İstanbul’un İki Kaybedeni
İstanbul CHP il kongresinin iki “kaybedeni” bugün birbirini kutluyor…
İstanbul CHP il kongresinin iki “kaybedeni” bugün birbirini kutluyor…
Ve Ali Özcan,
İstanbul il kongresi için “demokrasi
şöleni” diyor…
***
İstanbul il
kongresi için “iptal” davası açılmış
ve bu dava daha sonuçlanmamışken, Ali
Özcan’ın Oğuz Kaan Salıcı’yı “kutlama” acelesini anlamak, mümkün
değil…
Hem de Kemal
Kılıçdaroğlu’nun İstanbul’a
geldiği ve Çarşamba günü “yerel
yönetimlerle” ilgili bir toplantısına katılacağı bir zamanlama yapmasını
da, anlamak mümkün değil…
***
Ali Özcan’ın daha
kendisine destek ve güç veren CHP’lilerle
bir araya gelip durum değerlendirmesi
yapmadan bu kararı alması da aslında sürecin
başından itibaren sürdürülen tutumun devam ettiğinin göstergesidir…
Ali Özcan,
adaylık sürecinin başlangıcından itibaren etrafındaki çok “dar” bir ekip dışında CHP
içinde mücadele eden ve mevcut gidişten de, yönetimden memnun olmayanlarla
ortak bir tutum geliştirmekten ısrarlı uzak
durdu…
Kendi kişiliği ve
tavrı üzerinden ortaya koyduğu karşı
duruşuysa, CHP içindeki karşılığının
ne olduğuysa bu süreçte net olarak
ortaya çıkmıştır…
***
Ali Özcan, kendi
kişiliği ve tavrı dışında, yanında yer alan ekibin esas olarak hiçbir olumlu katkısını görmemiştir…
Belki, Ali Özcan tek
başına bu süreci başlatsa ve sürdürse daha fazla destek ve güç toplayabilirdi…
CHP’nin son 10
yılında hiçbir doğru tavrı almamış; yalnızca mevcut yapıdan istediğini alamamış
diye “muhalif” görünenler, bırakın
faydayı, zarardan başka bir şeye yaramamıştır…
***
Kongre süreci, hazırlık ve kongrede yaşananlar, Ali Özcan’ın etrafında süreci yönetecek
bir ekibin olmadığını ortaya koymuştur…
Bırakın süreci yönetmek
ve önderlik etmek; kendi oylarına
bile sahip çıkamayan bir ekiple karşı karşıyayız…
***
Doğru dürüst bir “anahtar
liste” hazırlanamamış, bırakın listeyi hazırlamayı; liste saatlerce salona
getirilememiştir…
Listede olan isimlere baktığınızda bu isimlerle Ali Özcan listesinin çok büyük bir oy aldığını
bile söyleyebiliriz…
Metin Kaya ve Afacan Uğur’un yer aldığı bir liste için başkaca yorum bile yapmaya gerek
yok…
***
Ali Özcan, her
şeye rağmen tavır almış ve bu tavrını kongrenin sonuna kadar sürdürmüştür…
İstanbul’da “çarşaf liste”yle seçim yapılmasında en
büyük pay Ali Özcan’ındır…
Hiçbir şey olmasa da, bunu başarması bile çok önemlidir…
Bundan sonra, ne olacağını ise kendi tavrı belirleyecektir…
Ancak bugünkü tavrı, kaybetmeye devam etmek anlamına geliyor…
Ama biz biliyoruz ki siyasette, “kayıp” her zaman “kayıp”
değildir?
***
Oğuz Kaan Salıcı
ve yönetimi meşru bir yönetim
değildir…
Seçim kuruluda aslında bunu çok net olarak tanımlıyor…
“Açık oy”
kullanılmıştır…
“Özgür irade”
için ortam yaratılmamıştır…
“Geçerli oy” ile “alınan oy”lar ve “kullanılan oylar”ın toplamı çelişkilidir…
“Kurallar” tam
olarak oluşmamıştır...
“Kota” hem kadınlarda
hem de gençlikte uygulanmamıştır…
Oğuz Kaan Salıcı kaybetmiştir…
Baskı ve zorla “563
delege” imzası divana verilmiş, bütün baskılara rağmen alınan oy “277”dir…
Oğuz Kaan Salıcı’yı
“genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu” istiyor
denmiştir…
Kemal Kılıçdaroğlu
adına “konuştuklarını” söyleyen
insanlar, ilçe başkanları ve delegasyon üstünde baskı kurmuştur…
Erdoğan Toprak, Nihat
Matkap ve CHP’nin yetkisiz yetkilisi Gürsel Erol, Kılıçdaroğlu adına ilçe başkanlarına baskı uygulamış
ve neredeyse tüm ilçe başkanlarından Oğuz
Kaan Salıcı’ya destek imzası
almışlardır…
Ayrıca Erdoğan Toprak
ve diğer isimler aday olacağı söylenen isimleri geri çektirip Oğuz Kaan Salıcı’nın emrine vermiştir…
Aday olacağı söylenen, Cemal
Canpolat, Rıdvan Budak, Seyfullah Beysülen, Çetin Soysal ne yazık ki bir
kurultay delegeliği için siyasal intihar
yolunu seçmişlerdir…
Bütün bu olup-bitene, her türlü Erdoğan Toprak ve Gürsel
Erol vaatlerine rağmen, hem de
bu kadar hazırlıksız bir ekip
karşısında bile Oğuz Kaan Salıcı
kongre delegelerinin yüzde ellisinin oyunu alamamıştır…
***
Daha önce de söyledim…
Aslında, İstanbul
teslim olmaktansa intihar yolunu
seçmiştir…
Şimdi sıra, yolu
temizlemektedir…
Yeni bir yol açılmak zorundadır, açılacaktır…
İstanbul, yeniden
ayakları üzerinde doğrulacak ve hedefe kitlenecektir…
Hedef İstanbul’dur…
Hedef, CHP içinde
iktidar olmak değil, İstanbul’u
kazanmaktır…
İstanbul’u
kazanacağız…
Her şeye ve herkese
rağmen…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları