loading
close
SON DAKİKALAR

Kadir Topbaş ve İ. Melih Gökçek hesap verecek

İmambakır Üküş
Tarih: 19.08.2016
Köşe: @imambakirukus
Kaynak: istanbulgercegi.com

İmambakır Üküş; Bu çeteye milyarlarca dolarlık ''kıyak''lar yapmış belediye başkanları ve Kamu yöneticileri neden görevden uzaklaştırılmaz; neden tutuklanmazlar. Kadir Topbaş ve İ. Melih Gökçek buna iyi iki örnektir…

Fethullahçı çeteye yönelik operasyonlar devam ediyor…

15 Temmuz şeriatçı-dinci darbe girişimiyle birlikte yeni bir süreç yaşanıyor…

Bu çeteye “
yardım” ve “yataklık” edenlere yönelik soruşturmalar büyüyerek devam ediyor…

Fethullahçı çetenin “ekonomik-finans” örgütlerine yönelik “el koyma”ların toplam büyüklüğü 150-200 milyar dolar civarında…

***

Şu anda “el” konulan şirketlerin “ekonomik-finans” büyüklüğü şaşkınlık yaratıyor…

Bugün dünyanın en büyük “küresel” şirketlerinin bile 200 milyar dolarlık bir büyüklüğü yok…

Peki; nasıl oluyor da bir “ağlak vaiz”in yönettiği çetenin “finansman” gücü birkaç yüz milyar doları bulabiliyor?

Nasıl oluyor da; İlkokul mezunu bile olmayan bir “ağlak vaiz”in yönettiği “çete” dünyanın en büyük küresel “ekonomik güç”lerinden bile güçlü olabiliyor…

***

Bunun çok çeşitli nedenleri var…

Birincisi; Kamu kaynakları belediyeler ve diğer kamu yöneticileri tarafından bu “çete”ye peşkeş çekildi…

İkincisi; bu “çete” polis ve yargıdaki gücünü mafyavari bir şekilde kullandı…

Hem siyasi iktidarın güçünü ve kamunun gücünü; hem de yargı ve polis örgütlenmesindeki gücüyle Türkiye’yi “haraca” kesti…

Mafyanın yerini bu gladio çetesi aldı…

***

Bu çeteye destek verdiği iddia edilen yüzlerce kamu görevlisi görevden uzaklaştırıldı…

Bu çeteye destek verdiği iddia edilen yüzlerce kamu görevlisi gözaltına alındı…

Bu çeteye destek verdiği iddia edilen yüzlerce kamu görevlisi tutuklandı…

Peki; bu çeteye milyarlarca dolarlık “kıyak”lar yapmış belediye başkanları ve Kamu yöneticileri neden görevden uzaklaştırılmaz; neden tutuklanmazlar…

***

Kadir Topbaş ve İ. Melih Gökçek buna iyi iki örnektir…

Bakın bakalım; bu “çete”nin “el” konulan Vakıf Üniversitelerinin milyar dolarlık yerlerini kim bunlara peşkeş çekmiş…

Bakın bakalım; bu “çete”nin “el” konulan hastanelerinin milyar dolarlık yerlerini kim bunlara peşkeş çekmiş…

Bu “çete”ye İstanbul ve Ankara’yı parsel parsel peşkeş çekenlere de hesap sorulacak mı?

***

Bu “çete”ye yapılan “kıyak”lar yalnızca “Vakıf okullarına ve hastanelerine milyar dolarlık arazi ve arsalarla sınırlı değildir"…

Aynı zamanda başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok belediye ve kamu kurumu da bu “çete”ye mensup şirketlere “özel ayrıcalık”lar tanımışlardır…

Fethullahçı çeteye ait inşaat şirketlerine “özel imar” uygulamasıyla milyarlarca dolar kazandırmışlardır…

***

Şimdi İstanbul ve Ankara’da bazı şirketlere “el” konuluyor…

Bu şirketlerin içinde “inşaat” ve “gayri menkul” şirketleri var…

Yine bu şirketlerin İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok yerde milyar dolarlık projeleri var…

Peki; bu “özel proje”lerde bu “çetenin” şirketlerine bu “özel imar yetkilerini” kim verdi?

***

Yüzlerce şirketten ikisini şimdilik yazayım; sonra devamını getireceğim…

Aydınlı Grup ve Eroğlu şirketleri

Bu şirketlerin yaptığı projelerin hepsi “özel imar”lı…

Hepsini ya Büyükşehir sağlamış…

Ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…

***

Aydınlı Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Kavurmacı aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı

Bu iki şirket AKP için her zaman “ayrıcalıklı” şirket olmuştur…

Bu iki şirketin isteği üzerine Ayazağa, Huzur ve Maslak mahalleleri Şişli’den alınıp Sarıyer’e bağlanmıştır…

Bir gece yarısı torba yasaya eklenen bir özel maddeyle gece yarısı operasyonuyla o mahalleler Sarıyer’e bağlanmıştır…

***

Hani diyordu ya Cumhurbaşkanı “ne istediniz de vermedik” diye…

İşte Ayazağa, Huzur ve Maslak mahallelerinin Sarıyer’e bağlanması da bir “özel istekti”…

O dönem Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün “özel isteklerini” karşılamaktan yorulan inşaat şirketleri, bu istekleri cumhurbaşkanına Ömer Faruk Kavurmacı ve Nurettin Eroğlu aracılığıyla iletmişti…

Mustafa Sarıgül’ün “isteklerini karşılamaktan yorulduk” diyen bu şirketlerin isteği anında yerine getirilmişti…

***

Vadi İstanbul, Skyland ve Koru Florya projelerinde “özel imarla” bu şirketlere milyarlarca dolar kazandırmıştı…

Şimdi bu iki şirkete el konuldu; sahipleri ve yöneticileri gözaltında…

Şimdi bu şirketin “mal varlığına” el konuluyor…

Peki; bu şirketlere “İmar-plan yoluyla” milyarlarca dolar kazandıran belediye başkanları ve kamu yöneticilerine bir şey soran olmayacak mı?

***

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek olmak üzere bu “çete”ye “yardım” ve “yataklık” eden herkesten hesap sorulmalıdır…

Eğer bunlar yapılmazsa bu mücadeleye “gölge” düşer…

Eğer bunlardan hesap sorulmazsa bu mücadelenin inandırıcılığı kalmaz…

FETÖ’cü bankaya çocuğunun dershane parasını veya okul taksiti yatırandan hesap sorulurken milyar dolarları peşkeş çekenlerden hesap sorulmayacak mı?

***

AKP’li, CHP’li, MHP’li, HDP’li belediye başkanlarının hepsi gözden geçirilmelidir…

Bu çeteye “yardım” ve “yataklık” yapan herkesten partisine bakılmaksızın hesap sorulmalıdır…

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları