İmambakır Üküş; Eğitim-İş artık iç mücadeleyi bırakmalı. Kendini kamu emekçilerinin ve öğretmen mücadelesinin ihtiyaçlarına göre yeniden konumlandırmalı. Yeniden sokağa, alanlara inmeli. Emek ve Cumhuriyet mücadelesinin bayrağı olabilmeli...
Kamu emekçilerinin örgütlenmesine ve mücadelesine yönelik saldırılar her geçen gün yoğunlaşıyor...
On binlerce kamu emekçisi sorgusuz-sualsiz işten atıyor...
Binlercesi keyfi bir şekilde gözaltına alınıyor veya tutuklanıyor...
Hala çalışır durumda olan kamu emekçileriyse diken üstünde; her an yeni bir HKH ile işten atılabilirim korkusuyla yaşıyor...
***
Eğitim-İş Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu'nun kurucu üyesi...
Mücadelesi, örgütlenmesi ve üye sayısıyla Birleşik Kamu-İş'in lokomotifi...
Eğitim-İş'in katılımı olmadan Birleşik Kamu-İş'in başarılı olması mümkün değil...
Bu durum yalnız Birleşik Kamu-İş için geçerli değil, Eğitim-Sen olmadan da KESK veya diğer sendikalarda da Eğitim sendikaları olamadan başarılı olmaları mümkün değil...
***
Eğitim-İş sendikası uzun bir süredir Kamu emekçilerinin mücadelesinden ve örgütlenmesinden kopmuş durumda...
Eğitim-İş sendikası uzun bir süredir kendi "iç mücadelesi"ne gömülmüş durumda...
Eğitim-İş'te yaşanan "yönetim krizi" önce sendikayı aylarca işlevsiz ve işlemez hale getirdi...
Sonra çözüm olarak gidilen "olağanüstü kongre"de Eğitim-İş'te sorunları çözmeye yeterli olmadı...
***
Peki Eğitim-İş'te krizin nedeni ne?
Eğitim-İş'teki "ayrışma"nın ideolojik temeli var mı?
Eğitim-İş'teki "ayrışma"nın siyasi temeli var mı?
Eğitim-İş'te "ayrışma"yı izah edebilen, anlatabilen var mı?
***
Eğitim-İş Sendikası Eğitim-Sen'e ve KESK'e hakim olan anlayışlara tepki olarak doğdu...
Emek mücadelesiyle Cumhuriyet mücadelesini birleştirmek iddiasıyla ortaya çıktı...
Kamu Emekçilerinin örgütlenmesindeki Cumhuriyet ve Cumhuriyet devrimine karşı olanlara karşı Cumhuriyete ve Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkmak için yola çıktı...
Eğitim-İş ve Birleşik Kamu-İş örgütlenmesi Emek ve Cumhuriyet mücadelesi ve örgütlenmesi olmak iddiasıyla ortaya çıktı...
***
Bugün Eğitim-İş'i işlevsiz ve etkisiz hale getiren dar grupçuluk anlayışı kamu emekçilerinin mücadelesine ve örgütlenmesine büyük zarar veriyor...
Hiçbir ideolojik ve politik temeli olmayan bu "ayrışma" sen-ben kavgasıyla sendikaya ve kamu emekçilerinin mücadelesine zarar veriyor...
Bugün Eğitim-İş'teki "kavga" sendikayı "hangimiz yöneteceğiz" kavgasıdır...
Tümüyle kişiseldir, tümüyle kişilerin kendini dayatmasıdır...
***
Son yapılan olağan kongrede bu "ayrışma"nın hiç bir ideolojik ve politik temelinin olmadığını bir kez daha ortaya koydu...
Dün başka gruplarda yer alanlar; hatta sözcü bile olanlar kendilerine yönetimde yer bulamayınca çok kolayca taraf değiştirdiler...
Dün birlikte olanlar çok kolayca ayrıştılar; dün karşı karşıya olan çok kolayca birleştirebildiler...
Yaşanan "kriz"in yapaylığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu...
***
Son genel kurul aslında sonuçları itibarıyla Eğitim-İş'e yeni sayfa açma imkanı da açmış oldu...
Sendikada etkili gruplarda yer alan etkili ve güçlü şube başkanlarını yönetime seçti...
Geçmiş tartışmaları bir yana bırakarak kamu emekçilerinin mücadelesine ve örgütlenmesine odaklanma imkanı verdi...
Yeter ki yeni seçilenler kendini geçmişin dar grupçuluğundan kurtarabilsin...
***
Zaten Eğitim-İş kongre sonuçları yeni bir dönemi işaret ediyor...
Sendika geçmişin "gölgelerinden" kurtulmak zorunda...
Sendika geçmişin "gölgeleriyle" kavga etmekten kurtulmak zorunda...
Kişisel tavırları ve egolarıyla bu sendikayı bu hale getirenlerin yüklerinden kurtulmak zorunda...
***
Eğitimde gericileşme dolu dizgin devam ediyor...
Müfredattan Atatürk çıkarılıyor...
Laik ve demokratik eğitim yok ediliyor...
Peki Eğitim-İş ne yapıyor?
***
Ne yazık ki saha da, alanlarda Eğitim-İş yok...
Ne yazık ki bu Laik eğitim mücadelesinde öncü olması gereken Eğitim-İş ortalıkta yok...
Ne yazık ki Eğitim-İş imzacısı olduğu platformda temsil edilemiyor...
Çünkü hala Eğitim-İş kendi iç sorunlarıyla yüzleşip aşabilmiş değil...
***
Eğitim-İş artık iç mücadeleyi bırakmalı...
Kendini kamu emekçilerinin ve öğretmen mücadelesinin ihtiyaçlarına göre yeniden konumlandırmalı...
Yeniden sokağa, alanlara inmeli...
Emek ve Cumhuriyet mücadelesinin bayrağı olabilmeli...
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni