Kılıçdaroğlu, Akşener, İmamoğlu, Mansur Yavaş mı?

İmambakır Üküş; Dolayısıyla hangi niyet ve amaçla yapılırsa yapılsın Kılıçdaroğlu’nu, Akşener’i, İmamoğlu’nu ve Mansur Yavaş’ı yıpratma politikası AKP’ye ve Erdoğan’a hizmetten başka bir şey değildir.

Türkiye kritik bir seçime gidiyor.

Türkiye bu seçimle birlikte bir yol ayrımına geliyor.

Ya Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Cumhuriyete ve kazanımlarına yeniden sahip çıkacak.

Ya da Cumhuriyet’in son “kalıntıları” de ortadan kaldırılacak.

***

Türkiye’nin bütün demokrasi ve Cumhuriyet güçlerine büyük görev ve sorumluluklar düşüyor.

Hiçbir kişisel veya siyasal bencillik içinne girmeden Cumhuriyet ve demokrasi için birleşmek gerekiyor.

Çünkü bu seçimin bir tekrarı yok.

Çünkü bu seçimi kaybeden yalnızca seçimi kaybetmiş olmayacak.

***

Bu seçimi kaybeden her şeyi kaybedecek.

En başta Cumhuriyet’i kaybedecek.

En başta demokrasiyi kaybedecek.

Sonra da her şeyi kaybedecek.

***

Bu seçim siyasi partiler ve liderler içinde “son seçim” olacak.

Kaybeden yalnızca seçimi kaybetmiş olmayacak.

Kaybeden partisini de koltuğunu da kaybedecek.

Onun için bu seçim herkes için de “son seçim” olacak.

***

AKP Genel başkanı Erdoğan, seçimi kaybederse yalnızca Cumhurbaşkanlığını kaybetmiş olmayacak.

Aynı zamanda partisini AKP’yi de kaybedecek.

Seçimi kaybedince ortada AKP diye bir şey kalmayacak.

Dolayısıyla kaybedince her şeyini kaybedecek.

***

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ister kendi aday olsun ister başka aday çıkarsın kaybedince yalnızca Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmiş olmayacak.

Seçimi kaybeden CHP’den geriye ne kalır bilinmez.

Ama Kılıçdaroğlu için bir şey kalmayacağı kesin.

Dolayısıyla kimi aday gösterirse göstersin kaybedince her şeyi kaybedecek.

***

İYİ Parti lideri Akşener, Cumhurbaşkanlığı sürecini belirlemek istiyor.

Dolayısıyla kimi ortak aday gösterirse göstersin veya başka bir adayı tek başına göstersin fark etmez.

Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden bir İYİ Partiden geriye ne kalır belli değil.

Ama daha kendi “seçmen sosyolojisini” oturtamamış bir partiden geriye ne kalırsa o kalır.

***

Seçimi kaybeden partide taş üstünde taş kalmaz.

Seçimi kaybeden partide hiçbir gövdenin üstünde baş kalmaz.

Onun için hiçbir lider kaybetmek istemeyecektir.

Onun için bütün liderler kazanmak için yapılması gereken ne varsa onu yapacaktır hatta daha fazlasını yapacaktır.

***

Eğer CHP ve Altılı masa kaybederse hiç kimsenin koltuğu kendine baki kalmayacaktır.

Eğer AKP kazanırsa dün Doğu’da nasıl belediyelere kayyum atandıysa.

Aynı şekilde Batı’da her yere kayyum atanacağı kesindir.

Ortada ne Ankara belediyesi kalır.

Ortada ne İstanbul belediyesi kalır.

***

Kimin aday olacağı önemli değil.

Kimin kaybedeceği önemli.

Kimin kazanacağı önemli.

Başta Altılı masa bileşenleri olmak üzere eğer seçim kaybedilirse her şeyin kaybedileceğinin herkes farkında olmalı.

***

CHP’nin ve ittifak ortaklarının durumun ciddiyetinin farkında olması lazım.

Bugün CHP’de üç kişinin adaylık için ismi geçiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.

Bu üç isimin de kazanacağını söyleyen anketler olduğu gibi kaybedeceğini de söyleyen anketler de var.

***

CHP’lilerin CHP’den üç isimin de seçimi kazanacağının konuşulmasına sevineceğine bam başka bir havadalar.

Bir kısmı Kılıçdaroğlu’nu yıpratma derdinde.

Bir kısmı Ekrem İmamoğlu’nu yıpratma derdinde.

Bir kısmı Mansur Yavaş’ı yıpratma derdinde.

***

İYİ Parti’de, lideri Akşener’de bu sürecin aktif ve önemli aktörü.

Aday kim olursa olsun eğer seçim kazanılacaksa İYİ Parti ve Akşener olmadan bu seçim kazanılmaz.

Ortak bir süreçte olsa İYİ Parti başka bir parti; tercihleri ve yol yürüyüş tarzlarının farklı olması çok doğal.

Ama nedense birileri İYİ Parti’yi ve Akşener’i yıpratma derdinde.

***

Kılıçdaroğlu’da, Akşener’de, İmamoğlu’da, Mansur Yavaş’ta aynı takımın oyuncusu.

Bu takımın seçimi alması için bu takımın uyum ve dayanışma içinde çalışması lazım.

Kim aday olursa olsun kaybedilirse herkes kaybetmiş olacak.

Dolayısıyla bu “takım” için kazanmak bir zorunluluk.

***

Kim aday olursa olsun bu takımın birlik ve dayanışmayla sahada olması lazım.

Aksi seçimin kaybedilmesi demek olur.

Dolayısıyla hangi niyet ve amaçla yapılırsa yapılsın Kılıçdaroğlu’nu, Akşener’i, İmamoğlu’nu ve Mansur Yavaş’ı yıpratma politikası AKP’ye ve Erdoğan’a hizmetten başka bir şey değildir.

***

Bugün önemli olan bu baskıcı ve otoriter rejimin yenilmesidir.

Kılıçdaroğlu’da aday olsa çalışacağız.

İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ta aday olsa çalışacağız.

Veya başka bir kişi de aday olsa çalışacağız.

***

İsimleri yarıştırmak veya isimleri çarpıştırmak niyet ne olursa olsun AKP’ye ve Erdoğan’a hizmetten başka bir şey değildir.

İsimler etrafında yoğunlaştırılan kampanyaların bir tehlikesi de ilerde oluşacak kırgınlıklardır.

Eğer Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Mansur Yavaş üzerinden kampanya yürüterek bir diğerine karşı diğerlerini yıpratırsanız niyetinizden bağımsız olarak AKP’ye ve Erdoğan’a hizmet edersiniz.

Adayları, isimleri yıpratmayın.

***

İsimler üzerinden yürütülen “kirli” ve “yanlış” kampanyanın geride bırakacağı kırgınlık ve küskünlükleri de unutmayalım.

Kılıçdaroğlu, İmamoğlu, Mansur Yavaş ve başka bir isim aday olsun.

Bugün yürütülen kampanyalar dolayısıyla “kamplaşmış” olan seçmen kitlesinde tepkiler ve kırgınlıklar oluşacak.

Kimsenin seçmeni kendi kişisel hedefleri için ayrıştırma hakkı yok.

***

Eğer büyük bir yanlış çok büyük hata yapılmazsa bu otoriter ve baskıcı rejim kaybedecek.

Kim aday olursa olsun aday olan isim etrafında birleşerek sahaya çıkacak.

Dün Ankara’da, İstanbul’da, Adana’da, Mersin’de, Antalya’da kazandık.

Bugün Türkiye’de kazanacağız.

***

İstanbul ve Ankara değişti.

Şimdi sıra Türkiye’de.

İstanbul’u, Ankara’yı kazandık.

Şimdi sıra Türkiye’de.

***

Hiç kimse Ankara’nın kazanılacağına inanmıyordu.

Hiç kimse İstanbul’un kazanılacağına inanmıyordu.

Ama Ankara’yı da İstanbul’u da kazandık.

Şimdi sıra birlikte Türkiye’yi kazanmakta.

***

Şimdi Türkiye’yi kazanma yolculuğunda Ankara’nın gücü ve enerjisi de var.

Şimdi Türkiye’yi kazanma yolculuğunda İstanbul’un gücü ve enerjisi de var.

Dün İstanbul’u, Ankara’yı kazanmak için çıktığımız yolculukta yalnızca CHP ve İYİ Parti vardı.

Bugün Türkiye’yi kazanmak için çıktığımız yolculukta CHP’nin İYİ Partinin yanı sıra DEVA Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi de var.

***

Dünden daha güçlüyüz.

AKP dünden daha güçsüz.

Kazanmak zorundayız.

Kazanacağız.

İmambakır Üküş

istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni