İmambakır Üküş: AKP’nin hiçbir seçimi tek başına kazanma imkanı yok

istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş, Halk TV’de Haber Masası’nda Ezgi Yeşiltepe’nin konuğu oldu.

İmambakır Üküş, Haber Masası programında yerel seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“AKP’nin siyasal olarak ülkeyi yönetecek imkanı kalmadığını” söyleyen İmambakır Üküş, “İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Denizli’de CHP kazanamıyorsa bu başta CHP olmak üzere diğer demokratik güçlerin hatasından olur” dedi.

İmambakır Üküş’ün değerlendirmeleri şöyle:

“Gerek İstanbul gerek Ankara’da AKP’nin bir sıkıntı içinde olduğunu görüyoruz. 7 Haziran’dan bu yana Türkiye’de yeni bir siyasal süreç yaşanıyor. AKP 7 Haziran’a kadar tek başına iktidardaydı. 7 Haziran'da bu durumu kaybetti. Baskın seçimde durum farklılaşsa da 7 Haziran AKP’nin tek başına iktidar olmaktan çıktığını gösterdi. 16 Nisan referandumuna bakarsak, bütün devlet olanaklarına, YSK’nın aldığı hukuksuz, tartışmalı kararlarına rağmen başa baş olan bir durum ortaya çıktı. OHAL koşullarında yapılan bir referandumdu. 7 Haziran’da CHP'nin iç tartışmaları tartışmaların yapılmasını önlese de 24 Haziran’da AKP tek başına seçime girmedi. Türkiye bunu konuşmadı. AKP sermayeyi, ekonomiyi, devletin bütün imkanlarını elinde tutuyor, elinde her türlü sopa varken tek başına seçimlere neden giremiyor? Çünkü kaybedeceğini gördü.

“AKP ve MHP’yi bir araya getiren kazanma isteği değil kaybetme korkusudur”

Koalisyonlara karşı, ittifaklara karşı tutumuyla öne çıkan Erdoğan ve AKP, BBP, Hüda-Par ve MHP varana kadar 4 partiyle cumhurbaşkanlığı seçimlerine girdi. Çünkü seçimi kazanamayacaktı. Eski sistem sürseydi AKP tek başına iktidarda değildi. AKP Meclis’te başka partinin desteğini almadan hiçbir yasayı çıkaracak durumda değil. AKP’nin siyasal olarak ülkeyi yönetecek imkanı kalmamıştır.

MHP ile restleştiler, bitti dediler. Bahçeli büyük laflar etti. Neden tekrar bir araya geldiler, çünkü İstanbul’da, Ankara’da, Mersin’de, Adana’da, Denizli’de, Balıkesir’de kaybedeceklerini gördüler. AKP ve MHP’yi bir araya getiren kazanma isteği değil kaybetme korkusudur.

“AKP’nin hiçbir seçimi, ilçe ve beldedeki seçimleri bile tek başına kazanma imkanı yok”

16 yıldır tek başına iktidarsın, belediyelerde 94'ten beri bu ekip anlayışı devam ediyor ve bugün cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı olan kişi 94’te belediye başkanı… Aday açıklayabilecek durumda değiller. AKP, İstanbul’da ve Ankara’da kaybetmeye çok yakın. CHP büyük kentlerde kazanmaya çok yakın. AKP bugün MHP’ye teslim olmuş durumda. MHP ve diğer partilerin desteğine rağmen kazanacağı şüpheli. AKP’nin hiçbir seçimi, ilçe ve beldedeki seçimleri bile tek başına kazanma imkanı yok.

“AKP bütün temel konularda, CHP seçim kampanyasında ne söylediyse aynısını yaptı”

AKP, beğensek de beğenmesek de Türkiye’nin en yenilikçi partilerinden biri. Kazanma odaklı, her partiden adayı getirip rahatlıkla aday göstermişti. Türkiye’nin temel konularında yeni iddialar ortaya koyuyordu, yeni insanları çıkarıp adaylaştıran bir partiydi. Kendilerine çok güveniyorlardı.  7 Haziran’dan bu yana AKP bütün temel konularda, CHP seçim kampanyasında ne söylediyse aynısını yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu bayramda 2 ikramiye demişti, 2 ikramiyeyi verdi. Taşeronlarla ilgili kampanyayı CHP yürüttü. Çünkü AKP’nin topluma söyleyeceği yeni bir söz yok. Özgürlük konusunda hele hiç yok, kırıntılarını da ortaya kaldırdılar.

“Ankara’nın AKP tarafından kazanılması mümkün değil”

Ankara’nın içinden bir aday bulamadılar. AKP yerelde çok başarılı olduğunu söylüyor niye Ankaralı bir vekil ya da siyasetçi değil de Kayseri’den ithal bir aday getiriyorsun? Çünkü buradan bir aday çıkarma şansı yok. Yeni insanlar da AKP’den gelip Ankara’ya talip olmuyorsa AKP’nin siyasal ömür bitmiş demektir.

İzmir’de aday bulamadılar. İzmir’de hiç mi bir siyasetçini z yok? Denizlili tartışmalı ismi aday yapıyorlar. AKP’ye boyun eğen, odalar borsalardaki isimler bile büyük kentler için aday olamadılar. Ankara’da yaşamayan birini Ankara’dan, İzmir’de yaşamayan birini İzmir’den aday gösterdiler.

Ankara’nın AKP tarafından kazanılması mümkün değil. AKP’nin kaybetmesi çok ortada olduğu için kimse talip olmadı. Ankara’da AKP kazanırsa bu AKP’nin başarısı olmaz, CHP ve diğer demokrasi güçlerinin başarısızlığı olur. İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, Denizli’de CHP kazanamıyorsa bu başta CHP olmak üzere diğer demokratik güçlerin hatasından olur.

“İstanbul’u kaybeden bir partinin Türkiye’yi kazanma şansı yok”

Binali Yıldırım ismi 2014’te de geçmişti, olmadı. Kesinleşmiş bir şey yok. İstanbul’un kaybedilme olasılığı çok yüksek, adayı tanıtmak, sunmak konusunda kendi içlerinde de tartışma var. İstanbul’u kaybeden bir partinin Türkiye’yi kazanma şansı yok.

Türkiye’de bu yerel seçimlerde bütün demokratik güçler, mevcut hükümetin antidemokratik uygulamalarından, baskılarından rahatsız olan herkesin bu seçimi referandum gibi algılaması lazım.

Anayasayı değiştirmek, yeni başkanlık rejimine geçmek için ‘tek kişi yönetirse Türkiye uçar’ dediler, öyle olmadı. Bütün yetkiler tek kişide. Ne ekonomi düzeldi, ne huzur geldi. Dolar 3’lerden 7’lerin üzerini gördü. İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Dolar düştü hiçbir şeyin fiyatı düştü mü, faizler, enflasyon düştü mü, emekçilerin maaşında değişim oldu mu, hayır.

“AKP algı oluşturma ve yönetme konusunda usta”

Enflasyon düşüyor diye uydurulan yalana dayalı olan bilgiler… Kamu çalışanlarının zammını düşük vermek için enflasyonu düşük gösterecekler. Vatandaş gerçek enflasyonu bakkala, kasaba giderken, kira, doğalgaz, su, elektrik faturalarını öderken görüyor. Gübreden mazota her şeye zam geldi ama çiftçi ürününü satamıyor her şey ortada.

AKP algı oluşturma ve yönetme konusunda usta. Medyanın yüzde 99 u elinde. Kuru soğan depolanan bir şey. Depolanır ve satılır. AKP genel başkanı çıkıp ‘soğan depolayanların teröristlerden farkı yok’ diyor. Bu akıl dışı duruma toplumun bir kesimin inanması yalanın pompalandığı bir medya gücüyle mümkün.

“AKP’nin İstanbul’da övünerek anlattığı projeler 89-94 döneminde Nurettin Sözen’in projeleri”

AKP’nin İstanbul için söyleyeceği bir söz yok. AKP genel başkanı ‘İstanbul’a ihanet ettik’ dedi. 94'ten bu yana İstanbul’u o anlayış yönetiyor. 16 yıldır kim iktidarda? İstanbul’u ranta teslim edenler ortada. 31 Mart'ta seçmenin önünde ihanet edenlerden hesap sorma fırsatı var.

AKP’nin İstanbul’da övünerek anlattığı projeler  89-94 döneminde Nurettin Sözen’in projeleri. Metrosundan doğalgazına, metrobüsüne kadar… Metrobüs  değildi adı tercihli yollardı, değişti. Bugün İstanbul için AKP’nin söyleyeceği hiçbir şey yok.

“İstanbul’a ihanet edenlerden İstanbullunun hesap sormasından korkuyorlar”

16 Nisan’da İstanbul açık ara hayır dedi. 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP, Erdoğan’ı aday gösterdi. Onu 4 parti destekliyordu. 4 parti de karşısında adaydı. Aradaki fark 495 oy. İstanbul’da 24 Haziran AKP yüzde 50 idi, karşısındaki de yüzde 5 idi. Referandumda bu fark hayır lehine açık ara öndeydi.

CHP İstanbul ve Ankara adaylarını belirlemedi. Balıkesir açıklandı. Yarın 300’ün üzerinde aday açıklanacak. İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Denizli sonraya kalacak.

“İstanbul’da CHP’nin kazanabileceğine dair algı oluşturuldu”

İstanbul’da uzun zamandır çalışma yürütülüyor. Adaylık için irade koyan insanlar da var. Akif Hamzaçebi, Ekrem İmamaoğlu gibi isimler var. Akif Hamzaçebi 1,5 yıla yakın süredir İBB için irade koymuştu. İstanbul’un kazanabileceğini ortaya koydular. Akif bey CHP’ye oy vermeyen seçmenlerle buluşarak inancını ortaya koydu. Diğer adayların çabaları da bu yönde. CHP kimi aday gösterirse göstersin yürüyen bir çalışma var. İstanbul’da en azından bir irade ortaya kondu, CHP’nin kazanabileceğine dair algı oluşturuldu. AKP bundan dolayı kendi adayını açıklayamadı. CHP Ankara’da aday iradesi koymadı. Mansur Yavaş ortak aday sözleri var, Ankara’da beklentiden dolayı etkin çalışma yok bu bir zaaf oluşturuyor.

“Türkiye ya gidişe dur diyecek ya razı olacak”

Bu Kemal Kılıçdaroğlu, parti içi mücadele meselesi değil, memleket meselesi. CHP’nin önünde deneyim var. 16 Nisan’da CHP hiçbir partiyle ittifak yapmadı ama sahada demokrasi için her görüşten insan çalıştı. CHP’nin 16 Nisan derslerini doğru çalışması o iradeye sahip çıkıp onu büyütmesi lazım. Hayır diyenler üzerinde birleşmesi lazım. Türkiye’nin en kritik seçimlerinden birisi 31 Mart seçimleri belki de. Türkiye ya gidişe dur diyecek ya razı olacak."