Kılıçdaroğlu'na saldırıları kim organize ediyor?

İmambakır Üküş; AKP; HDP ve PKK ile birlikte 3 yılı aşkın bir zaman ortak çalışma yaptı. Görüşmeler yapıldı; Öcalan bizzat AKP tarafından yasa ile 'sayın' ilan edildi; 'barış elçisi' olarak topluma sunuldu...

Son zamanlarda Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırılar yoğunlaştı...

Fatih Camiindeki saldırı ise bu işin geldiği tehlikeli boyutu ortaya koydu...

Daha önce de çeşitli saldırıların hedefi olan Kılıçdaroğlu'na yönelik bilinçli bir kampanya söz konusu...

Son olayda ise protestonun ötesinde üzerine "mermi" atılarak mafya raconuyla ölümle tehdit edildi...

***

Kılıçdaroğlu'na yönelik son saldırı "protokol" sıralarında oldu...

Başbakan, içişleri bakanı ve diğer AKP'li bakanların da "protokol" sıralarında olduğu için "kuş uçurulmayan" durumda olan "protokol"de saldırganlar bu "eylem"i yaptılar...

Hem de başbakanın, içişleri bakanının, valinin ve emniyet müdürünün gözleri önünde...

İşin bir diğer "ilginç"(!) yanıysa "çevik kuvvet" polis tişörtü giymiş iki sözde "protestocu"nun da polis olmamasıydı...

***

Ama işin "ilginç"liği ve "garip"liği bununla da sınırlı kalmadı...

O iki "çevik kuvvet" polis tişörtü giymiş şahısların "taciz , darp ve uyuşturucu" suçlarından sabıkalı olması...

AKP veya bu işleri "organize" edenler "protesto" için "yüz kızartıcı" suçlardan sabıkalı kişileri kullanıyor...

Belki de onlar da yaptıkları "iş"lerin "yüz kızartıcı" işler olduğunun farkında...

***

Peki, Kılıçdaroğlu'na yönelik bu saldırıları kim organize ediyor?

Kimler; neyi "gerekçe" göstererek bu saldırıları "organize" ediyor...

Bir defa şunu açıkca belirtmek gerekiyor: Kılıçdaroğlu'na tepki gösterenler sıradan yurttaşlar veya şehit yakınları değil...

Kılıçdaroğlu'na saldıranların tamamı, AKP'ye yakın veya AKP ile ilişkili kişilerle; bilinçli ve provakatif amaçlarla yapılıyor...

***

Zaten Kılıçdaroğlu'na saldırı yapanlara yönelik bir tavır veya cezalandırma işlemi yapılmıyor...

Hepsi anında serbest bırakılıyor; neredeyse yaptıklarından dolayı "ödül"lendiriliyor...

Zaten ne başbakan ne de içişleri bakanı saldırıyı kınamıyor...

Ama kötüsü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı; Erdoğan Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıları "haklı" ve "milletin tepkisi" olarak ifade etti...

***

Teröre kim destek veriyor; CHP ve Kılıçdaroğlu mu yoksa AKP mi?

Oslo'da PKK yöneticileriyle toplantı yapan kim?

Habur'da seyyar mahkeme kuran kim?

İmralı ve Kandil'le görüşme yapan kim?

***

AKP 14 yıldır tek başına iktidarda...

Terörün son bulduğu bir ortamda iktidar olan AKP iktidarında terör zirve yaptı...

"Analar ağlamasın" diyerek başlayan "açılım" ve "müzakere" süreçinde bölgenin bomba ve silah deposu olmasına izin veren kim?

***

CHP ve Kılıçdaroğlu büyük tepkilere rağmen "eğer barış olacak ve silahlar susacaksa" AKP'nin "açılım sürecine" bile "açık çek" vermişti...

AKP; HDP ve PKK ile birlikte 3 yılı aşkın bir zaman ortak çalışma yaptı...

Görüşmeler yapıldı; Öcalan bizzat AKP tarafından yasa ile "sayın" ilan edildi; "barış elçisi" olarak topluma sunuldu...

AKP'nin yanlış polşitikaları sonuçta Türkiye'yi yangın yerine çevirdi...

***

Ardı ardına pambalar patlıyor...

Yüzlerce güvenlik görevlisi ve yurttaş öldürülüyor...

Bombalı araçlar Lice'den veya Gaziantep'ten Ankara'ya ve İstanbul'a hiç bir engelle karşılaşmadan geliyor...

Bütün istihbarat bilgilerine rağmen bombaların patlatılması her nedense önlenemiyor?

***

Peki; iktidarda olan kim?

Peki; terörle işbirliği yapan kim?

Peki; terörü önleme görevi olup da bu görevi yapamayan/yapmayan kim?

Peki; yaşananların sorumlusu iktidar mı yoksa muhalefet mi?

***

Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırlar "masum" tepkiler değil...

Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırılar CHP'nin veya Kılıçdaroğlu'nun "yanlış politikalarına" bir tepki değil...

Kılıçdaroğlu'na yönelik bütün saldırılar "organize" ve belli bir "merkez" tarafından yapılıyor...

Zaten bu saldırganların kimler tarafından korunduğu çok açık: hepsi hemen serbest bırakılıyor...

***

AKP'nin ve RTE'nin giderek daha saldırgan bir politika izleyeceği çok açık...

Özellikle CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıların yoğunlaşacağı da çok açık...

Peki: bütün bunlar görülmesine ve bilinmesine rağmen CHP neden gereken önlemi almıyor/alamıyor?

CHP neden bu saldırıları yapanları "anında etkisiz" hale getirecek önlemleri almıyor?

***

Bakın daha Kılıçdaroğlu'nun CNNTürk'teki programı bitmeden İ.Melih Gökçek'in televizyonu kirli propagandaya başladı...

Sabahı bütün bilboardlarda Kılıçdaroğlu'nu hedef gösteren afişler asıldı?

Peki: CHP ne yaptı?

AKP'ye ve İ.Melih Gökçek'e karşı bir protesto örgütleyebildi mi?

***

İl yönetimine, ilçe yönetimine girmek için yarışanlar...

Gençlik kolları ve kadın kolları yönetimine girmek için yarışanlar...

Belediye başkanı veya meclis üyesi olmak için yarışanlar...

Milletvekili olmak veya parti meclisi üyesi olmak için yarışanlar: neredesiniz?

***

Esas "yarışacağınız" yer CHP'ye ve genel başkanına sahip çıkmak için olmalıdır...

Esas "yarışacağınız" yer AKP'ye ve diktatörlüğe karşı mücadele olmalıdır...

Eğer siz ilk saldırıdan itibaren AKP'ye ve bu provakatif saldırılara karşı etkili kitlesel karşı çıkışlar örgütleseydiniz AKP'liler bu saldırılara devam etme cesareti bulabilir miydi?

Eğer siz ilk günden sokaklara ve alanlara çıksaydınız AKP bu saldırıları göze alabilir miydi?

***

Önümüzde zorlu bir süreç var...

CHP bu baskılara ve provakasyonlara boyun eğmemelidir...

Göstermelik kınamalar ve sosyal medya açıklamalarıyla bu durum geçiştirilemez...

Görev:diktatörlüğe karşı özgürlük ve demokrasi için hayatın her alanında mücadeleyi yükseltmektir...

***

Feriştahın gelse bizi durduramaz...

Seninleyiz Kılıçdaroğlu...

***

Şimdi laf değil eylem zamanı...

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni