Türkiye’de eskiden siyaseti ve toplumsal hareketleri yeniden düzenleme, işi darbelerle yapılırdı.
Türkiye’de eskiden siyaseti ve toplumsal hareketleri yeniden düzenleme, işi darbelerle yapılırdı. Türkiye, her sıkışık siyasal toplumsal dönemi, bir askeri darbeyle aşmış, siyasal ve toplumsal hayatı yeniden biçimlendirmeye çalışmıştır.
***
Yakın zamana kadar da, hep insanlar darbe sopasıyla korkutulurdu.
Ancak, şimdi değişti. Yeni dönemin sopası kasetler. Herkes birbirini kasedini yayınlamakla tehdit ediyor.
MHP olayında iş öyle bir noktaya geldi ki, porno kasetçisi arkadaşlar MHP Genel Başkanının kim olacağına da, kendileri karar almışlar.
Eğer Devlet Bahçeli istifa edip, genel başkanlığı Oktay Vural’a bırakmazsa, “Hard porno” kasetler yayınlayacaklar…
Daha da vahimi ve insanı dehşete düşürense, en küçük bir toplumsal isyanı, hak ve özgürlük çığlığını internette anında sansürleyen, engelleyen devlet yönetiminin seyretmesi…
Evet, evet… yalnızca seyrediyorlar. Başbakansa, “ne özel hayatı yahu… genel genel” diyor. Demek ki, kendisi de izlemiş veya önceden biliyor ki… konuşuyor.
***
Sahi, Deniz Baykal’ı CHP Genel Başkanlığından eden kasetin akıbeti ne oldu?
O kasedi kim çekti? Kim servis etti? Kim yayınladı?
O görüntüler gerçek mi yoksa montaj mı? Kim, bu işi tezgahladı…
Bir bilen… Bir duyan var mı?
***
Herkesin, her şeyini izleyen, izlettiren; dinleyen, dinlettiren AKP hükümeti, nedense bir tek bu porno kasetçileri dinlememiş, izlememiş…
Gerçekten, bu röntgencileri, bu pornocuları kim koruyor, kim kolluyor…
***
Bu işler organize işler. Gün gelir, devran döner yapanları-yaptıranları şişler…
Bu kadar organize işleri, “eski ülkücü”lerin tezgahlaması, bunu kendi başlarına yapmaları mümkün görünmüyor…
***
Eski ülkücüler, çek-senet tahsilat işleri desen yaparlar; yapıyorlar zaten.
Yada derin devletin –kontrgerillanın pis işleri desen onları da yaptılar; yapıyorlar.
Daha başka birçok pis işe bulaşmışlıkları var ama bugüne kadar porno kasetçiliklerini bilmiyorduk…
***
Peki, bu işlere onları kim bulaştırdı? Yada gerçekten yapanlar “eski ülkücü”ler mi?
Bunları kim kolluyor, koruyor. Bu kadar teknik desteği, imkanı kim veriyor…
***
Sahi; kimin elinde bu kadar istihbari bilgi ve teknik imkan var?
Bu soruların içinde, cevapları da saklı.
***
Gerçekten Haliç pis kokuyor… Ve gerçek bu kokuları hisseden yanıyor…