CHP’nin ''cin ali''leri, ''cin'' olmadan tüzüğü çarpma peşindeler. Bu ''cin ali''ler tüzüğü değiştirme yetkisinin ''kurultay''da olduğunu bilmezler mi?
Artık, Türkiye’nin bir “erken seçime" gideceği kesinleşti…
Türkiye’de bir “ilk” yaşandı…
Cumhurbaşkanı meclisi “fesh” etti…
Bugün YSK’nın belirleyeceği bir “takvim” içinde Türkiye seçime gidecek…
***
AKP, MHP, ve HDP açısından “liste”leri belirlemekte çok büyük bir “sorun” çıkmayacak…
Zaten bu partiler, “liste”lerini “merkez yoklaması” yoluyla belirlemişti…
Şimdi yine partilerin “ağaları” veya “patron”ları kimi istiyorsa, onu yazacak…
Ama, yine de bu partilerde bile “liste savaşı” ve “liste gerilimi” olacak…
***
CHP; Türkiye’de adaylarını %85’ini “ön seçim’le belirleme kararı alan “tek parti” durumunda…
CHP; 45 ilde yargı denetiminde, 10 ilde örgüt denetiminde ön seçim yapan Türkiye’deki “tek parti”…
CHP; Parti içi demokrasi açısından “devrim” niteliğinde “tarihi” bir karar aldı…
Her ne kadar “kontenjan” adaylarının çokluğu ve niteliği dolayısıyla, ön seçimde yarattığı “rüzgarı” kendisi kesse de, CHP parti içi demokrasi açısından çok önemli bir “adım” atmış oldu…
***
Şimdi CHP ne yapacak?
Yeniden ön seçim mi yapacak?
Yoksa, mevcut listelerle yeniden seçime mi gidecek?
Ayrıca, YSK bu konuda ne karar alacak?
***
CHP için çok “zor” bir süreç olacak…
CHP, “ertelenmiş” kongre takvimini başlatmıştı…
Şimdi ise “erken seçim” dolayısıyla, kongre takvimini yeniden “erteleme” kararı alacak…
Peki; yorgun, yıpranmış ve hiç bir temsil kabiliyeti olmayan örgütlerle CHP nasıl seçime gidecek?
***
Şimdi, yeniden ön seçim yapılsın mı yapılmasın mı diye örgütlere sorun desek…
Ortada, sorulacak örgüt yok…
“Var” da, yok…
CHP’de şu anda “örgüt iradesini” yansıtan ve seçilmiş kaç il yönetimi ve başkanı var acaba?
***
İstanbul il başkanı ve il yönetimi; atanmış il başkanı ve yönetimi…
Ankara il başkanı ve il yönetimi; atanmış il başkanı ve yönetimi…
İzmir il başkanı ve il yönetimi; atanmış il başkanı ve yönetimi…
Adana, Mersin, Antalya, Samsun, Trabzon, Kocaeli, Hatay, Gaziantep il başkanı ve il yönetimi; atanmış il başkanı ve yönetimi…
Say sayabildiğin kadar…
Bütün büyük illerde, seçilmiş ve örgütün iradesini temsil eden hiç kimse yok…
Kime neyi soracaksın.....
***
CHP, hukukun üstünlüğünü ve demokrasiyi savunan bir parti…
En azından öyle söylüyor; öyle iddia ediyor…
Dolayısıyla, beklenen CHP’nin önüne çıkan her “sorun” ve “olay”da, hukuka ve demokrasiye “uygun” davranmasıdır…
CHP’nin “Anayasası” partinin “tüzüğüdür”…
Dolayısıyla, CHP’de beklenen her “sorun” ve “olayı” tüzüğe “uygun” yapmasıdır…
***
CHP’nin “hukukçu kurmayları” ön seçim yapmamak için hem parti içi hukuku hem de CHP’nin tüzüğünü çiğnemeyi göze alıyor…
CHP’nin tüzüğü ve siyasi partiler yasası çok açık ve net olmasına rağmen bu “hukukçu kurmaylar” hem “yasayı” hem de “tüzüğü” boşa çıkaracak “yönetmelikler” peşindeler…
CHP’nin “cin ali”leri, “cin” olmadan tüzüğü çarpma peşindeler…
Bu “cin ali”ler tüzüğün açık hükmünü bilmezler mi?
Bu “cin ali”ler tüzüğü “yönetmelik” veya “genelge”yle ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını bilmezler mi?
Bu “cin ali”ler tüzüğün “yönetmelik” ve "genelge”yle değiştirilemeyeceğini bilmezler mi?
Bu “cin ali”ler tüzüğü değiştirme yetkisinin “kurultay”da olduğunu bilmezler mi?
***
“Genelge” veya “yönetmelikle” Anayasa (tüzük) değişebiliyorsa R.T. Erdoğan boşuna uğraşıyor…
Boşuna, “Erken seçime” gidiyor…
Boşuna “400 milletvekili” istiyor…
Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan boşuna bir çok danışman çalıştırıyor…
Alsaydı yanına “CHP’nin hukukçu kurmaylarını” …
Bir “yönetmelik” veya “genelgeyle” Türkiye’de başkanlık sistemine geçiş sağlayabilirdi…
***
Gerçekten CHP’deki durum şaka gibi…
İşin ilginç yanı bu hukuksuz ve adaletsiz tutuma kimsenin “itiraz” etmemesi…
Özellikle “ön seçim” olunca mangalda kül bırakmayanların kendileri milletvekili seçilince suskunlukları ise ibret verici bir durum…
***
YSK’nın ne diyeceği hiç önemli değil…
Bakın en hukuka ve demokrasiye “karşıt” parti AKP, Tüzüğü değiştirmek için kurultay topluyor…
Eğer sizde tüzükte bir değişiklik yapmak istiyorsanız hodri meydan…
Toplayın kurultayı; bakın nasıl bir durumla karşılaşacaksınız…
***
CHP’de ön seçimde gelelneri “korumak” veya “daha yeni ön seçim” yaptık söyleminin arkasında yatan asıl “hin”lik “kontenjan” ve “merkez atamalarını” aynen geçirmek isteğidir…
Hadi diyelim ön seçimden gelen listeyi “esas” olarak “koruma” yolunu seçtiniz…
Peki; “Beleş koltuk”lara, “Kontenjan”lara atananlar ne olacak…
Peki, hadi diyelim ön seçimden gelen listeleri “korumayı” seçtiniz, ya “merkez atamasıyla” gelenler ne olacak?
***
CHP, önce kendi içinde hukuku egemen kılmalıdır…
CHP, önce kendi içinde demokrasiyi egemen kılmalıdır…
CHP, önce kendi içinde “keyfi” uygulamalara “son” vermelidir…
Toplumda “inandırıcı” veya “ikna” edici olmak istiyorsanız, önce kendiniz “samimi” demokrat olmalısınız…
***
“Süre” konusu ise tam bir “aldatmaca”dır…
YSK, zaten seçim takvimi belirlerken ön seçim içinde bir “süre” belirliyor…
YSK, “erken seçim” diye “ön seçim”i “seçenek” olmaktan çıkarmıyor ki…
Zaten sana ön seçim hangi tarihte yapabileceğini de bildiriyor…
***
Ayrıca, hatırlarsanız CHP 10 ilde “eğilim” yoklamalarını hemen kararın ardından 15-20 günlük sürelerde yapmıştı…
Yargı denetiminde ön seçimler 30 Mart’ta yapılırken, “eğilim yoklama”larını ise en son 8 Mart’ta bitirmişti…
Onun için boşuna süre kısa demeyin...
Sorun ''süre'' değil sizin kendinizi yeniden atatmak istemenizdir...
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni
