İmambakır Üküş; Sandıktan korkan MYK üyesi ve milletvekilini bırakın yeniden seçmeyi, CHP’den atın gitsin…
Kemal Kılıçdaroğlu ve Parti Meclisine Açık Mektup
Eğer bir sürpriz olmazsa Haziran’ın ilk haftasında genel seçim var…
Belki AKP bu süreyi de beklemeyip Nisan veya Mayıs ayına bile seçimleri çekebilir…
CHP hariç bütün partiler ilçe ve il kongreleri sürecini başlattı…
Bütün partiler seçimlere odaklandı…
AKP, seçimleri kazanmak için gece-gündüz çalışıyor…
Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu her gün bir yerde her gün bir etkinlikte…
***
Her seçim önemlidir…
Ama bu seçimler bütün seçimlerden daha önemli…
Bu seçimlerde Türkiye yalnızca bir “parti”yi seçmeyecek…
Türkiye bu seçimlerde aynı zamanda “rejim” tercihini de yapacak…
Belki de bu seçimler “parlamenter rejim” de Türkiye’nin “son” seçimi de olabilir…
Türkiye, bu seçimlerde “parlamenter rejim” ve “başkanlık” arasında bir “tercih” yapacak…
AKP’nin kazanması halinde Türkiye’de şu anda yaşanan “fiili başkanlık” rejimi “Anayasal” ve “yasal” hale gelecek…
***
AKP’nin kazanması bu nedenle Türkiye’nin kaybetmesi demek…
Bu nedenle CHP bu seçimleri kazanmaya mahkum…
Bu nedenle CHP bu seçimleri kazanmaya mecbur…
CHP, bu seçimleri Türkiye’nin geleceği için kazanmak zorunda…
CHP, bu seçimleri CHP’nin geleceği için kazanmak zorunda…
Kılıçdaroğlu bu seçimleri kendi geleceği için kazanmak zorunda…
***
Peki bu seçimleri kazanmaya “mecbur” ve ‘’mahkum” CHP ne yapıyor?
CHP bu seçimi kazanmak için hangi hazırlıklar içinde…
CHP, toplumun önüne “İktidar projesi” sunabiliyor mu?
***
Ne yazık ki bu ve buna benzer sorulara “olumlu” cevap vermek mümkün değil…
CHP’nin gündeminde “Türkiye’de İktidar” olmak yok…
CHP’nin gündemi “parti içi iktidar” olmak…
CHP’nin gündemi “nasıl yeniden vekil olurum”…
CHP’nin gündemi “nasıl vekil olurum’’la sınırlı…
***
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel başkan olduğu kurultayda, parti içi demokrasi sözü verdi…
Milletvekillerini ve Belediye başkanları artık ön seçimle belirleyeceğiz dedi…
Sandık koyacağız, örgüt iradesini sandığa yansıtacak dedi…
Bu CHP’de ve Toplumda büyük heyecan yarattı…
Kılıçdaroğlu’nun parti içi demokrasi sözü büyük “umut” oldu…
Ancak ne yazık ki yaşanan süreç tam tersi oldu…
2011 Haziran seçimlerinde çok sınırlı bir ön seçim yapıldı…
Milletvekilleri yine bildik yol ve yöntemlerle “merkezden” atandı…
Kirli ve yanlış ilişkilerle “sıralar” belirlendi…
Sonuç ortada…
***
Yine 30 Mart seçimlerinde çok az bir yerde “sandık” kondu…
Gayri resmi “ön seçim /eğilim yoklaması” yapıldı…
Bu “eğilim yoklamaları”nı da birçok yerde uyulmadı…
Yine sonuç ortada…
***
Şimdi CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “ön seçim yapacağız” diyor…
Bu “mecburi ön seçim”dir…
Çünkü CHP tüzüğünde %85 oranında ön seçim yapılması bir zorunluluktur…
Tüzükler partilerin Anayasasıdır…
Hem yasal hem de etik açısından herkesin uymak zorunluluğu vardır…
***
Şimdi CHP’nin ve Türkiye’nin geleceğiyle hiçbir derdi olmayan kimi CHP yöneticileri, tüzüğün mecbur kıldığı ön seçimi “fiilen geçersiz” hale getirecek hileler peşinde…
Tek dertleri yerlerini garantilemek olan bu insanlar çeşitli “kirli propaganda” yöntemleriyle yeniden “aday borsaları”nın yolunu açacak “merkezden atamayı” genelgelerle sağlamak istiyor…
Tüzüğün mecbur kıldığı ön seçimi, genelgelerle yok etmek istiyorlar…
***
Geçenlerde CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir grup Hürriyet ve Doğan Medya mensuplarıyla uzun bir sohbet yaptı…
Bu sohbetten Hürriyet ve Doğan Medya çıkara çıkara öne sohbet arasında söylenen “MİT’in CHP’nin içini karıştırmaya çalıştığı” açıklaması çıktı…
Kılıçdaroğlu yankı bulan açıklamasını daha sonrada sürdürdü…
“MİT’in CHP’yi karıştırmak ve başarısız kılmaya” çalıştığını ifade etti Kılıçdaroğlu…
***
Şimdi ben bu “CHP’yi karıştırmak isteyen MİT’ciler”in resmini çizeceğim…
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’da o resimlerin kim olduğunu/isimlerini açıklasın…
30 Mart seçimlerinden sonra kim olağan kongre süreçlerinin başlatılmasını engellemişse işte O veya onlar ya MİTci veya MİT’in kullandıkları unsurlardır…
Çünkü onlar, CHP örgütlerinin yenilenmesini ve güçlenmesini engelleyerek CHP’yi başarısızlığa mahkum etmek istemişlerdir…
10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra kim veya kimler olağan kongre süreçlerini engellemişse o veya onlar MİT’ci veya MİT’in kullandığı unsurlardır…
***
Kemal Kılıçdaroğlu CHP genel başkanı seçildiği kurultayın tüm delegelerini Deniz Baykal ve Önder Sav yazmıştı…
Baykal’cı veya Önder Sav’cı olmayan kurultay delegeliği neredeyse sıfıra yakındı…
Buna rağmen Kılıçdaroğlu nerdeyse oy birliğiyle genel başkan seçildi…
Nedeni ise çok basitti…
Kılıçdaroğlu yeni bir heyecan ve umut dalgası yaratmıştı…
CHP’liler iktidar olmak, başarılı olmak istiyordu…
Bu umut ve heyecanla herkes Kılıçdaroğlu’na oy ve destek verdi…
Referandum, genel seçimler, yerel seçimler ve son Cumhurbaşkanlığı seçimleri bu umut ve heyecanı sönümlendirdi…
Şimdi CHP’nin yeniden umuda ve heyecana ihtiyacı var…
İşte ön seçimin önemi burada…
Kimin seçildiğinden çok partide ve toplumda Yaratacağı “umut” ve “heyecan” dalgası daha önemli…
***
Tüm CHP’liler ve umudunu CHP’ye bağlayanlar %85 değil, her yerde koşulsuz ön seçim beklerken, “genelge oyunları”yla ön seçimi kuşa çevirmek isteyenler; işte onlar CHP’ye sızmış MİT’ciler…
Kim “üye yapısı sağlıksız bu üyeyle ön seçim yapılmaz” diyorsa ondan “kuşku” duyun…
Kim “bu üye yapısı ‘kimliğe’ oy verir” diyorsa ondan kuşku duyun…
Kim “bu üye yapısı ‘inanca’ oy verir” diyorsa ondan kuşku duyun…
Kim “bu üye yapısıyla eş-dost/ahbap-çavuş ilişkileri egemen” olur diyorsa ondan kuşku duyun…
***
Bu “sağlıksız üye” yapısının seçtiğiyle ilçe başkanı olunuyor…
Bu “sağlıksız üye” yapısının seçtiğiyle il başkanı olunuyor…
Bu “sağlıksız üye” yapısının seçtiği kurultay delegesiyle Parti meclisi üyesi olunuyor…
Bu “sağlıksız üye” yapısının seçtiği kurultay delegesiyle genel başkan olunuyor…
Bu “sağlıksız üye” yapısıyla bir tek milletvekili olunamıyor öyle mi?
İşte bunu kim diyorsa ondan “kuşku” duyun…
***
CHP genel başkanı Kemal KIlıçdaroğlu…
Meclisteki 135 milletvekilini siz veya sizler seçtiniz…
Tıpkı kavun-karpuz seçer gibi sizler seçtiniz…
Si de biliyorsunuz ki büyük çoğunluğu “kelek” çıktı…
Hepsini, siz veya sizler seçtiniz de ne oldu?
Eğer meclis grubundan, çalışmalarından memnunsanız hiç “sorun” yok…
Siz seçmeye devam edin…
Yok memnun değilseniz bırakın örgütün emekçileri kendilerini temsil edecekleri seçsin…
Siz bir “küçük grubun” veya bir “seçkin” zümrenin genel başkanı değilsiniz…
Siz tüm Cumhuriyet Halk Partililerin genel başkanısınız…
“Benim adamım” anlayışı yanlış ve dar grupçu anlayıştır…
Siz “birilerinin” değil, tüm CHP’lilerin genel başkanı olmayı tercih edin…
***
5 yıla yakın bir süredir MYK üyesi olanlar…
4 yıldır milletvekili olanlar…
Parti Meclisi üyesi olanlar…
Bunlar ön seçimden korkuyorlar…
5 yıldır- 4 yıldır kendini partisinin üyesine bile sevdirememiş olanları sokaktaki insan niye sevsin…
Sandıktan korkan MYK üyesi ve milletvekilini bırakın yeniden seçmeyi, CHP’den atın gitsin…
Kendine hayrı olmayanın CHP’ye ve Türkiye’ye ne hayrı olacak…
***
%5’lik kontenjanı hiçbir şekilde MYK üyeleri, Parti Meclisi üyeleri ve milletvekillerine asla kullanmayın…
%5’lik kontenjan, günlük siyaset içinde olmayan ama siyasette ve partide olması gereken “özellikleri olan insanlara” kullanın…
%5’lik kontenjanı olası bakanlar kurulunda olması gereken insanlar için kullanın…
Bütün ömrünü siyaset içinde geçiren bir tek insan için bile asla “kontenjan” hakkınızı kullanmayın…
Zaten CHP’nin sözde anlı-şanlı şöhretleri sandıktan çıkamıyorsa, bırakın nereye gidiyorsa gitsinler…
Onları kaybeden üzülmez…
Onları bulan sevinmez…
***
CHP parti Meclis Üyeleri…
Tüzüğün mecbur kıldığı ön seçimden daha fazlası için çalışmanız gerekirken mevcut ön seçimi bile “genelge oyunları”yla yok ederseniz ihanet içinde olursunuz…
Bu örgüt asla sizi affetmez…
Bu oyuna katılanları asla unutmaz…
Bu tezgaha oy verenleri asla unutmaz…
Bu ihanet girişimlerine geçit vermeyin, CHP’ye iktidar yolunu açın…
***
Umarım ve dilerim bizler yanılıyoruz…
Umarım ve dilerim bunların hepsi yalnızca “birilerinin” hevesi olarak kalır…
Umarım ve dilerim bunların hepsi “birilerinin” dedikodusu olsun…
Yoksa CHP tarihi bir fırsatı kaçırır…
Bu CHP’ye de Türkiye’ye de “ihanet” olur…
Daha da kötüsü bu “girişimler” ve “hokus-pokus”lar hukuk duvarına çarparak geri döner…
CHP’yi mahkeme kapılarında süründürmeyin…
Ve kendinizi “rezil” etmeyin…
Sandıktan çıkamayacaksınız diye CHP’yi de yakmayın…
***
Hem “tezgahları” yapıp hem de mahkemeye başvuracakları sakın suçlamaya kalkmayın…
“Partiyi mahkeme kapılarında süründürüyor”lar demogojisine sarılmayın…
Kendi hakkını savunmayan bir CHP’li nasıl Türkiye’deki herkesin hakkını savunacak…
***
Sahi ne oldu CHP’nin önerisine…
Hani Kılıçdaroğlu bütün partililere çağrı yapmıştı…
“Gelin, partilerde liderlik suntasına son verelim” demişti…
“Gelin, partilerde milletvekilleri milletin kendisi seçsin” demişti…
İşte size fırsat…
Önerdiğiniz “demokrasi paketi”ni önce siz partinizde uygulayın…
Türkiye’ye örnek olun…
Kendi içinde demokrasiyi yaşatamayanların Türkiye’ye demokrasi vaadi ne kadar inandırıcı olur…
***
Kendinizi değil, Türkiye’yi düşünün…
Kendinizi değil, CHP’yi düşünün…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni