Seçimlerin bitmesiyle birlikte alevlenen CHP içindeki sorunlar
Seçimlerin bitmesiyle birlikte alevlenen CHP içindeki sorunlar, parti içinde Kurultay için imzaların toplanma girişimiyle yeni bir hal almıştı.
Esas olarak partinin “kötü niyetliliği” ve Parti Meclisi’nde yer alan birçok “ismin CHP’yi temsil” etmediği gibi iddialara, seçim sonuçlarının da eklendiği, imza toplama gerekçeleri ortada dururken, ne oldu da, imzacılar, kurultay talebinden vazgeçtiler…
***
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk günlerde de ve son olarak Tekirdağ gezisinde de söylediği gibi “imza toplamak demokratik bir hak”… Peki, bu “demokratik hak”ı kullanan delegeler ve bunları destekleyenler, neden ve nasıl vazgeçtiler…
Ne oldu da, Pazartesi günü (4 Temmuz’da) yapılması planlanan bir Kurultaya çağrıyı içeren basın toplantısı, gece yarısı birden bire tam zıddı bir biçimde, kurultaydan vazgeçme açıklamasına dönüştü… Kim, neden bu kararı aldırdı.
Veya açıklanan gerekçeler ne kadar ikna edici, ne kadar kafalarda oluşan sorulara cevap veriyor?
***
Kurultayı istemek de istememek de, demokratik bir haktır. İmzaya zorlamak da veya vazgeçirmeye çalışmak da yanlış ve anti-demokratik bir tavırdır…
***
Vazgeçmenin bir nedeni yeterli imzanın toplanmaması olabilir. Bu doğal ve olağan bir durumdur, eğer öyleyse…
Sizce, Kurultayın toplanması acil ve zorunlu olabilir ama delegeler, sizlerle aynı fikirde olmayabilir. Ve imza vermez, yeterli desteği bulamayabilirsiniz…
Bu durumda, oturup neden yeterli imza toplanamadı? Yanlış olan neydi tartışılır, tartışılması gerekir…
Ama, gerçek hiç de öyle değil. 613 noterden geçmiş imza varken, daha geçecek ve gelecek imza varken, neden?
Daha ilginci, basın toplantısında vazgeçileceğinden haberi olmayan imza toplama girişimcileri, aynı saatlerde Ankara’ya yeni noterden geçmiş imza gönderiyorlardı…
Birilerinin, bu soruların cevabını samimi olarak vermesi lazım… Bizim imzacılarımıza ne oldu, diye soruyor şimdi delegeler?
Gerçekten, ne oldu? Kim biliyor… Kim açıklayacak… Hepimiz, bu açıklamayı, ama gerçek açıklamayı bekliyoruz.
***
Neden, Bu karar alınırken hiç kimseye bilgi verilmemiştir.
Neden, herkes ama herkes, pazartesi sabahı eski il başkanlarının, kurultaya çağrı açıklaması beklerken, ne oldu da vazgeçildi…
Kim, kiminle ne görüştü… CHP’de yeni uzlaşmanın zemini ne?
Mayıs ve Aralık kurultaylarında kapı arkası uzlaşmalarının ne kadar geçerli olduğunu gördük…
Şimdi, bu uzlaşmanın akıbetini de 9 Temmuz’da Parti Meclisi’nde göreceğiz…
***
İmza toplanmasına rağmen vazgeçilmesine, parti içinde bir uzlaşmanın neden olduğu iddiası güç kazanıyor… Bu doğrultuda çeşitli temasların olduğu biliniyordu zaten…
9 Temmuz’da Parti Meclisi’nde MYK yenilenmesi, tüzük değişikliği kararı ve belki de, kurultay kararı…
***
Parti içinde sorunların uzlaşmayla çözülmesine kimsenin itirazı olamaz… Bizler, başından beri bu sorunların çözümüne bizzat Kılıçdaroğlu’nun öncülük etmesini, kurultay kararını da, bizzat kendisinin alarak partiyi yenilemesini yazdık, savunduk…
Ama, bu işler, kapı arkalarında gizli-kapaklı olmamalıdır. Parti içi aleniyet-açıklık; parti içi demokrasinin olmazsa olmazıdır…
Herşey şeffaf olmalı, bütün partililerin gözü önünde ve partililerin denetleyebileceği şekilde yaşanmalıdır.
***
Hiç kimse, delegelerin ve örgütlerin halklı tepkilerini pazarlık konusu yapamaz, yapmalıdır…
Hiç kimse, delegelerin ve örgütlerin tavrını ipotek altına alamaz, alamayacaktır…
***
Delegeler ve parti örgütleri partide yaşanan olumsuzluklara ve kötü yönetime tepkisini, topladığı imzalarla ortaya koymuştur.
Bu imzaların sahibi hiç kimsedir, sahibi delegenin ve örgütün ta kendisidir…
İmza vermeyen delege ve örgütlerin büyük çoğunluğu da gerekçelere katılmakta; ancak yöntem ve öne çıkan isimlere tepkisinden dolayı imza vermemiştir.
Şimdi, Kılıçdaroğlu’na büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Partiyi gerileten, herkesten ama herkesten kurtulma şansı elinde…
İmza veren ve vermeyen delegelerin ezici bir çoğunluğu, Kılıçdaroğlu öncülüğünde partiyi yenileme konusunda hemfikir…
Kılıçdaroğlu, bu tarihi fırsatı değerlendirmeli, MYK ve İl değişikliklerini, tüzük değişikliğini de içeren kurultay kararını almalıdır…