Latin Amerika ‘Sol’u ve Sosyal Demokrasi
İmambakır Üküş, ''Klasik ve geleneksel 'Sosyal demokrat' partiler ise daha 'piyasacı' ve daha 'sağcı' hale geldiler…''
Dünya’da ‘Sol’da yeni saflaşmalar yaşanıyor…
Özellikle Sovyetlerin çöküşüyle yaşanan “kriz”, bugün yeni
bir döneme de kapı açıyor…
Avrupa’da ama özellikle Latin Amerika’da “Sol’da yeni
arayışlar ortaya çıktı…
Bugün bu “arayış”lar kimi yerde kendini hayat içinde
“sınama” imkanı da buluyor…
***
Klasik sol partiler olan “Sosyal demokrat” ve “komünist”
partiler yaşanan ideolojik ve politik krizden çok büyük ölçüde etkilendi…
Sovyetlerin çöküşüyle birlikte klasik “komünist” partilerde
büyük bir “çöküş” yaşadı…
Kimisi ortadan kalkarken kimi birkaç parçaya bölündü…
Kimisi de “Sosyal demokrat” hale geldiler…
Klasik ve geleneksel “Sosyal demokrat” partiler ise daha
“piyasacı” ve daha “sağcı” hale geldiler…
***
Latin Amerika’da ise zaten yeterince güçlü olmayan “sosyal
demokrat” ve “komünist partiler bu süreçte daha da güçsüzleştiler…
Daha çok güçlü olan “gerilla hareketleri” ve “Bolivar”cı
akımlar ise yeni dönemde kendini en çok “yenileyen” ve döneme uygun politikalar
üreten hareketler oldular…
***
Avrupa’da giderek sağlaşan sosyal demokrasiye ve giderek
sosyal demokratlaşan komünist partilere olan tepkiler “yeni arayış”lara yol
açtı…
“Yeşiller”in ortaya çıkışı, bu geleneksel yapılara olan
tepkilerin sonucudur…
Daha da yaşanacak bu ayrışmalar…
***
Dünya’da “Sol”un yaşadığı “krizi” en çabuk atlatıp kendini
iktidar seçeneği olarak yeniden yapılandıran Latin Amerika “Sol”u oldu…
Latin Amerika’da başta Brezilya, Venezualla, Bolivya ve
Urugay’da giderek iktidar olan Anti-emperyalist ve Halkçı yeni “Sol” anlayış
ortaya çıktı…
Bugün bütün Latin Amerika’da yükselen bir dalga olan bu
hareketlerin en temel özelleri Anti-emperyalist ve Halkçı oluşlarıdır…
Geçmişin “gerilla” örgütleri, yaşadıklarından dersler
çıkararak yenilgiden zafere giden yolu döşeyebilmişlerdir…
Dünün “gerilla”ları bugün Brezilya ve Urugay’da devlet
başkanı olabilmişlerdir…
***
Bütün Latin Amerika’da güçlü bir “damar” olan “Bolivarcı”lık
devrimci temelde birleşen yeni Latin
Amerika “Sol”u ABD emperyalizmini bölgede yenilgiye uğratmıştır…
Nikaragua’da “Sandanista”larin elde ettiği seçim başarısıyla
kendi içinde çeşitli farklılıklar barındırmasına rağmen Latin Amerika “Sol”u,
bölgedeki en büyük politik güç olmuştur…
Hem ABD emperyalizmine karşı kararlı bir duruş sergilenmiş
hem de halkçı politikalarla yoksullardan yana bir düzen kurmuşlardır…
Büyük yoksulluk ve yoksunluk içinde Latin Amerika’da
uygulanan “Halkçı politika”larla “mutlak yoksulluk neredeyse tamamen yenilgiye
uğratılmıştır…
Bugün dünyada en çok sosyal ve yoksulluğa karşı politikalar
Latin Amerika’da hayata geçiriliyor…
“Kamu”nun imkanları “Rant” için değil, “Halk” için
kullanılıyor…
***
Latin Amerika’da bugün iktidarda olan “devrimci halk parti”lerinin
neredeyse hiç biri kendini “sosyal demokrat” olarak tanımlamıyor…
Ayrıca bu partilerin hiç biri de geçmişteki “sosyal demokrat”
partililerle hiçbir ilişkileri ve bağları olan partiler değildir…
Kendi topraklarının özgünlüklerine sahip çıkan ve anti-emperyalist
ve halkçı politikalar etrafında oluşan bu “devrimci halkçı” partilerin deneyimi
çok önemlidir…
Türkiye “Sol”u bu deneyimin derslerinde faydalanabilmelidir…
Birçok bakımdan benzerliklerle de sahip olan bu
deneyimlerden ne yazık ki şimdiye kadar faydalanamadık…
***
Bu deneyimleri göz önünde bulundururken Bolivar ve Mustafa
Kemal benzerlikleri ve ayrılıklarını da değerlendirmeliyiz…
Latin Amerika’daki anti-sömürgeci/anti-emperyalist gelenek “Bolivarcı”dır…
Türkiye’deki anti-sömürgeci/anti-emperyalist gelenekse “Kemalist”tir…
***
Latin Amerika deneyimi faydalanacağımız derslerle doludur…
Yeter ki isteyelim…
Yeter ki Halkçı-devrimci iktidar hedefimiz olsun…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları