İstanbul İl Başkanlığı Görevden mi Alındı?

İmambakır Üküş yazdı, ''Bu süreçte başrollerde Çetin Soysal ve Battal İlgezdi vardı. Gürsel Tekin bunları unutmadı"…

İstanbul İl Başkanlığı Görevden mi Alındı?

 

CHP’nin İstanbul’da il başkanlığı var…

 

Bana göre “yok hükmünde” olsa da resmen bir il başkanı var…

 

Hem de O il başkanı seçtirmek için genel merkezin tüm yetkili ve yetkisizleri seferber olmuştu…

 

CHP’nin İstanbul’da 40 kişilik bir il yönetim kurulu var…

 

Ama buna rağmen CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “AKP’ye ve belediyelerine karşı bir izleme komisyonu” kuracaklarını ve bu işi Çetin Soysal’a havale ettiğini söylüyor…

 

Böylece, İstanbul CHP il yönetiminde başkanının AKP’ye ve belediyelerine karşı etkin bir muhalefet yapmadıklarını “itiraf etmiş” oluyor…

 

Ayrıca bu uygulamayla CHP İstanbul il yönetimini ve il başkanını “fiilen” devre dışı bırakmış oluyor…

 

Ne diyelim…

 

Günaydın Kemal Kılıçdaroğlu…

 

Günaydın Oğuz Kaan Salıcı…

 

Neymiş…

 

“Satanı”da “satar”larmış…

 

***

 

Tabi, işin bir diğer “ilginç” yönüyse Çetin Soysal kısmında…

 

Biliyorsunuz, Çetin Soysal 2011 genel seçimlerinde bizzat Kemal Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin tarafından “seçilemeyecek” bir yerden milletvekili adayı gösterilmişti…

 

Ve sonuçta Çetin Soysal seçilemedi…

 

CHP’liler Çetin Soysal’ı hep Mehmet Sevigen’le hatırlarlar…

 

Deniz Baykal’ın CHP’de “tek seçici” olduğu ve Mehmet Sevigen’inde Deniz Baykal’ın “en yakını” olduğu dönemde Çetin Soysal’da hep Mehmet Sevigen’in en yakını oldu…

 

O dönemler hep Mehmet Sevigen’in yanı başındaydı…

 

Çetin Soysal; Fatih CHP ilçe örgütündendi…

 

Ancak, 2004’te yerel seçimlerde Mehmet Sevigen kontenjanından Beşiktaş’tan Büyük Şehir meclis üyesi oldu…

 

2004-2007 döneminde Beşiktaş belediyesinde ve büyükşehir meclis grubunda yer aldı…

 

O dönemle ilgili iddiaları herkes umarım hatırlıyordur…

 

2007’de yine Mehmet Sevigen’in desteğiyle milletvekili seçildi…

 

2010’a kadar ki süreçte hep Sevigen’in en yakınındaki kişiydi…

 

Sonra “bilinmeyen” nedenlerle yolları ayrıldı…

 

O dönemden sonra Çetin Soysal hep gel-gitler yaşadı…

 

***

 

Gürsel Tekin’in MYK’a alınmadığı ve CHP’de bir “Gürsel Tekin krizi” yaşandığı günlerde İstanbul’da Önder Sav adına “operasyon”lar yürüttü…

 

Gürsel Tekin’in İstanbul il başkanlığına dönüşünü engellemek için Ataşehir belediye başkanı Battal İlgezdi ile birlikte CHP İstanbul il yönetimini düşürmek için elinden geleni yaptı…

 

Sonuçta; il yönetimi düştü…

 

Berhan Şimşek, il başkanı olarak atandı…

 

Bu süreçte başrollerde Çetin Soysal ve Battal İlgezdi vardı…

 

***

 

Gürsel Tekin bunları unutmadı…

 

Sonuçta Çetin Soysal seçilecek bir yerden aday gösterilmedi…

 

Meclis dışında kaldı…

 

Bu günlerde Çetin Soysal’ın bir ayağı Deniz Baykal-Önder Sav muhalefetinde bir ayağı Kemal KIlıçdaroğlu’nun yanında oldu…

 

CHP’de yaşanan hukuksuzluklara, haksızlıklara hiç sesini çıkarmadı…

 

Her il başkanı görevden alındığında adı “potansiyel il başkanı” olarak hep gündeme düştü; düşürüldü…

 

Çetin Soysal’da hep belki ben atanırım diye CHP’de olup-bitenleri görmezden geldi…

 

Hatta, kendi ilçesi Fatih’te delege seçimlerinin yapılmaması ve keyfi atamalardan dolayı bile hiçbir itirazı olmadı…

 

İl yönetimi için imzalar toplandı…

 

Tüzük için imzalar toplandı…

 

O hep yarım “muhalefet” tam “iktidar” yanlısı oldu…

 

Beklentisi, il başkanlığı idi…

 

Olmadı…

 

Olamadı…

 

Sonra, Kemal Kılıçdaroğlu’na “tam destek” için çalıştığını söyledi…

 

O’da “Kılıçdaroğlu’nun emri”ne girmişti…

 

Ne yazık ki, Kılıçdaroğlu ve yakın çalışma arkadaşlarının yaptığı 52 kişilik “sarı liste”de de adı yoktu…

 

Ancak, Çetin Soysal “kongre-kurultay” mevzularında epey deneyimli bir isimdi…

 

Anında aynı “sarı liste”nin korsanını yaptı, salonda dağıttı…

 

Delegelerin büyük çoğunluğunun tanımadığı Lamia Yıldız Tokman’ın adını silerek dağıttığı “korsan sarı liste”yle parti meclisinde birinci yedek oldu…

 

***

 

Şimdi, görünen Gürsel Tekin’in İstanbul “Operasyon”unun kaptanlığına soyunmuş durumda…

 

Denize düşen birbirine sarılır…

 

Diyecek çok şey var…

 

***

 

Tabi, gerçekten insan merak etmeden duramıyor…

 

Çetin Soysal, Büyükşehirde meclis üyesi olduğu dönemde kaç “dosya”yı yargıya götürdü…

 

Kaç AKP uygulamasının “iptal”i için “idare” mahkemesine dava açtı…

 

Bir yılı aşkın bir süredir Çetin Soysal milletvekili değil…

 

AKP’nin belediyelerde ki “yolsuzluk” ve “hukuksuzluk” için kaç kampanya yürüttü…

 

Veya kaç “olay” gündeme taşıdı…

 

Kaç “olay”ı yargıya taşıdı…

 

Çetin Soysal zaten “izliyor”du…

 

Bunun “resmi”leştirmenin anlamı ne…

 

Çetin Soysal’a “ayıp” olmuyor mu?

 

İmambakır Üküş