istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş, cemaatlerin serbest olmasını savunan yandaş yazarlara tepki gösterdi. Üküş, Gülen cemaatinin devletin tüm kurumlarına sızarak darbe girişiminde bulunduğunu hatırlatttı.
İmambakır Üküş, yandaş yazarların "Cemaat ve tarikatlar tamamen serbest olmalı" açıklamalarına tepki göstererek "Daha nasıl serbest olacaklar? Cemaat ve tarikatlar devleti yönetiyor. Bütün cemaat ve tarikatlar aynı zamanda bir holding" dedi.
İmambakır Üküş'ün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:
"Tarikatlar ve cemaatler tam olarak serbest olsun talebi geliyor yandaş yazarlardan. Daha nasıl serbest olacaklar? Ötesi ne? Cemaatin birine ne istediyse verildi. Tüm valiler, kaymakamlar, emniyet müdürleri, TSK'nın neredeyse büyük bölümü o cemaate verildi. Devlet o cemaate teslim oldu.
Devletin büyük bölümü o cemaate teslim edilmesine rağmen yetmemiş ki o cemaat kanlı bir darbe girişiminde bulundu. Aradan geçen uzun zamana rağmen her gün devlet içinde o cemaate mensup insanlara yönelik operasyon yapılıyor. Devletin kılcal damarları bile o cemaate teslim edilmiş. O cemaat darbeci ve hain ilan edildi. Şimdi yerini yeni cemaatler alıyor. AKP yine devleti cemaatlere, tarikatlara teslim ediyor. Cemaat ve tarikatlar devleti yönetiyor. Bütün cemaat ve tarikatlar aynı zamanda bir holding. Hepsi AKP sayesinde büyük servetler edindi. Hepsi yağmacı. Ama daha önemlisi bu tarikat ve cemaat yapılarının erkek ve kız çocuklarına yaptıkları iğrenç istismarlar. Hep birlikte buna karşı çıkmak gerekirken çeşitli bahanelerle bunları savunma gayretleri var. Bu iğrençlikleri hiç kimse hiçbir gerekçeyle savunmamalı. Bunlar cezalandırılmalı. Bütün tarikat ve cemaat yurtları kapatılmalı. Kaçak ve korsan yurtlar kapatılmalı, açanlar en sert şekilde cezalandırılmalı. Milli Eğitim Bakanlığı hem eğitim hem de yurt talebini karşılamalı. Yaşanan felaketlerden herkes ders almalı. Tacizler, yangınlar, kötü koşullar kader değildir.
Bu tarikat ve cemaatlere karşı esas samimi dindar çevreler mücadele mücadele etmeli. Bu yapıların kapatılmasını talep etmeli. Çünkü esas din istismarı yapan kurumlar ve kişiler. Din üzerinden ticaret yapıyor insanların samimi duygularını sömürüp zenginleşiyor. Her tarikat bir holding. Din duyguları üzerinden siyaset ve ticaret en kolay yol. Kişisel ve siyasal çıkarlara inancın kurban edilmesine itiraz edilmeli. Alevi ve sünni inancı üzerinden kişisel ve siyasal rant elde etmek isteyenlere geçit verilmemeli. İnanç dünyası birilerinin zenginleşmesine hizmet etmemeli."
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
