmeye çalışıyor…
Bu büyük bir yanılgıdır…
Bu başarı ne CHP’nin başarısıdır; ne de o büyük kentlerdeki kimi “kerameti kendinden menkul” şahısların başarısıdır…
***
Bazı büyük kentlerde ortaya çıkan HAYIR oranları hem AKP’nin hem de kimi CHP’lilerin ezberini bozmuşa benziyor…
Özellikle Balıkesir, Manisa, Denizli, Antalya, Ankara, İstanbul, Mersin, Adana sonuçlarını bunlara örnek gösterebiliriz…
Bu şehirlerin hepsinin ortak özelliği CHP’nin yerel seçimlerde ve genel seçimlerde birinci parti olamadığı ve kazanamadığı şehirlerdir…
***
Yine bu şehirlerden Manisa; CHP’nin hiçbir ilçede belediye başkanlığı kazanamadığı bir şehirdir…
Yine Manisa, 2014 yerel seçimlerde CHP’nin elinde 4 CHP’li belediye varken seçimlere girdiği; Özgür Özel’in büyükşehir adayı olduğu seçimlerde elindeki 4 belediyeyi de kaybetmiş olduğu bir şehirdir…
Yine bu şehirlerden Mersin, CHP’nin 2014’te MHP’ye; Antalya ise AKP’ye kaptırdığı büyükşehirlerdir…
***
Eğer CHP “Hayır”ı ve “Hayır”ın başarısını doğru anlamaz ve kavramazsa her yerde kaybetmeye devam edecektir…
Hayır’ın başarısında “Dayanışma” ve “hepimiz” gizlidir…
Bu “Dayanışma”da ve “hepimiz”de kendince gerekçelerle HAYIR diyen herkes vardır…
Bu herkesin içinde komünistler de, liberaller de, demokratlar da, Kemalistler de, ülkücüler de, milliyetçiler de, muhafazakarlar da, Saadetliler de, Furkan Vakfı da vardır…
***
Gezi direnişi Türkiye’nin geleceğini aydınlatan ve bizlere başarabiliriz duygusu ve ruhunu veren direniştir…
Aynı şekilde Hayır kampanyası ve elde edilen başarı da bizlere birlikte başarabileceğimizi gösteren önemli bir deneyimdir…
Gezi direnişinin ve HAYIR’ın başarısının derslerini iyi çalışır ve kavrarsak geleceği kazanabiliriz…
Gezi direnişinin ve HAYIR kampanyasının en önemli yanı ve dersi de zaten “Kazanabiliriz” ve “birlikte başarabiliriz” gerçeğini bize göstermesidir…
İmambakır Üküş
www.stanbulgercegi.com Genel yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
