Kürt sorunu uluslararası bir sorundur

İmambakır Üküş, 'Kürt sorunu' yalnızca Türkiye’nin sorunu değil. Irak’ında, İran’ında, Suriye’nin de sorunu…

Türkiye, Öcalan’ın yaptığı çağrıyla yeni bir döneme giriyor algısı güçlendi…

Hemen hemen herkes Öcalan’ın çağrısını tartışıyor…

Olumlu ve olumsuz değerlendirmeler birbirini kovalıyor…

***

Kürt sorunu, son 30 yılın en yakıcı ve yıkıcı sorunu…

Binlerce insanımızın ölümüne yol açtı…

Binlerce köy boşaltıldı…

Yüzlerce köy yakıldı…

Binlerce insanımız sakat kaldı…

Dağa taşa gömülen milyarlarca dolar…

Sonuç…

Sonuç ortada…

***

Türkiye, Kürt sorunun “demokratik” çözümü için fırsatları baştan kaybetmişti…

Özellikle 12 Eylül süreciyle doruğa çıkan “inkar” ve “imha” politikaları bugüne giden yolları açtı…

12 Eylül’den önce Kürt siyasi hareketlerinin en “küçük” grubu PKK, bugün milyonlarca Kürdü etkileyen bir siyasal harekete dönüştü…

12 Eylül’den önce Türkiye’de Sosyalist ve Sol hareketler tarafından kabul görmeyen ve en sert şekilde eleştirilen ve karşı çıkılan hareketi PKK, bugün Solun önemli bir bölümünü kendi yörüngesine almış durumda…

***
“Kürt sorunu” yalnızca Türkiye’nin sorunu değil…

Irak’ında, İran’ında, Suriye’nin de sorunu…

Birinci dünya savaşı sonrası yeniden çizilen Ortadoğu haritasında “Kürdistan” dört parçaya bölündü…

Geçmişte Osmanlı’da bir “bütün” olan coğrafya dörde bölünmüş oldu…

Hatta bazı gruplar buna Sovyetlerde de bir “parça” olduğunu iddia ederek “beş parça”olduğunu söylüyorlar…

Geçmişte Kürt hareketi içinde “Beş parça”cı bir örgütlenme girişimi de olmuştu…

***

Tarihsel olarak oluşmuş ve bugünde devam eden Kürt siyasi hareketi esas olarak KDP'dir... (Kürdistan Demokrat Partisi)

KDP, Irak Kürdistanı merkezli olmasına rağmen hem Türkiye’de hem Suriye’de hem de İran’da örgütlenmiştir…

Bu örgütlenmesi ve siyasi varlığı bugünde az veya çok devam etmektedir…

PKK ise 1970’lerin ortalarında ortaya çıkmış bir harekettir…

Esas olarak Türkiye’de örgütlenmiş, 12 Eylül’de zorunlu olarak ülke dışına çıkarak Suriye’de varlığını devam ettirmiştir…

Bugün gelinen nokta da PKK başta Türkiye olmak üzere hem Irak’ta, hem İran’da hem de Suriye’de örgütlenmiş durumdadır…

Ayrıca PKK bugün resmi veya yarı-resmi örgütlenmeleriyle bütün dünya da vardır…

***

30 yılı aşan bir “kirli savaş”tan sonra şimdi herkes bir “barış”tan söz ediyor…

Türkiye’de Kürtlerde Türklerde bu “kirli savaş”tan bıkmış durumda…

Nasıl olursa olsun bu “iş” bitsin diyen büyük bir çoğunluk var…

Bu toplumsal iklim zaten bugün AKP ve PKK işbirliğini toplumda “olağan” hale getiriyor…

Dün elinde iple dolaşan, Devlet Bahçeli’ye “APO’yu neden asmadın” diye posta koyan Tayyip Erdoğan gitmiş yerine “İmralı süreci”ni başlatan birisi gelivermiş…

Dün “dağdaki PKK’lılarla kucaklaşanları” tarih affetmez deyip parlamentodan atmaya kalkan başbakan Tayyip Erdoğan gitmiş onun yerine PKK lideri Abdullah Öcalan’la “masa” kuran Tayyip Erdoğan gelmiş…

Bırakın “kucaklaşmayı” şimdi “devlet” Öcalan’la Kandil ve Avrupa PKK arasında “güvenli postacılık” görevini üstlenmiş durumda…

***

Oslo’da kurulan “masa” devrilmişti…

Sonrasını biliyorsunuz, yüzlerce ölüm…

Oslo’da “masa”daki tarafları da biliyoruz…

PKK, devlet ve Emperyalistlerin temsilcileri…

Şimdi da bir “masa” kuruldu…

Tarafların ikisini görüyor ve biliyoruz…

Masanın bir ucunda Öcalan öbür ucunda Tayyip Erdoğan’ı temsilen MİT…

Peki, bu “masa”nın “garantör”cüsü kim…

İşte onu bilmiyoruz…

***

“Kürt sorunu” artık Türklere ve Kürtlere bırakılamayacak kadar önemli hem de uluslararası bir sorundur…

Artık bu “sorun” Türkiye’nin bir “iç sorun”u olmaktan çıkmıştır…

Ortadoğu’nun “yeni haritacı”ları olmadan bu “sorun çözümden" oldukça uzaktır…

Onun için kimse kendini kandırmasın...

***

İmambakır Üküş