İzmir Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu Yükünden Kurtulmalıdır
İmambakır Üküş Ankara'dan yazıyor, ''Aziz Kocaoğlu belediye başkanı, Elindeki tek “şantaj” kozunu kullandı''…
Alaattin Yüksel…
CHP’nin eski il başkanı yeni parti meclisi üyesi…
Deniz Baykal’a karşı Zülfü Livaneli’yi genel başkan seçtirmeye çalıştı…
Siyasi bedelini ödedi…
Dün Deniz Baykal parti içi demokrasiyi yok ediyor diyen,çarşaf listeyi savunan Yüksel bugün kılıçdaroglu’na seçimler blok listeyle olmalıdır diyebiliyor…
Son 10 yılın CHP İzmir politikasına egemen isimlerden birisi…
Aziz Kocaoğlu…
İzmir Büyükşehir belediye başkanı…
Alaattin Yüksel’e aynı ekipte…
Son 10 yıldır CHP’de Alaattin Yüksel’le birlikte İzmir siyasetine egemen siyasi aktörlerden birisi…
***
CHP’nin ve İzmir’in siyasi geleceğini kendi egemenlikleri için yok etmekten çekinmeyen ikili, son hamlelerini şimdi parti meclisi için yapıyor…
İzmir’i kentsel olarakta körelten geleceğini yok eden Aziz Kocaoğlu, CHP örgütlerini de kendi hırsı ve egosuna kurban ediyor…
Aziz Kocaoğlu İzmir büyükşehir belediye başkanı…
Ve CHP’nin 28 ilçe belediye başkanlığı var…
Doğal olarak bu ekibin kaptanı ve lideri Aziz Kocaoğlu olması gerekir…
Ama, pratik gerçeklik bambaşka…
Aziz Kocaoğlu, tüm belediye başkanlarıyla kavgalı…
Birçoğuyla “küs”…
Birçoğuyla “kavgalı”…
Hatta bazılarını “düşman” etmiş durumda…
***
Aziz Kocaoğlu belediye başkanı…
Ama, tüm örgütlere müdahale ediyor…
Tüm örgütleri kendi memuru sanıyor…
Kedini “ilçe” başkanı…
Kendini “il” başkanı görüyor…
Tüm ilçelerle kavgalı…
İstemediği kişilerin il başkanı olmaması için her yola başvuruyor…
Son örnek İzmir il kongresi…
Levent Eyipişiren seçimi kazanmasın diye “tehdit” ve “şantaj” yapmadığı kimse kalmadı…
Levent Eyipişiren’e karşı alenen kampanya açtı…
Genel merkezi tehdit etti…
İlçe başkanlarını tehdit etti…
İl kongresine katılmayan-katılamayan belediye başkanları var…
Elindeki tek “şantaj” kozunu kullandı…
“İstifa ederim”…
Et, be kardeşim…
Dün Deniz Baykal’a…
Bugün Kemal Kılıçdaroğlu’na…
Hep aynı hikâye…
Hep aynı “şantaj”…
“İstifa ederim”…
Et be kardeşim…
Hem İzmir kurtulsun…
Hem de CHP’de…
***
Aziz Kocaoğlu, hırsı ve kiniyle siyaset yapıyor…
Daha geçmişte Bornova ilçe kongresinde onu delege yapmayanlarla hesaplaşacak kadar“kin”ci bir siyasetçi…
Hırsı ve öfkesi aklının önünde bir insan…
İzmir’de kavgalı olmadığı hiç kimse yok…
Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu, artık İzmir’in sırtında taşınamayacak bir yük…
İzmir’in kurtulmaya ihtiyacı var…
***
Bütün baskı ve tehditlere rağmen Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel İzmir’de siyasi bir güç değildir…
Tek gücü “belediye başkanlığı”dır…
Zar-zor kazanılan Bornova ilçe dışında “Azizci” ilçe yoktur…
Hiçbir sağlıklı örgütlenmeye ve kadrolaşmaya dayanmayan ekibin, yeniden “güç” olmasına imkan verilmemelidir…
İzmir’de yapılan kurultay delegeleri toplantısında bile bu ekibe açık destek çıkmamıçtır..
Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel’in İzmir’de nasıl bir “siyasi” örgütlenme yaptıkları ve Önem çıkardıkları kadrolara iki örnek vermek istiyorum…
Hülya Güven… Şimdi CHP milletvekili ve PM üyesi…
İlknur Denizli… Şimdi AKP milletvekili…
Hülya Güven, parti meclisi üyesi ve milletvekili olarak CHP’ye ne verdi…
Hülya Güven, parti meclisi üyesi ve milletvekili olarak İzmir’e ne verdi…
Ne parti meclisinde ne de parlamentoda sesini duyan yok, ismini bilen yok…
Sırf kendi “ekip”lerinde diye Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel dayatmasıyla seçildi…
Kararı İzmir’liler versin…
***
İlknur Denizli ismini duymuşsunuzdur…
Şimdi AKP milletvekili, ama bir zamanların Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel ekibinin “kralice”si…
İzmir Büyükşehir belediyesinin Aziz Kocaoğlu’nun sonraki “tek” yetkilisi…
Yere-göğe koyamadıkları “danışman”ları…
Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu’nun İlknur Denizli’ye ne danıştıklarını gerçekten merak ediyorum…
Birçok değerli insanın İzmir büyükşehir belediyesinden kopmasına neden olan İlknur Denizli ise, şimdi İzmir AKP milletvekili…
Bu olay bile (gerisini söylemiyorum…) Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu’nun istifa etmesine yeter artar bile…
***
İzmir bu kurultay sürecinde baskılara boyun eğmemelidir…
Kılıçdaroğlu, bu kez baskı ve şantaja teslim olmamalıdır…
Alaattin Yüksel ve Hülya Güven parti meclisine alınmalıdır…
Böylece İzmir’in özgürleşmesi yolunda güçlü bir adım atılmış olur…
Kılıçdaroğlu, bütün baskılara rağmen Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel’in İzmir’de bir siyasi itibarının olmadığını görmüş olmalıdır…
Levent Eyipişiren’e verilen ama iptal edilen 71 oyu da dikkate alırsanız, tabloyu daha net görürsünüz…
İzmir’de Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu’nun egemenliğinin sonu gelmiştir…
Hiçbir güç onu diriltemez…
Partiye ve partililere rağmen siyaset yapılamaz…
Kin ve Öfkeyle siyaset yapılamaz…
“İntikam” duygusuyla siyaset yapılamaz…
Yapılamayacağının en iyi örneği Aziz Kocaoğlu’dur…
Bütün örgütlere kavgalı…
Bütün belediye başkanlarıyla kavgalı…
Birçok milletvekiliyle kavgalı…
Adam kimse bulamasa, aynaya bakıp kendisiyle kavga ediyor…
İzmir’in kavgayla geçirecek vakti yok…
İzmir’in birliğe ve dayanışmaya ihtiyacı var…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları