İmambakır Üküş; Kılıçdaroğlu bu kurultayda bir karar vermek zorunda. Ya göstermelik değişikliklerle günü kurtarmaya yönelecek. Ya da CHP’yi bu çürümüş yapı ve kadrolardan temizleyecek…
CHP kurultayına çok az bir zaman kaldı…
Ama daha CHP kurultayında konuşulup-tartışılması istenen temel konulara ilişkin hiçbir metin ortada yok…
CHP kurultayına bir hafta var; son bir “veda” niteliğinde bile olsa; ve önerilerin konuşulabileceği bir parti meclisi toplantısı düzenlenmedi…
CHP kurultayına bir hafta var; CHP il örgütleri toplantıya çağırılarak eleştiri ve önerileri alınmak ihtiyacı bile olmadı…
***
CHP il başkanlarını toplantıya çağırarak görüş ve önerilerini alma ihtiyacı duymayan CHP genel merkezi, aynı il başkanlarının eline “anahtar liste”yi tutuşturarak seçilmeleri için oy isteyecek…
CHP kurultayı hiçbir temel sorununun konuşulmadığı bir kurultay olacak…
Gündemi, aynı ilçe ve il kongrelerinde olduğu gibi parti içi iktidar olacak…
Türkiye’de iktidar olmayı gündemine alamayan CHP’de gündem yine parti içi iktidar olacak…
***
Genelde parti içinde ve kamuoyunda şöyle bir “algı” var; “Kılıçdaroğlu ‘’iyi’’ ama çevresi ‘’kötü”…
Bundan dolayı da hem parti içinde hem de parti dışında Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığına bir destek var…
Peki, gerçek durum ne?
Peki, gerçekten “Kılıçdaroğlu iyi” ama “çevresi” mi kötü?
***
Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkan oluşu CHP’de ve toplumda büyük bir “umut” ve “heyecan” yarattı…
Kılıçdaroğlu; kurultayda yaptığı konuşmayla hem toplumda hem de CHP’lilerde büyük bir “umut” yarattı…
Özellikle parti içi demokrasi ve ön seçim konusunda söylemleri ayakta alkışlandı…
“Halkçı” ve “Devrimci” Kemal olarak kurultaydan çok büyük bir oyla genel başkan olarak çıktı…
***
Ama hayatın pratiği o söylemlere uygun işlemedi…
Çok kötü bir yönetim sergilendi…
“Korku imparatorluğunu yıkıyoruz” diyenler yeni bir “korku imparatorluğu” kurmaya yöneldi…
Hem siyasal ve ideolojik olarak hem de örgütsel olarak CHP’nin DNA’sıyla oynanmaya başlandı…
***
2011 Haziran seçimleri, 30 Mart Yerel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve elde edilen sonuçlar CHP’de umudun yerine umutsuzluğun almasına yol açtı…
Özellikle cumhurbaşkanlığı adaylığına Ekmelettin İhsanoğlu’nu getirilmesi ve “tıpış tıpış oy vereceksiniz” söylemi parti içindeki tepkilerin yükselmesine neden oldu…
Tepkisini sandığa gitmeyerek gösteren milyonların varlığı ve tepkisi CHP’ye de yansıdı…
***
CHP’de yaşanan ideolojik, politik ve örgütsel kriz giderek derinleşti…
CHP olağanüstü kurultaya gitmek zorunda kaldı…
Kılıçdaroğlu’na rekor düzeyde oy vererek genel başkan seçen kurultay delegelerinin neredeyse yarıya yakını Kılıçdaroğlu’na oy vermedi…
Kılıçdaroğlu’nun “anahtar listesi”nin ortalama oy oranıysa ancak kurultay delegelerinin 4/1 oranında oldu…
***
Kılıçdaroğlu’nun çalışkanlığına kimsenin itirazı yok…
Gerçekten çok çalışan, çok emek harcayan bir insan…
Kılıçdaroğlu’nun kişiliğine ve insancıl tavrına kimsenin hiçbir itirazı yok…
Peki; sorun ne?
***
Kılıçdaroğlu bütün seçim kampanyaları boyunca sahadaydı…
Yerel seçimlerde de, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde de…
Kılıçdaroğlu; günde bazen 3 mitingi yapıp gece de İstanbul’da gece mitinglerine katılıyordu…
Kılıçdaroğlu; günde bazen üç miting yapıp gece bir de TV kanallarının çıkıp saatlerce CHP’yi anlatmaya çalışıyordu…
***
Peki; siz hiç genel başkan yardımcılarını saha da gördünüz mü?
Peki; siz hiç genel başkan yardımcılarını bölgede de seçim kampanyalarında gece-gündüz çalışırken gördünüz mü hiç?
Peki; siz hiç genel başkan yardımcılarının kendi seçim bölgelerinde seçim kampanyalarında gördünüz mü?
Peki; siz hiç genel başkan yardımcılarının bulundukları seçim bölgelerinde partiye katkılarını gördünüz mü?
Hepsi seçim bölgelerinde yalnızca “fotoğraf” verdi; o kadar…
***
CHP genel sekreteri Gürsel Tekin; örgütler en az oyu alır ama nedense MYK üyesi…
CHP Genel başkan yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun CHP’ye ne katkısı var?
CHP genel başkan yardımcısı Tekin Bingöl CHP’ye ne katkısı var?
CHP genel başkan yardımcısı Bülent Tezcan’ın CHP’ye ne katkısı var?
CHP genel başkan yardımcısı Veli Ağbaba’nın CHP’ye ne katkısı var?
Diğer MYK üyelerinin CHP’ye ne katkısı var…
***
Hepsi “kontenjan” adayı…
Hepsi örgütün ve üyelerin kantarına çıkmaktan korkar…
Hepsinin seçim bölgesinde CHP oy kaybetmiş…
Hiç birinin örgütte hiçbir karşılığı yok…
***
Peki; Kılıçdaroğlu “iyi” ama “çevresi” kötü ise…
Bu “çevre”yi oraya kim getirdi?
O MYK üyelerini oraya kim atadı?
O isimleri kim kendi “anahtar listesi”ne yazdı ve parti meclise seçti?
***
CHP örgütleri ve kamuoyu yaşanan bunca başarısızlığa ve seçim yenilgisine rağmen hala Kılıçdaroğlu’nun yanında…
CHP örgütleri ve kamuoyu hala Kılıçdaroğlu’nun CHP’de bir değişim” ve “yenilenme” yaratacağı beklentisinde…
Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin bu yapısal sorunlarını çözeceği umuduyla kurultayda herkes beklenti içinde…
Kemal Kılıçdaroğlu; CHP örgütlerinin ve toplumun umutları boşa çıkarmamak ve CHP’de özlenen “değişim” ve “yenilenmeyi” gerçekleştirmek zorunda…
***
Kılıçdaroğlu bu kurultayda bir karar vermek zorunda…
Ya göstermelik değişikliklerle günü kurtarmaya yönelecek…
Ya da CHP’yi bu çürümüş yapı ve kadrolardan temizleyecek…
Kılıçdaroğlu’nun alacağı karar hem kendisinin hem de CHP’nin geleceğini belirleyecek…
***
Kılıçdaroğlu ya MYK’yı yeniden yanında tutacak ve onları kendi listesine yazacak …
O zaman “değişim” ve yenilenme” sözleri bir aldatmacadan öteye geçmeyecek…
Kılıçdaroğlu; ya da verdiği “değişim” ve yenilenme” sözünü tutacak; bu MYK ve parti meclisinden hiç kimseyi yeniden yazmayacak…
***
Kılıçdaroğlu; bugünkü “durum”a ve kendisine verilen desteğe hiç güvenmesin…
Bu “durum” ve bu desteğin oluşmasının nedeni kendisinin verdiği köklü “değişim” ve “yenilenme”dir sözüdür…
Eğer köklü bir “değişim” ve “yenileneme” olmazsa “durum”da değişir; kendisine verilen destekte…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni