“İyi” Atama, “Kötü” Atama
Şu CHP’li arkadaşlar bir alem…
Şu CHP’li arkadaşlar bir alem…
Hemen hepsi konuştuğunda parti yönetiminden şikayetci…
Hemen hepsi “ilkeli”
ve “ilkesel” olarak “atama”lara karşı…
Hepsi; parti içi demokrasiden yana…
Hepsi; görevden almalara karşı…
Hepsi; atama değil seçim istiyor…
Önseçimden yana…
Hepsi; blok değil çarşaf liste olsun diyor…
***
Diyor da, yaptıklarına bakınca şaşırıp kalıyorsunuz…
Kemal Kılıçdaroğu; Mayıs
kurultayında parti içi demokrasi sözü verdi…
Bu blok listeyle yapılan son seçimdir dedi…
Bundan sonra her yere seçimle gelinecek ve daha da önemlisi
milletvekili seçimlerinde önseçim
olacak dedi…
Dedi de ne oldu?
Aralık kurultayında;
bütün gelen taleplere rağmen seçimler çarşaf
listeyle değil, blok listeyle
yapıldı…
Milletvekili seçimlerinde bütün büyük şehirlerde önseçim
yapılmadı…
“Atamayla”
milletvekilleri “tayin” edildi…
“Torpil”i olan
veya “gücü” olan milletvekili olarak
atandı…
Aralık kurultayı;
öncesi ve sonrası “korku imparatorluğunu”
yıkıyoruz dendi…
CHP’de daha çok demokrasi, daha çok özgürlük olacak dendi…
Örgütlerde tasfiyecilik son bulacak, görevden almalar sona
erecek dendi…
Tam tersine, en küçük bir “eleştiri” getiren herkes “şer
odakları” ilan edildi…
Sesini çıkaran herkes disipline verilmekle tehdit edildi…
Bütün örgütler görevden alındı…
Keyfi atamalarla, örgütler işlevsiz hale getirildi…
Başta İstanbul olmak üzere birçok il defalarca görevden
alınıp, yeniden atandı…
Ve atanmaya da devam ediliyor…
***
Tüzüğün
antidemokratik olduğu ve mutlaka
değişmesini başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün CHP’liler söylüyor…
Kasımda Tüzük Kurultayı
sözü verildi…
Bu amaçla tüzük
taslağı komisyonları kuruldu…
Parti içinden ve parti dışından birçok kimseye tüzük taslağı
hazırlatıldı…
Sonuç?
Yine hüsran… Yine hayal kırıklığı…
Tüzük kurultayı
gelmez bahara ertelendi…
***
İstanbul’da dört atama, dört hüsran yaşandı…
En son Bahri Şahin ve yönetimi “başarısız” bulunarak “görevden”
alındı…
Ama başarısız il yönetimi içinden “başarılı” olacak il başkanı “bulundu”…
Herkes gibi bizde bu arkadaşın hangi başarılarından dolayı atandığını
merak ediyoruz…
Ama daha önemlisi “atamaya”
karşı olan ve mutlaka il kongresi
toplanmalıdır diyen bir kısım “arkadaş”ın
durumunda…
Bir kısmı “kendileri”
veya kendilerine “yakın” birileri
göreve atanınca, ilkesel tavırlarını unuttular…
Bir diğer kısmıysa “ilçeleri
görevden alacağız, bekleyin sizi atayacağız” oltasına takıldılar…
Öyle ki, bazı arkadaşlar kendi ilçelerinde, ilçe kongresi
için imza toplarken, il kongresi için imzaya karşı çıkarak “demokratik atama” yapıldığı hayallerine
kapıldılar…
***
Parti içi hukuksuzluğa karşı mısın?
Görevden almalara karşı mısın?
Keyfi atamalara karşı mısın?
Parti içi demokrasiden yana mısın?
Partiline, delegene güvenmiyor musun?
O zaman hukuksuzluğa ve atamaya karşı dur, parti içi demokrasi
için imzanı ver…
***
Gerisi hikayedir…
Ve artık biz hikaye dinlemek istemiyoruz…
Parti içi demokrasi istiyoruz…
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları