İmambakır Üküş; Sahi, Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce 10 Ağustos’tan önce hiç görüştüler mi?
Kurultayın Genel Başkanlık seçimleri sonuçlandı…
Kılıçdaroğlu 740 oy aldı. Muharrem İnce 415 oy aldı…
Kılıçdaroğlu beklenenden az Muharrem İnce beklenenden fazla oy aldı…
Aslında Kurultay delegeleri İkisine de “uyarı” da bulundu…
Kılıçdaroğlu’na “sen yapamıyorsun”, Muharrem İnce’ye ise “sen daha hazır değilsin” veya ‘’aradığım kişi sen değilsin’’dedi…
***
Sarıgül, sözde Kemal Kılıçdaroğlu’na “tam destek” açıklaması yaptı…
Sarıgül ve Kılıçdaroğlu liseli aşıklar gibi “el-ele” görüntü verdiler…
Kılıçdaroğlu Sarıgül’ün “tüm desteği”ne rağmen 740 oy aldı…
Halbuki, Sarıgül CHP üyesi değilken ve Kılıçdaroğlu’na “tam destek” açıklaması yapmamışken Kılıçdaroğlu 1164 oyla genel başkan seçilmişti…
***
Sarıgül, aslında hiçbir şekilde Kılıçdaroğlu’na destek olmadı…
Tam tersine, Kılıçdaroğlu’na karşı “inceden inceye” komplolar kurdu…
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi “Çatı adayı yanlış” açıklaması yaptı Mustafa Sarıgül…
Sonrasında ise TDH üzerinden Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verilmemesi için çalıştı…
Amaç, 10 Ağustos sonrası CHP’de genel başkanlık tartışması açmaktı…
Ama, daha “acelesi” olan insanlar öne atılınca Sarıgül “pusu”ya yattı…
***
Sarıgül, medyadaki maaşlı elemanları vasıtasıyla sanki CHP’yi Kılıçdaroğlu ona teslim ediyormuş gibi bir hava yarattı…
Mustafa Sarıgül, sanki CHP’de “eş başkan” havalarında ortalıkta dolaşmaya başladı…
Kılıçdaroğlu’yla el-ele görüntülerin yanı sıra her yerde Kılıçdaroğlu ile yan yana oturtularak bir “algı” yaratmaya çalıştı…
Önce, Parti Meclisine üye olup sonra MYK üyesi olacağı yalanını yaydı…
Hatta MYK’da görevi ya örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı veya yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olacağı balonunu uçurdu…
***
Sarıgül, “algı” yaratma ve yönetmede çok usta…
CHP’yi “ele geçiriyor” algısını güçlü bir şekilde yaratan Sarıgül, sonra Parti Meclisine aday olmayacağını açıkladı…
Ama bu kez çok sayıda “yandaşı”nın Parti Meclisine alınacağı yalanını yaydı…
Tonguç Çoban, Cenk Küpeli, Hasan Aydın, Aydın Ayaydın ve benzeri bir çok isim bilinçli bir şekilde sağda-solda yazdırıldı…
Bütün CHP örgütlerinde “Sarıgül CHP’yi ele geçiriyor” veya “Kılıçdaroğlu CHP’yi Sarıgül’e teslim edecek” algısı yaratılmaya çalışıldı…
Bugünkü Kurultay’da Kılıçdaroğlu’yla aynı sırada protokolde yeri olmamasına rağmen zorla gelip en önde oturdu…
Halbuki Sarıgül’ün yeri arkada Büyükşehir belediye başkanlarının yanıydı…
Ayrıca, Sarıgül çok bilinçli bir şekilde protokolde hiçbir şekilde yeri olmayan Tonguç Çoban, Hasan Aydın ve diğer TDH’lıları arkasına oturttu…
***
Sarıgül gelip en ön sıraya oturunca Genel başkan yardımcılarına Sarıgül’ün bu tavrıyla Kılıçdaroğlu’nun oyunu 750’ye Muharrem İnce’nin oyunu ise 350-400 yükseltirsiniz dedim…
Ya gidin oradan kaldırın ve bunu örgüt görsün ya da tepkilere kurban olacaksınız dedim…
Çünkü hangi il örgütüyle veya delegasyonla konuşsam Sarıgül’den rahatsızlığını dile getiriyordu…
Sarıgül bunu bilerek ve isteyerek yaptı…
Onun için salona İstanbul’dan özel olarak getirilmiş 100 kişiyle girdi…
Ve protokolde ön sırada yeri olmamasına rağmen ön sırayı işgal etti…
***
Sahi, Mustafa Sarıgül ve Muharrem İnce 10 Ağustos’tan önce hiç görüştüler mi?
Görüştülerse, acaba ne konuştular?
Acaba Sarıgül, 10 Ağustos’tan önce ismi genel başkanlık için geçen başka hiç kimseyle görüştü mü?
Acaba, Sarıgül ve Gürsel Tekin arasında herhangi bir “temas” olmuş muydu?
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni