loading
close
SON DAKİKALAR

İstanbul ve Ankara değişirse Türkiye değişir

İmambakır Üküş
Tarih: 31.10.2018
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: www.istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş; İstanbul’u kazanabiliriz. Ankara’yı kazanabiliriz. İstanbul’u ve Ankara’yı değiştirirsek Türkiye’yi değiştiririz. Belediye başkanlığına değil, Türkiye’yi değiştirmeye talip olalım…

Bugün SHP lideri Erdal İnönü’nün 11. ölüm yıl dönümü…

Siyasete farklı bir renk katan bir insandı Erdal İnönü…

Siyaseti bilimle, hoşgörüyle, espriyle en önemlisi mütevazılıkla harmanlayan bir insandı Erdal İnönü…

Ama daha önemlisi 1989’da başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda belediye başkanlığını kazanmanın da mimarıydı Erdal İnönü…

***

Gerçekten de SHP ve Erdal İnönü hem merkezi hem de yerel yönetimleri elinde bulunduran ANAP’ı büyük yenilgiye uğratmıştı 1989 yerel seçimlerinde…

Ancak SHP ve Erdal İnönü bu başarıyı devam ettiremedi…

Adayların bile kazanacağına inanmadığı bir süreçte her yerde seçim kazandı ama bunu kalıcı hale getiremedi…

1994’teki yerel seçimlerde ise büyük bir yenilgi büyük bir hezimet yaşandı…

***

Bu yenilgide kötü yerel yönetimlerin hatalarının payı vardı…

Bu yenilgide SHP’deki çürümenin ve yozlaşmanın payı vardı…

Bu yenilgide SHP’deki iç çatışmaların payı vardı…

Ama bu yenilgide en büyük pay merkez sağ ve merkez soldaki bölünmedeydi…

***

Türkiye’nin kaderini değiştiren seçimler 1994 yerel seçimleridir…

İstanbul değişti; Türkiye’de AKP’ye giden yol açıldı…

Ankara değişti; Türkiye’de AKP’ye giden yol açıldı…

İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesi Türkiye’nin kaybedilmesine yol açtı…

***

İstanbul’un kaybedilmesinin yüzlerce nedeni sayılabilir…

Ankara’nın kaybedilmesinin yüzlerce nedeni sayılabilir…

İstanbul ve Ankara’nın kaybedilmesinin ana nedeni merkez sağ ve merkez soldaki bölünmedir…

ANAP ve DYP birlikte olsaydı bugün başka bir Türkiye olurdu…

CHP, SHP ve DSP birlikte olsaydı bugün başka bir Türkiye olurdu…

***

İstanbul’u kaybeden Türkiye’de kaybeder…

İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır…

İstanbul değişirse Türkiye değişir…

Onun için Türkiye’yi değiştirmek isteyenler İstanbul’u değiştirmek için birleşmek zorundadır…

***

Ankara’yı kaybeden Türkiye’yi kaybeder…

Ankara’yı kazanan Türkiye’yi kazanır…

Ankara değişirse Türkiye değişir…

Onun için Türkiye’yi değiştirmek isteyenler Ankara’yı değiştirmek için birleşmek zorundadır…

***

Önümüzdeki yerel seçimlerde kimin belediye başkanı olduğunun bir önemi yok…

Önümüzdeki yerel seçimlerde hangi partinin kazanacağının bir önemi yok…

Önemli olan bu seçimlerde AKP’nin kaybetmesi…

Önemli olan İstanbul ve Ankara’nın değişmesi…

***

Eğer bütün demokratik güçler bu görevi önüne koyarsa…

Eğer bütün demokratik güçler İstanbul ve Ankara için birleşirse…

O zaman İstanbul ve Ankara değişir…

O zaman Türkiye değişir…

***

İstanbul ve Ankara’yı kaybeden bir saray rejimi ayakta kalamaz…

İşte bu gerçeğin bilincinde olan MHP lideri Devlet Bahçeli AKP ve Erdoğan’ı bu noktadan tehdit ediyor…

İşte bu yüzden Devlet Bahçeli “üç büyük şehri kaybeden Cumhurbaşkanlığı sistemi tehlikeye düşer” diyor…

İşte bu yüzden AKP ve Erdoğan yeni senaryolar üretiyor…

***

31 Mart seçimleri yalnızca bir yerel yönetim seçimi olmayacaktır…

31 Mart seçimleri tek adam rejiminin, saray rejiminin kader seçimi olacaktır…

Bu nedenle kişisel kaygı ve beklentiler bir yana bırakılmalı…

Bu nedenle siyasal beklentiler ve kavgalar bir yana bırakılmalı…

***

İstanbul değişirse Türkiye değişir…

Ankara değişirse Türkiye değişir…

Mesele aday meselesi, mesele parti meselesi değil…

Mesele memleket meselesi…

***

İstanbul’u kazanabiliriz…

Ankara’yı kazanabiliriz…

İstanbul’u ve Ankara’yı değiştirirsek Türkiye’yi değiştiririz…

Belediye başkanlığına değil, Türkiye’yi değiştirmeye talip olalım…

***

Ölümünün 11. yılında Erdal İnönü’yü anmanın etkin yolu bu seçimlerde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyük kentlerde seçimleri kazanmaktır…

2019 yerel seçim zaferini Erdal İnönü’ye adamaktır…

Tıpkı 1989’da olduğu gibi yerel seçimlerden zaferle çıkmaktır…

Erdal İnönü ve SHP’nin başardığını bugün başarmaktır…

 

İmambakır Üküş

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

 

ÜYE YORUMLARI

İsmail Benli

Genel Başkan kendi yanlışını partiye mal ediyor. Parti üyesi ilçede, ilde genel merkezde, internette kaydolursa üye yapısı böyle bozulur. Her şeye karşın tüm üyelerle yapılan ön seçimden çıkan aday partinin adayı olur; başka türlü belirlenen aday genel merkezin adayı olur. Partinin adayı kazanabilir, genel merkezin adayı kaybeder.

07.11.2018, 20:28
İsmail Benli

Lütfiye Berber hanımefendi bir gerçeği gizlemiş. O zama sosyaldemokratların ana partisı SHP, genel başkanı Erdal İnöni idi. İstanbul'u Bülent Ecevit, Ankara'yı Bülent Ecevit ve Deniz Baykal RP/AKP ye hediye ettiler.1994 seçimlerine İstanbul'da SHP Livaneli ile 784.693, DSP Necdet Özkan ile 478.612, CHP Ertuğrul Günay ile 54.028 0y aldı. Refah Partisı RTE ile 973.704 oyla kazandı.
Ankara'da ise SHP Korel Göymen ile 387.132, CHP Ali Dinçer ile 30.082 oy, DSP 111.740 0y alınca Refah Partisi İMG ile 393.623 oyla seçim kazandı

07.11.2018, 20:21
Avni Kurtuldu

İNANÇ VE GÜVEN
İstanbul adayı önce kendisi kazanacağına inanacak.
CHP örgütü adayına güvenecek ve inanacak.
İstanbul seçmeni CHP örgütüne ve adaya inanacak, güvenecek.
Peki toplum nezdinde güven zafiyeti yaşayan CHP Genel Merkezi bu ''İNANÇ VE GÜVEN'' i nasıl tesis edecek.
Üye yapısına güvenmediği için ön seçim yapmayan Genel Merkez sandıklara hangi üyelerle sahip çıkacak?
Bunca yıldır üye yapısını ön seçim yapabilme kabiliyetine ve kalitesine ulaştıramayan bir parti yönetimine seçmen neden güvensin?
Sandık görevine ve seçim çalışmalarına çağrılan üyeler sormaz mı; ''kongreler ve kurultayda sizleri en üst makamlara seçerken sağlıklıydık da ön seçime sıra geldiğinde mi sağlığımız bozuldu?''
Bütün bu iç çelişkileri gören seçmen kendi kendine sormaz mı; ''Genel Merkezinin üyesine güvenmediği, üyesinin adam yerine konulmadığı için hiçbir heyecan taşımadığı bir partiye ben nasıl güveneyim?''
Nasıl bir Türkiye vaat ediyorsak ona uygun bir CHP oluşturmalıyız ki inandırıcı olabilelim.
Demokrasi, insan hakları, özgürlük, eşitlik, katılımcılık, paylaşımcılık anlamında kapımızın önü ne kadar temizse o kadar inandırıcı ve güven verici olabiliriz.

06.11.2018, 22:49
hursıt kahraman

YORUM OLARAK SADECE ASAGIDAKI YAZIYI GONDERECEGIM. (UMARIM YAYINLANIR)
Cocu’ya haksızlık!

Fenerbahçe’nin Hollandalı hocası Phillip Cocu, 10. maçta 5. mağlubiyetini alınca kendini kapının önünde buluverdi. Dün bir dostumuz bu olayla ilgili yarı şaka yarı ciddi dedi ki:

“Bay Cocu görevine neden son verildiğini anlamakta sanırım hayli güçlük çekecektir.

Neden mi? Adam, yahu ben çıktığım 10 maçta 2 galibiyet, 3 beraberlik 5 mağlubiyet almışım ama başarısızım diye kapının önüne konuyorum. Aynı ülkede girdiği 10 seçimin 10’unu da kaybeden siyasi lider hâlâ partinin başında, hâlâ kendisinin başarılı olduğunu söylüyor ve toplumun önemli bir kesimi ondan hâlâ bir şeyler bekliyor. Benim suçum, 10 maçta iki galibiyet, üç beraberlik almak mı, 5 yenilgi daha almamak mı, derse ne cevap vereceğiz?”MELIH ASIK/MILLIYET
BUDA YETMIYORSA CHP YI KURTARAMAYIZ.

02.11.2018, 10:11
Lutfiye Berber

Türkiye'nin 1994'teki dönüşümünde birinci derecede sorumlu olan kişi Bülent Ecevit'tir.Başta Ankara,İstanbul ve İzmir olmak üzere önemli merkezlerde güçlü adayla(örnegin İstanbul'da Zekeriya Temizel,Ankara'da Doğan Taşdelen,İzmir'de Ahmet Piriştina)seçime girdi,sol seçmen toplamı genel olarak az olduğu icin oylar bölününce CHP ile DSP birlikte kaybettiler.İzmir güçlü ve akıllica oy verdiği için kaybetmedi.Sağ bölünse de biri kazandı.Ancak sol kaybetti.Sadece oyların bölünmesi degil,Ecevit'in sabah-akşam CHP'ye çatması da kaybettirdi,kaybettirmeye devam ediyor.Ecevit'in bu tavrı kendisi yaşlanınca ve genel baskanlığı birakınca DSP çöktü,asıl onemlisi CHP ezildi ezildi,ezilmeye devam etti.Bu kabahat ve bana göre suç olan bu tavır hem Ecevit'in itibarini iyice dusurmüs,hem solu zayıflatmıstır.Bu kabahat ona yeter.Allah rahmet etsin diyemiyorum.

31.10.2018, 18:39
Yorum Yap

Facebook Yorumları