İstanbul, Ankara'nın kazanılması ve Kılıçdaroğlu
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş son yazısında; 25 yıl sonra CHP doğru politikalar ve doğru adaylarla İstanbul ve Ankara'yı kazandı. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu aday gösterilince CHP içinden ve dışından birçok itiraz oldu.
Seçim sonuçları daha resmileşmeden CHP'de ve CHP çevrelerinde bir kesimde Kılıçdaroğlu'na yönelik bir “saldırı” kampanyası başlatıldı.
Seçim sonuçlarına ve CHP'nin politikalarına yönelik eleştiri değil bir “saldırı” kampanyası başlatıldı.
Bu kampanyayı başlatanların bir kısmı CHP'nin bütün politikalarından sorumlu olan eski yöneticilerdi.
Bir kısmı ise 14 Mayıs- 28 Mayıs sürecinde Kılıçdaroğlu'na güzelleme yarışında olanlardı.
***
Tılsımlı bir kelime haline dönüşen “değişim” etrafında esas partide değişmesi gerekenlerin oluşturduğu bir “blok” ortaya çıktı.
Kimi 4 veya 5 dönem milletvekili ama değişmeden bahsediyor.
Kimi Kılıçdaroğlu geldiğinden beri MYK üyesi ama değişimden bahsediyor.
Kimi ön seçimi engellemek için her şeyi yapmasını rağmen şimdi hızlı ve keskin ön seçimci.
Kimi MYK üyesi olduğunda örgütleri pırasa gibi doğramış ama şimdi “parti içi demokrasi” şampiyonu.
***
En çok da yaklaşan yerel seçimler üzerinden CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na yönelik “yıpratıcı” bir kampanya yürütüyorlar.
Yandaş medyanın da körüklemesiyle sabah akşam bütün televizyon kanallarında CHP ve Kılıçdaroğlu tartışılıyor.
Tartışılıyor lafın gelişi CHP ve Kılıçdaroğlu yargısız infaz ediliyor.
Özellikle Kılıçdaroğlu ile yerel seçimlerin kazanılamayacağı algısı oluşturulmaya çalışılıyor.
***
Sonuçta olan CHP'de olağan bir kongre süreci.
Herkesin kongrelerin-kurultayların ortaya koyacağı iradeye saygı göstermesi gerekiyor.
Eğer kurultaydan herkes sonuç ne olursa olsun kol kola çıkacağı söyleniyorsa o zaman bu kirli kampanya neden?
Ne olacak yani Kılıçdaroğlu kurultayı kazanırsa Kılıçdaroğlu'na karşı olanlar kapı kapı dolaşıp CHP'ye oy vermeyin mi diyecek?
***
Değişim ve yenilenme lafla veya talimatla olmaz.
CHP'de genel başkanlık mücadeleleri hep büyük bir toplumsal dalga sonrası olmuştur.
CHP'de genel başkanlık değişimi hem toplumdan hem de CHP örgütlerinden yükselen bir toplumsal dalgaya dayanmıştır.
CHP'de bugün parti örgütlerini veya toplumu harekete geçiren bir değişim dalgası var mı?
***
Özgür Özel toplumda bir coşku veya heyecan yaratabilmiş mi?
Özgür Özel CHP örgütlerinde bir coşku veya heyecan dalgası yaratabilmiş mi?
Özgür Özel'in toplumda yarattığı bir coşku ve heyecan yok.
Özgür Özel’in CHP örgütlerinde yarattığı bir coşku ve heyecan yok.
***
24 Haziran seçimleri sonrası Muharrem İnce’de bir genel başkanlık mücadelesi başlattı.
CHP'yi olağanüstü kurultaya götürmek için imza kampanyası başlattı.
O zaman da Muharrem İnce “eğer CHP'de genel başkanlık değişimi olmasa Çankaya ve Kadıköy'ün dışında CHP hiçbir yeri kazanamaz” dedi.
Ama sonuç tam tersi oldu; CHP 25 yıldır alınamayan İstanbul ve Ankara büyükşehirler başta olmak üzere 11 Büyükşehir olmak üzere çok sayıda belediye kazandı.
***
25 yıl sonra CHP doğru politikalar ve doğru adaylarla İstanbul ve Ankara'yı kazandı.
İstanbul'da Ekrem İmamoğlu aday gösterilince CHP içinden ve dışından birçok itiraz oldu.
Ankara'da Mansur Yavaş aday gösterince CHP'nin içinden ve dışından birçok itiraz oldu.
Bütün itirazlara rağmen Kılıçdaroğlu ve CHP, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ın arkasında dimdik durdu.
***
Kimsenin bilmediği tanımadığı Ekrem İmamoğlu nasıl seçimi kazandı.
Kimsenin bilmediği; bilen bir kısım sol ve CHP'lilerin ise itiraz ettiği Mansur Yavaş seçimi nasıl kazandı.
Seçimler doğru politikalarla doğru ittifaklarla kazanıldı.
Bu ittifakların ve politikaların mimarı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ta kendisidir.
***
Dün İstanbul'da ve Ankara'da hayata geçirilen politikalar seçimlerde başarı getirdi.
Bugün ise yerelde başarılı olan iki isimli seçime gidiliyor.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş bugün dünden daha güçlü, daha önde durumda.
Yönetimde olmanın getirdiği kimi yıpranmalar ve eleştirilere rağmen seçimleri İstanbul'da ve Ankara'da her şeye rağmen kazanacak durumdalar.
***
Esas Kılıçdaroğlu ile değil; Kılıçdaroğlu kurultayı kaybederse yerel seçimlerde başarı tehlikeye girer.
Esas Kılıçdaroğlu ile değil; Kılıçdaroğlu kurultayı kaybederse İstanbul ve Ankara'da seçimler tehlikeye girer.
Kılıçdaroğlu kaybederse CHP kendi seçmeniyle duygusal kopuş yaşar.
Esas Kılıçdaroğlu kaybederse İstanbul ve Ankara ittifakı tehlikeye girer.
***
Özgür Özel'in geçmişinde de bir başarı hikayesi yok.
Özgür Özel'in gelecekte de sağlayacağı bir başarı yok.
Bunu Özgür Özel'in kendisi de biliyor ve görüyor.
Bunu Özgür Özel'i destekleyenler de biliyor ve görüyor.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş başta olmak üzere bütün belediye başkanlarının şansı Kılıçdaroğlu'nun seçilmesidir.
Çünkü her şeye rağmen CHP'lileri ve CHP'ye oy veren seçmenleri Kılıçdaroğlu bir arada tutabilir.
Çünkü her şeye rağmen yerelde ittifakları ancak Kemal Kılıçdaroğlu kurabilir.
Dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu'na büyük bir tarihi görev düşüyor.
***
Kılıçdaroğlu yoluna hiçbir şey olmamış gibi devam edemez.
Kılıçdaroğlu yoluna parti içinde ve dışında hiçbir “tepki” yokmuş gibi devam edemez.
Kılıçdaroğlu topluma ve CHP seçmenine sağlıklı, samimi ve sahici bir öz eleştiri yapmak zorundadır.
Kılıçdaroğlu parti yönetimini bu çerçevede topyekun yenilemek zorundadır.
***
Kılıçdaroğlu'nun önünde partiyi bütünleştirme görevi ve sorumluluğu var.
Kılıçdaroğlu CHP içindeki ayrışmanın kopuşa değil bütünleşmeye katkı sağlamasını gerçekleştirmek zorundadır.
Kılıçdaroğlu partiye yönetimini partinin bütün renklerini almak zorundadır.
Türkiye'nin bütün renklerini birleştirmek için mücadele eden Kılıçdaroğlu önce CHP'nin bütün renklerini birleştirerek ilk adımı atmalıdır.
İmambakır Üküş, www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları