loading
close
SON DAKİKALAR

Kör Terör ve Devrimci Şiddet

İmambakır Üküş
Tarih: 23.08.2012
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş yazdı, ''Vietnam’dan, Küba’ya, Nikaragua’ya yüzlerce ülkede silahlı mücadele yürüten devrimci parti ve örgütler oldu''…

Dünyanın birçok ülkesinde dünde bugünde düzene başkaldıran silahlı örgütlenmeler var…

 

Ulusal Kurtuluş hareketleri var…

 

Vietnam’dan, Küba’ya, Nikaragua’ya yüzlerce ülkede silahlı mücadele yürüten devrimci parti ve örgütler oldu…

 

Ama, hepsinde belli ilkeler hep gözetildi…

 

Hiçbir zaman sivil ve masum insanlara karşı eylem yapılmadı…

 

***

 

Kimi ülkelerde, Vietnam gibi Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı mücadele çok uzun yıllar sürdü…

 

Ama, asla zalimlere karşı mücadele edenler zalimlere benzemedi…

 

Asla, onların yol ve yöntemlerini kullanmadı…

 

Bir devrimci örgütün eylemi, asla şüpheye yer bırakmaz…

 

Asla, “provokasyon” izleri taşımaz…

 

Ama daha önemlisi, sivil ve masum insanlara yönelmez…

 

***

 

Geçmişin efsanevi gerilla hareketleri var…

 

Bütün dünya esin kaynağı olmuş…

 

İşte Vietnam deneyi ortada…

 

Bir tek sivil ve masum insanlara zarar veren eylem gösterebilir misiniz?

 

Vietnam işçi partisi ve Ho Şi Minh’in tarihi mücadele ve eylem tarihi ortadadır…


 

Yakın dönemde “Sandinista”ların “FSLN”nin mücadele ve eylemleri ortadadır…


 

Siz hiç sivil ve masum insanlara yönelik eylem gösterebilir misiniz?

 

***

 

Dünya’ya “şehir gerillacılığı” öğreten Latin Amerikalı devrimcilerdir…

 

Hiç Carlos Marighella ismini duydunuz mu?

 

Ya “Tupamarolar” ismini hiç duydunuz mu?

 

Ya da “Tupac Amarın Devrimci HareketiMRTA ismini hiç duydunuz mu?

 

Bunlar dünyada “şehir gerillacılığı”na esin kaynağı olmuş örgütler/kişiler…

 

Carlos Marighella, “şehir gerillasının el kitabı”nı yazar ve hayatını polisle girdiği bir çatışmada kaybeden eylemcidir…


 

Yazdığı kitap ve yazılarda, sivillere ve masum insanlara yönelik şiddet uygulamaları “haydutlukla” suçlayan bir eylemcidir…

 

Uruguay’daki “şehir gerillası” örgütünü oluşturan “Tupomarolar” hiçbir zaman “patlayıcı” kullanmamışlardır…

 

Örgütün kurucusu olan Raul Sendic, Patlayıcı kullanmama gerekçesini “masum insanlara ve ilgisiz kişilere-hedef olmayanlara da zarar verebilir” diye asla kullanmadık diye açıklayacaktır…


 

Yine yapılan bir soygunda çıkan çatışmada ölen bir sivil yurttaş için hem “özür bildirisi” yayınlayanmış hem de ailesine örgüt tarafından yüklüce bir miktar “tazminat” ödenmiştir…

 

Yine çokça yaptıkları cephane baskınları sırasında ölen askerler içinde benzeri şeyleri yapmışlardır…

 

Tupamarolar”ın hedefinde hep üst düzey askerler, işkenceci polis şefleri, kapitalistler ve Amerikan CIA mensupları olmuştur…


 

Daha sonra yenilgiye uğrayan “hareket” özeleştiri yapmış ve “geniş cephe” (Triente Amplio) kurarak 2009’da devlet başkanlığı seçimlerini kazanmıştır…

 

Eski bir “şehir gerillası” olan Jose Mujica devlet başkanı seçilmiştir…


 

***

 

17 Aralık 1996 MRTA gerillaları cezaevlerinden yoldaşlarını kurtarmak için başkent Lima’da Japon büyükelçiliğini bastı…


 

Büyük bir rehine alma olayı gerçekleştirildi…

 

MRTA gerillaları ilk olarak kadın ve çocukları serbest bıraktı…

 

Daha sonra doğrudan işbirlikçi olmayan veya hükümette etkin olmayan herkesi bıraktılar…

 

Eylem, 72 rehineyle devam etti…

 

Fujimori hükümeti ABD ve Japonya Emperyalist desteğiyle büyük bir operasyona kalkıştı…

 

Gerillalarla birlikte rehinelerde hedefteydi…

 

Faşist Fujimori hükümetinin, tüm gerillaları hedef aldığı ve hepsini öldürmek istediği çok açıktı…

 

Buna rağmen savaşma kararlılığı gösteren gerillalar “silahsız” rehinelere zarar vermemek için büyük özen gösterdiler…

 

Sonuçta ABD ve Japonya destekli operasyon başarılı olmuş tüm gerillalar, sağ olarak ele geçirilenler dahil herkes öldürülmüştü…

 

Gerillalar öldürülmüş ama yenilmemişlerdi, daha da önemlisi bütün dünya devrimci değerler ve insan hakları konusunda büyük ders vermişlerdi…

 

Serbest kalan rehineler gerillalardan “onurlu insanlar” ve “silahsız insanlara silah doğrultmayan”lar olarak söz edeceklerdi…

 

***

 

Devrimci eylemin kendisi, ayırt edici eylemdir…

 

Eğer eyleme “acaba kim yaptı” diye bakıyorsanız, o eylemi zaten devrimciler yapmış olamaz…

 

Bugün Latin Amerika’da Brezilya’dan Bolivya’ya, Uruguay’dan Ekvator’a kadar çeşitli devrimci cephelerin iktidarından bahsediyorsak, geçmişteki mücadelenin de payı var…

 

Bütün Latin Amerika’da uzun yıllar devrimci hareketler çeşitli eylemler içinde oldular…

 

Nikaragua gibi yerlerde ise uzun yıllar süren “gerilla” mücadeleleri yaşandı…

 

Hiç birinde sokağın ortasına bırakılmış bombalar yoktur…

 

Hiç birinde masum insanlara ve silahsız sivillere karşı bir eylem yoktur…

 

Hele kadınları ve çocukları hedef alan hiçbir eylem söz konusu bile değildir…

 

***

 

Hiçbir “haklı” dava masum insanların ölümünü meşru kılamaz…

 

Hiçbir “haklı” dava çocukların ölümünü meşru kılamaz…

 

Devrimci eylem, içeriği ve hedefleriyle devrimci olmak zorundadır…

 

Gerisi, egemenlerin yol ve yöntemleriyle aynıdır…

 

Çıkmaz yoldur…

 

İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları