İmambakır Üküş; Gezi ve Hayır kampanyası olmasaydı Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi olmazdı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında Gezi ve Hayır sürecinden bahsetmemesi ve 16 Nisan YSK darbesine değinmemesi büyük bir ''eksik''liktir...
Kılıçdaroğlu ve CHP için yeni dönem
Kılıçdaroğlu'nun başlattığı "Adalet Yürüyüşü" siyasetin ezberini bozdu...
"Adalet Yürüyüşü" 25 günlük 450 kilometrelik yürüyüşle Maltepe'de milyonlarca insanın katıldığı "Adalet Mitingi"yle son buldu...
Kılıçdaroğlu, mitingde yaptığı konuşmada "9 Temmuz bir son değil yeni bir adım yeni bir iklim'' dedi...
"Adalet Yürüyüşü" ve "Adalet Mitingi" her yönüyle Türkiye için bir çok ilki içeriyor...
***
Adalet Yürüyüşü; Türkiye'de ve Dünyadaki en uzun yürüyüş...
Adalet Yürüyüşü; bir milletvekilinin Türkiye'de Dünyadaki ilk ve en uzun yürüyüşü...
Adalet Yürüyüşü; bir ana muhalefet partisi genel başkanının yaptığı en uzun yürüyüş...
Adalet Mitingi; Türkiye'de yapılmış en geniş katılımlı ve kitlesel miting...
***
Adalet Yürüyüşü ve Mitingi Kılıçdaroğlu için ikinci bir "doğuş" niteliğinde...
Kılıçdaroğlu'nun birinci "doğuşu" grup başkan vekiliyken katıldığı TV programları ve İstanbul Büyükşehir başkan adaylığı dönemidir...
Bu süreç Kılıçdaroğlu'na CHP genel başkanlığı kapısını açmıştır...
Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi süreciyle Kılıçdaroğlu'na yeniden "doğuş" imkanı sağlayarak ona hem CHP liderliği hem de iktidar yolunun kapısı açılmıştır...
***
Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlığına çok büyük "umutlar" ve çok büyük "coşku"yla gelmiştir...
Ancak yaşanan süreç CHP'de Kılıçdaroğlu'na yönelik umutların ve coşkunun kırılmasına "yol" açmıştır...
Kılıçdaroğlu'nun hem parti yönetimiyle ilgili tercihleri hem de yaşanan yerel ve genel seçimlerde ki "aday" tercihleri bu "umutsuzluk" da etkili olmuştur...
Neredeyse kurultay delegelerinin tamamına yakının oyuyla genel başkan olan Kılıçdaroğlu süreç içinde bu desteği ve gücü kaybetmiştir...
***
Tarih ve zaman şimdi Kılıçdaroğlu'na daha büyük "imkan"ların önünü açmıştır...
Kılıçdaroğlu'nun önünde tarihi bir "şans" tarihi bir "imkan" bulunmaktadır...
Bu "şans" ve "imkan" Kılıçdaroğlu'na hem liderlik hem de iktidar kapısını açıyor...
Sorun; Kılıçdaroğlu ve CHP'nin bunu "doğru" kullanmasıdır...
***
CHP ve Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşüyle "çıta"yı çok yüksek tutmuştur...
Adalet Yürüyüşü aynı zamanda bir halk ve demokrasi güçleri yürüyüşü olmuştur...
İlk günden itibaren toplumun her kesiminden her inanç ve siyasal düşünceden insanı bir araya getirmiştir...
Yolda birleşenler; birlikte yürüyenler Türkiye'nin demokrasi güçleri olmuştur...
***
Adalet Yürüyüşü ve Mitingi Gezi ile başlayan Hayır kampanyasıyla devam eden toplumsal sürecin yeni bir halkasıdır...
Gezi olamasaydı Hayır kampanyası olmazdı...
Gezi ve Hayır kampanyası olmasaydı Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi olmazdı...
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında Gezi ve Hayır sürecinden bahsetmemesi ve 16 Nisan YSK darbesine değinmemesi büyük bir "eksik"liktir...
***
Gezi direnişi kendine özgü siyasal, toplumsal, kültürel koşulları olan bir daha tekrarı olmayan bir süreçtir...
Hayır kampanyası kendine özgü siyasal, toplumsal, kültürel koşulları olan bir süreçtir...
Ancak; toplumsal mücadeleler toplumların bilincinde "iz" bırakarak sonlanırlar...
Her toplumsal hareket ve eylem kendi öncesinin tüm olumlu-olumsuz mirasından etkilenerek ortaya çıkar...
Adalet Yürüyüşünü var eden ve anlamlı kılansa ondan önceki Gezi direnişi deneyimi ve Hayır kampanyası deneyimidir...
***
Kılıçdaroğlu ve CHP Hayır kampanyası sürecinde başarılı bir "çizgi" oluşturmuştur
Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingine "ruh" veren de bu "çizgi" olmuştur...
Kılıçdaroğlu ve CHP; tıpkı referandum sürecinde olduğu gibi Adalet Yürüyüşünde de başta CHP olmak üzere hiç bir partinin ve siyasal örgütün bayrağına, flamasına "izin" vermemiştir...
Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi bir partinin eylemi olmaktan çıkmış katılan herkesin yürüyüşü ve mitingi olmuştur...
***
CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na çok büyük görev ve sorumluluklar düşüyor...
Kılıçdaroğlu ve CHP bugün bir araya gelen toplumsal güçleri 2019 yerel seçimlerine ve Cumhurbaşkanı-Genel seçimlerine kadar birlikte götürme sorumluluğuyla karşı karşıyadır...
Dahsı Kılıçdaroğlu ve CHP'ye düşen sorumluluk ve görev bununla sınırlı değildir...
Kılıçdaroğlu ve CHP; bu bir araya gelişi korumanın yanı sıra bunu büyütmek sorumluluğuyla da karşı karşıyadır...
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni