İmambakır Üküş; Türkiye yangın yeri ama İzmir CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel saçlarını tarıyor. Türkiye’nin içinden geçtiği 'zor' ve 'karanlık' süreç hiç de umurunda değil…
Türkiye yangın yeri ama İzmir CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel saçlarını tarıyor…
Türkiye’nin içinden geçtiği “zor” ve “karanlık” süreç hiç de umurunda değil…
O kişisel hesaplaşmalarının peşinde…
O kişisel durumunun ve geleceğinin derdinde…
***
CHP, Anafartalar Zaferinin 101. yılı için büyük kutlama hazırlıyor…
Anafartalar Zaferinin 101. yıl dönümünde bir gün önce de CHP bütün il başkanlarını Çanakkale’ye topluyor…
Tam da 15 Temmuz dinci-şeriatçı darbe girişimi sonrası…
Tam da CHP’nin il başkanlarıyla süreci enine –boyuna değerlendireceği bir zaman…
***
İşte tam da tüm Türkiye’nin gözünü CHP il başkanları toplantısına çevirmesi gereken bir zamanda…
İşte tam da tüm Türkiye’nin gözünün Mustafa Kemal’in Anafartalar Zaferinin 101. yılında CHP’nin ne dediğine çevirmesi gereken bir zamanda…
İşte tam da Türkiye’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda yürümesi gerektiğini yeniden söylemesi gereken bir zamanda…
Tüm Türkiye’nin gözü “sürpriz” istifa ile CHP İzmir İl Başkanının istifasına çevrildi…
***
Genel Merkezin hata yaptığını mı düşünüyorsun?
Genel başkan yardımcılarının İzmir’de seni “bypass” ettiklerini mi düşünüyorsun?
Seferihisar’da yapılacak “açılış" ve Türkiye Sanat Çalıştay’ında seni yok saydıklarını mı düşünüyorsun?
Eğer haklıysan ve aklında başka bir plan yoksa işte sana fırsat: gel katıl il başkanları toplantısında eleştirilerini dile getir…
***
İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel ile CHP Genel Merkezi arasında yaşananların hiçbir önemi yok…
İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel ve CHP Genel Başkan yardımcıları arasında yaşananların hiçbir önemi yok…
Seferihisar’daki açılış ve toplantıdan CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel’in haberinin olup olmamasının hiçbir önemi yok…
Çünkü hiçbirisi istifanın gerçek nedeni veya gerekçesi değil…
***
Tam tersine yaşanan ne varsa Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu ikilisi tarafından bir “hesaplaşma” vesilesi yapıldığı çok ortada…
Yoksa; il başkanlarını devre dışı bırakma veya dikkate almamanın “üstatlarıdır” Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu ikilisi…
Kendi emrine girmeyen il başkanlarına Alaattin Yüksel’in PM üyeliği-MYK dönemlerinde ne yaptığını bütün İzmir bilir…
Kendi emrine girmeyen il başkanlarına Aziz Kocaoğlu’nun ne yaptığını bütün İzmir bilir…
***
İzmir’de siyaseti kilitleyen Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu “kliği” İzmir’e zarar vermeye devam ediyor…
2014 yerel seçimlerinde Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu “kliği”nin baskısı ve dayatmasıyla İzmir’deki bütün belediye başkanlıklarını ve belediye meclis üyelerini bu “ekip” belirledi…
Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu dar grupçu “kliği”ne genel merkezden; Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Adnan Keskin, o dönem grup başkan vekili Muharrem İnce ve Gürsel Erol yardım etti…
Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu’nun baskıları ve dayatmalarıyla gidilen seçimlerde CHP İzmir’de 8 ilçeyi AKP’ye ve MHP’ye kaybetti…
***
Aziz Kocaoğlu, Ahmet Piriştina’nın ani bir kalp kriziyle ölümü sonucunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldu…
Büyükşehir belediye başkanı olduğu günden bu yana İzmir’de dar grupçu-klikçi bir anlayışın temsilcisi oldu…
Siyaseti; baskı, tehdit ve şantajla yürütmeyi seçti…
İstemediği bir şey olduğunda –Deniz Baykal’ın genel başkanlığı dahil- hep istifa tehdidiyle tavrını koydu…
***
Şimdi de Alaattin Yüksel’in istifasıyla yine alttan alta “istifa ederim ha” tehdidini dolaşıma soktu…
2014 yerel seçim öncesinde de Kılıçdaroğlu’na ve CHP Genel Merkezine aynı “istifa ederim ha” tehdidiyle iş yaptırdı…
Ne yazık ki; kimse de çıkıp “istifa edersen et” demedi; diyemedi…
***
Kendilerini herkesten ve CHP’den üstün tutan Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu buyursun CHP’den istifa edip bağımsız aday olsunlar…
Bakalım kaç oy alacaklar…
Bırakın bağımsız aday olup oy almalarını bu “kliğin” yanlışları yüzünden CHP İzmir’de 8 belediye kaybetti…
Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu “kliği” yüzünden CHP’nin İzmir’de oyları düştü…
***
CHP İzmir’de 2009 yerel seçimlerinde %55,20 oranında oy almış…
AKP İzmir’de 2009 yerel seçimlerinde %30,70 oranında oy almış…
Peki; bütün İzmir’in belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu “kliği” belirlediğinde ne olmuş?
CHP’nin oyu %55,20’den %49,6’ya düşmüş; AKP’nin oyuysa %30,70’den %35,9’a yükselmiş…
***
Türkiye’de her şey olabilirsin ama rezil olamazsın…
Ne yaparsan yap; ne kötü duruma düşersen düş hiçbir şey olmaz…
Ne yaptıklarından utanıp özür dilersin…
Ne de kimse yaptıklarının hesabını sana sorar…
***
İzmir’de CHP’nin oylarını düşürürsünüz…
İzmir’de CHP’nin elindeki belediyeler sizin yüzünüzden kaybedilmiş…
Hala utanmadan-sıkılmadan CHP’ye “ayar” vermeye çalışıyorsunuz…
Herkesten özür dileyip CHP’den istifa edeceğinize CHP’ye genel başkan ayarlamaya “özel” çalışmalar yapıyorsunuz…
***
Sizin daha İzmir’de verecek hesabınız varken CHP’ye “ayar” vermeye çalışıyorsunuz…
İlknur Denizli ismi size ne çağrıştırıyor Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu…
Hani o bir dönem onayı olmadan İzmir Büyükşehir’de taş üstüne taş koydurmayan İlknur Denizli…
Hani o daha sonra AKP İzmir milletvekili olan İlknur Denizli…
***
Gerçekten sizler ne cesur(!) insanlarsınız?
Kimsenin sizden hiçbir şeyin hesabını sormayacağını mı sanıyorsunuz?
Bir tek İlknur Denizli olayı bile ikinizin de istifasına yeter artar bile…
İzmir’deki Fethullahçı çetenin “Türkçe Olimpiyatları”nı hatırlıyor musun Aziz Kocaoğlu?
***
Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu “kliğinin” il başkanı Ali Engin’in “hizmet hareketi” övgülerini unuttuk mu sanıyorsunuz?
Aziz Kocaoğlu’nun “hizmet hareketi” övgülerini unuttuk mu sanıyorsunuz…
Yapmanız gereken herkesten özür dileyip bir kenara çekilmekken siz aksine herkese “ayar” vermeye çalışıyorsunuz…
“İstifa ederim ha” tehdidiyle yola devam etmek istiyorsunuz…
***
İzmir Büyükşehir sizin elinizde…
22 belediye sizin elinizde…
Bütün belediyelerde çalışanlara veya yakınları çalışanlara uyguladığınız baskı ve tehditlerinize rağmen il kongresinde aldığınız oy ortada…
Bütün baskı ve tehditlere rağmen ön seçimde desteklediğiniz “kurmaylarınızın” durumu ortada…
***
Hiç kimse vazgeçilmez değildir…
Hiç kimse CHP’den daha değerli değildir…
Hele İzmir’de CHP’ye büyük zarar veren Alaattin Yüksel-Aziz Kocaoğlu “kliği” hiç değerli değildir…
CHP’den istifa etseniz CHP güç kaybetmez, tam tersine güç kazanır…
***
Gelecek kaygısına düşen; 2019 telaşına kapılan belediye başkanlarının “şeytani” planlarına ve istifa tehditlerine boyun eğmeyin…
CHP’den istifa ederlerse CHP güç kaybetmez; tam tersine güç kazanır…
Yalan-yanlış işler içinde olan belediye başkanlarını CHP’den ihraç ederseniz CHP güç kaybetmez güç kazanır…
Belediye başkanlarının tehdidine boyun eğerseniz sonuç ortada; İzmir’de 8 belediye ve oy kaybettiniz…
***
İzmir’deki istifanın esas nedeni “gelecek kaygısı”dır…
Geleceği “garantileme” için “istifa”larla yol alma çabasıdır…
Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığında kendisine bir “gelecek” göremeyen belediye başkanlarının bu “operasyon”larına boyun eğmemelidir…
Ne “istifa ederim” tehdidi ne de “kurultay” tehdidiyle bu çetelere boyun eğilmemelidir…
***
Hiç kimse bu zor ve karanlık süreçte CHP’nin enerjisini kendi içinde tüketmesine geçit vermemelidir…
Kılıçdaroğlu; bu süreçte parti içi küçük ayak oyunlarına ve küçük hesap yapanlara sessiz kalmamalıdır…
“Denge siyaseti” veya “aman bir sorun çıkmasın” anlayışının CHP’ye hiçbir katkısı olmaz…
Kılıçdaroğlu; ister milletvekili ister belediye başkanı olsun küçük hesaplarla CHP’yi esir almak isteyenlerle yolunu ayırmada hiç tereddüt etmemelidir…
***
CHP’nin her yönüyle köklerinden kopmadan bir “değişim” ve “yenilenmeye” ihtiyacı var…
CHP’nin ihtiyacı olan halkçı-devrimci bir “değişim” ve “yenilenmedir”…
CHP’nin ihtiyacı olan “temiz toplum-temiz siyaset” temelli bir “arınma” ve temizlik”tir…
***
CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun bu noktada cesur kararlar almaya ihtiyacı var…
Tarih; CHP’ye iktidar yolu açmıştır…
CHP ve Kılıçdaroğlu bu yolu doğru değerlendirmelidir…
Yapacağı ilk şey; önce yüklerinden kurtulmak olmalıdır…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni