Kurultay sonuçlarını doğru okumak

İmambakır Üküş Yazdı, ''İl başkanlarını ‘satan’ İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli il başkanı oldu. ‘Sarı liste’yi Erdoğan Toprak, iki Gürsel oluşturdu''…

Zorlu bir kurultay süreci sona erdi.

 

Bu CHP kurultayı beklenen olası gerilimlere sahne olmadan tamamlandı...

 

İstendiğinde pekâlâ olaysız, kavgasız gürültüsüz kurultay yapılabileceğini gösterdi...

 

Her ne kadar seçim sonuçlarında tam bir rezalet yaşansa da genelde sorunsuz bir kurultay oldu...

 

‘Er’doğan’ı kurtarma operasyonu’ için kurultay gölgelendi…

 

***

 

CHP kurultayı ideoloji ve politikayı tartışamadı...

 

Tüm kurultay kimlerin parti meclisine gireceğine kimlerin parti meclisine giremeyeceğine odaklandı...

 

Bu bir de CHP genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun ‘ben anahtar liste yapacağım’ demesi eklenince tüm gözler Kılıçdaroğlu’nun yapacağı ‘anahtar liste’ye çevrildi…

 

Kılıçdaroğlu, kimi alacak kimi almayacak diye papatya falları açılmaya başlandı...

 

***

 

CHP’de bir ‘değişim’ ve ‘yenilenme’ arzusu var...

 

Ancak herkesin bundan muradı farklı...

 

Bazılarının ‘değişim’ ve ‘yenilenme’den anladığı CHP’yi geleneksel köklerinden kopararak ‘liberal veya sosyal liberal’ bir parti yapmaktır...

 

Bu düşüncede olanlar Kılıçdaroğlu’nun bütün anahtarlarında yer aldılar...

 

Kılıçdaroğlu, buna 10 Aralıkçı ve 10 Aralık hareketinin sözcüsü Burhan Şenatalar’ı da ekledi…

 

Piyasacı ve sosyal liberal görüşleriyle tanınan Burhan Şenatalar’la bu ekip takviye edildi…

 

Bazıları, ‘değişim’ ve ‘yenilenme’den CHP’nin geleneksel cumhuriyetçi, laik ve antiemperyalist köklerinden kurtulmayı anlıyor…

 

Zaten bunu ‘Er’doğan Toprak açık açık ‘CHP ulusçu solla bağını kesmelidir’ diye açıkladı…

 

Bazıları ‘değişim’ ve ‘yenilenme’den ‘ben yönetimde olayım, eskiler gitsin de ne olursa olsun’ diye anlıyor…

 

Bunlardan bol miktarda var...

 

Ne ideolojileri var...

 

Ne politikaları var…

 

Bazıları da bizim gibi ‘değişim’ ve ‘yenilenme’den köklerimizden kopmadan, yeniden halkçı-devrimci ve antiemperyalist programı güncellemeyi anlıyor…

 

***

 

1258 kurultay delegesinden 1250 kurultay delegesi kurultaya katıldı…

 

Yüksek bir katılım oranı…

 

2 bin-3 binleri bulması beklenen parti meclisi adaylık başvurusu 500’lerde kaldı…

 

Bizler de adaylık başvurusunun ‘az’ olması için çaba sarf ettik…

 

Adaylık için başvuran birçok adayın çekilmesi için onları ikna ettik...

 

Nedeni basitti…

 

Bir güç ve iddiası (ideolojik, politik ve örgütsel…) olmayacak arkadaşlar çekilmeliydi…

 

Çok aday seçme ve eleme şansını azaltır veya engelleyebilirdi…

 

Yoğunlaşma fırsatı yaratmak gerekiyordu…

 

***

 

Birçok liste yarıştı…

 

Birçok ‘ekip’ veya ‘ittifak’ oldu…

 

Bizler, aylar öncesinde sol ve demokrat bir liste yapalım önerisi getirdik…

 

Ancak umutsuzluk ve cesaretsizlik o kadar güçlüydü ki bizim çalışmalarımız ve önerilerimiz ‘iyi niyetli’ bir çaba olarak görüldü…

Biz bu ekibin ‘en kabadayı’sı 400 oyu zor bulur derken herkes bizleri ‘aşırı iyimser’ olmakla suçladı…

 

Bir de daha sonra bizlerin listesinde yer alanların bir çoğu hep ‘acaba Kemal Bey’in listesinde ben de olur muyum’ diye düşündüğü için hep bekledi…

 

Onlara yakılan ‘sarı ışık’a kandılar…

 

Onlar, ‘sarı’dan sonra ‘yeşil’ yanacak diye beklediler…

 

Yanıldılar…

 

‘Sarı’dan sonra onlara ‘kırmızı’ ışık yandı…

 

‘Sarı’dan sonra ‘yeşil’ olacak diye bir şey yok…

 

Umarım bunu anladılar…

 

***

 

Her şeye rağmen il başkanları müthiş bir direnç gösterdiler…

 

Gerçek bir Anadolu direnişi yaşandı…..

 

İl başkanlarını ‘satan’ İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli il başkanı oldu…

 

‘Sarı liste’yi Erdoğan Toprak, iki Gürsel oluşturdu…

 

Birbirlerini ‘çete’ olmakla suçlayanlar, denize düşünce birbirlerine sarıldılar.

 

Bu ekibe Adnan keskin ve Nihat Matkap da destek oldu…

Ama bu ekip esas olarak Nihat Matkap’ı kafalarından silmişlerdi…

 

Erdoğan Toprak, Gürsel Erol, Gürsel Tekin ve sonradan kadroya dahil olan Adnan Keskin, Nihat Matkap’ın 52 kişilik listede yer almaması için çok yoğun çaba gösterdiler.

 

Kılıçdaroğlu’nun müdahalesiyle zoraki olarak Nihat Matkap listeye dahil edildi…

 

Bu ‘ekip’ (Erdoğan ve iki Gürsel) birbirlerine söz vermelerine rağmen birbirlerini çizdiler…

 

Daha önce birlikte oldukları Nihat Matkap’ı ise gözden çıkarmışlardı…

 

Çünkü hepsinin hedefinde ‘örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı’ olmak vardı…

 

Erdoğan ve iki Gürsel’in bu tavrı delegeden tepki gördü…

 

En çok ‘çizik’ yemesi beklenen Nihat Matkap, Erdoğan ve Gürsel’lerin çizmesine rağmen seçildi…

 

Umarım, Nihat Matkap da bu gerçeğin farkındadır.

 

Gereğini yapar.

 

***

 

Delege, ‘sarı liste’cilere ‘kırmızı’ kart gösterdi…

 

Erdoğan Toprak ve Gürsel Tekin’ini en dibe gönderdi…

 

Çok sayıda isim listeyi delerek parti meclisine girdi…

 

‘Sarı liste’de de delegenin özgür iradesi bir sıralama yaptı…

 

En çok oyu alanlara bakın, ne dediğimi anlarsınız…

 

***

 

Kılıçdaroğlu, kurultay gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır.

 

Partiyi yönetecek kadroları oluştururken kurultay iradesini göz önüne almalıdır.

 

Parti meclisine seçilen birçok ismin kurultay delegelerinin üçte ikisinden fazlasının tepkisine maruz kaldığını görmelidir.

 

1250 delegeden ancak 400 civarında oy almış, birçoğu daha da altında oylarla seçilmiştir.

 

850 delegenin ne demek istediğini iyi okumalıdır.

 

***

 

Delege kararını verdi…

 

Şimdi sıra Kılıçdaroğlu’nda…

 

***

 

Son söz yerine; Anadolu örgütlerini gösterdikleri bu direnişten dolayı kutluyorum…..

 

İmambakır Üküş