İmambakır Üküş; Aslında birçok CHP milletvekili Meclis'i fiilen terk etmiş durumda. Siz kaç kürsüde ve Türkiye’de yankı yaratan bir konuşma yapan CHP’li milletvekili tanıyorsunuz? Meclis'te AKP’ye dünyayı zindan eden kaç CHP milletvekili tanıyorsunuz?
Uzun zamandır “Meclis'ten çekilmek” gerektiği çeşitli çevreler tarafından dillendiriliyor…
Özellikle AKP’nin Meclis'i tamamen işlevsizleştirdiği bu süreçte daha da çok dillendiriliyor…
Peki Meclis'ten çekilmek doğru mu?
Peki Meclis'ten çekilmek kime hizmet eder?
***
Meclis'ten çekilmek veya Meclis'in işlevsizliği üzerine yoğunlaşmanın bir nedeni de “muhalefetin yetersizliği” oluyor…
Meclis'te yer alan “muhalif” partilerin etkisizliği ve işlevsizliği de toplumda Meclis'te yer almanın anlamsızlığı fikrini oluşturuyor…
“Muhalif” partilerden MHP bir siyasi parti olarak varlığına son vererek AKP’ye “iltica” etti…
CHP ve HDP’nin “muhalifliği” ise toplumda istenen etkiyi yaratamıyor…
***
HDP’nin üzerinde olağanüstü bir baskı var…
İki eş genel başkanı ve çok sayıda milletvekili tutuklu bulunuyor…
Yine HDP’nin neredeyse bütün belediye başkanları görevden alındı, kimisiyse tutuklu…
Bu koşullarda HDP’nin etkin muhalefet etmesinin koşulları sınırlı…
***
Bütün gözler doğal olarak ana muhalefet partisi olan CHP’ye çevriliyor…
CHP’li olan olmayan, CHP’yi seven sevmeyen herkes AKP karşısında daha etkin daha güçlü bir CHP istiyor…
Ancak CHP toplumda beklenen etkin ve güçlü muhalefeti bir türlü sergileyemiyor…
Bırakın güçlü ve etkin bir muhalefet sergilemeyi yaptığı yanlışlarla herkesin tepkisini üzerine çekiyor…
***
Meclis'ten çekilmek doğru bir tavır değil…
Ama daha önemlisi Meclis'ten çekilmek AKP’yi zora sokmaz tam tersine işini daha da kolaylaştırır…
Zaten bunun farkında olan HDP bütün baskılara rağmen “bir milletvekilimiz de kalsa Meclis'i terk etmeyeceğiz” diyor…
Peki CHP milletvekilleri neden bunu tartışıyor, neden bunu tartıştırıyor?
***
CHP’nin 133 milletvekili var…
Kaç tanesi Meclis'te etkin ve güçlü muhalefet yapıyor…
Kaç tanesi toplumda etkin ve güçlü muhalefet örgütlüyor…
Bırakın Türkiye’nin onları tanıması kaç tanesini seçildikleri iller, bölgele tanıyor…
***
Aslında birçok CHP milletvekili Meclis'i fiilen terk etmiş durumda…
Çoğu zaten Meclis'ten çekilmiş, Meclis'i boşaltmış durumda…
Siz kaç kürsüde ve Türkiye’de yankı yaratan bir konuşma yapan CHP’li milletvekili tanıyorsunuz?
Meclis'te AKP’ye dünyayı zindan eden kaç CHP milletvekili tanıyorsunuz?
***
Bakın Türkiye’de bir T.İ.P. dönemi yaşandı…
T.İ.P. 15 milletvekiliyle o dönem AP’yi, Demirel’i ve Türkiye’yi sallamıştı…
Bakın 12 Mart sürecinde Bülent Ecevit ve CHP’nin etkin tavrı 1974 ve 1977’de CHP’yi birinci parti yapmıştı…
CHP milletvekilleri etkili ve güçlü muhalefet yapmak için neyi bekliyor acaba?
***
CHP yönetimi ve milletvekilleri AKP’ye kızmak yerine kendileriyle yüzleşmeliler…
Neden etkili olamıyoruz?
Neden toplumda inandırıcı ve ikna edici olamıyoruz diye kendilerini sorgulasınlar…
Kendi seçim bölgesinde bile etkili olamayan nasıl Türkiye’de etkili olacak?
***
CHP içinde ve dışında birçok kesimden aynı şekilde “seçimleri boykot” çağrısı da yapılıyor…
“Meclis'ten çekilelim” diyen CHP’liler aynı şekilde “seçimleri boykot edelim” çağrısı da yapıyorlar…
Bunların ortak özelliği “siyasetsizliği” siyaset sanmaları…
Bunların ortak özelliği “kendiliğinden tepkilerin” kuyruğuna takılmaları…
***
Özellikle son kirli “ittifak” yasasıyla birlikte birçok kesimden seçimlerin “meşruiyeti” tartışması başladı…
Bu tartışmalara “bu koşullarda seçim” olmaz veya bu “seçimleri boykot edelim” tartışması eşlik etmeye başladı…
16 Nisan sürecindeki YSK’nın tavrı ve yeni çıkarılan seçim yasaları da bu eğilimleri güçlendiriyor…
Bu tavrın oluşmasında en önemlisi ise CHP’ye olan güvensizlik…
***
Toplumda seçim güvenliği konusunda ciddi kuşkular var…
CHP başta olmak üzere muhalefet partileri de toplumu ikna ederek bir tavrı ortaya koyamıyor…
Özellikle 16 Nisan’daki CHP’nin tavrı ise bu güvensizliği pekiştiren bir olgu…
Seçimlerin güvenliği konusundaki kuşkular toplumda doğal bir karamsarlık yaratıyor…
***
Bugünkü koşullarda “boykot” tavrı doğru değil…
Daha önemlisi “boykot” kararını etkin ve güçlü bir şekilde ortaya koyabilecek bir irade ve örgütlenme söz konusu değil…
Eğer etkin ve güçlü bir şekilde hayata geçiremezse “boykot” tam tersine AKP’ye hizmet eder…
Türkiye’nin mevcut politik koşullarında etkin ve güçlü bir “boykot” kararını hayata geçirecek nesnel ve öznel koşullar söz konusu değil…
***
“Boykot” önerenlerin bir kısmı “seçim güvenliği” gerekçesini öne çıkarsa da tamamına yakını “seçimlerin kazanılamayacağı” gerekçesiyle böyle bir fikre ulaşıyor…
“Boykot”çuların temel gerekçesi “ne yaparsanız yapın AKP bir yolunu bulup seçimi kazanacak, gerekirse her hileye ve yola başvuracak” düşüncesidir…
Gerçekten ne yaparsak yapalım AKP seçimleri kazanmanın bir yolunu bulabilecek mi?
Gerçekten ne yaparsak yapalım bu seçimleri kazanamayız mı?
***
Gelin bu ve benzeri soruların cevaplarını birlikte arayalım…
AKP ne yaparsa yapsın seçimleri kazanamaz…
Zaten AKP bundan önce 3 kez kaybetti…
AKP gezi direnişinde, 7 Haziran seçimlerinde ve 16 Nisan referandumunda kaybetti…
***
AKP bundan sonra hiçbir seçimi kazanamaz…
Zaten bu kirli seçim yasası ve ittifak yasası bu nedenle çıkarıldı…
AKP seçimi kazanabilseydi, MHP’nin, BBP’nin, Saadet Partisi'nin kapısını çalar mıydı?
Bütün bu kirli işlere rağmen AKP seçimi kazanabilseydi çoktan erken seçim olmaz mıydı?
***
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 16 Nisan referandumu sonuçlarını doğru okursak bile AKP’nin hiçbir seçimi kazanamayacağını görürüz…
CHP’nin baştan sona yanlış Ekmeleddin İhsanoğlu kararı olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan seçilebilir miydi?
MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin dayattığı bir aday olmasına rağmen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun arkasında durmayan Devlet Bahçeli olmasaydı Recep Tayyip Erdoğan kazanabilir miydi?
Cumhurbaşkanlığında Recep Tayyip Erdoğan 21.000.143 oy, Ekmeleddin İhsanoğlu 15.87.720 oy, Selahattin Demirtaş 3.914.359 oy alıyor, sandığa gitmeyen oy ise; 14.416.897…
***
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu 15.587.720 oy alırken sandığa gitmeyenler de 14.416.897 oy aldı…
Sandığa gitmeyen oy sayısı CHP ve MHP’nin ortak adayının sayısı kadar…
Peki, bu kimin suçu?
Peki, bu seçimleri AKP ve Recep Tayyip Erdoğan mı kazandı yoksa CHP ve MHP mi hediye etti?
***
16 Nisan referandumu OHAL koşullarında, bin bir baskıyla ve olağanüstü eşitsiz koşullarda yapıldı…
YSK’nın “mühürsüz oy” kararı seçimlere gölge düşürdü…
Hileydi, baskıydı, eşitsiz koşullardı hepsini bir yana bırakalım…
Yine de 16 Nisan’da AKP, Devlet Bahçeli, HÜDA PAR, BBP ve Barzaniciler yenildi…
***
16 Nisan’da 25.157.463 “Evet” oyuna karşılık 23.779.604 oy “Hayır” çıktı…
Aradaki fark; 1.377.859 oy…
8.355.204 oy ise kullanılmadı; seçmen sandığa gitmedi…
Bütün baskılara, hilelere rağmen aradaki oy farkı bu ve bu kapatılamaz bir oy farkı değil…
***
AKP seçimi kazanamaz…
Bunun bir tek şartı başta CHP olmak üzere demokrasi güçleri hata yapmasın yeter…
Bırakın CHP’nin doğru yapmasını yanlış yapmasa yeter…
Ama toplumda Ekmeleddin İhsanoğlu olayından dolayı öyle bir “kuşku” ve “korku” var ki; işte o korku ve kuşku toplumda karamsarlık yaratıyor…
***
CHP bir an önce kendi iç tartışmalarını bitirmeli…
Parti içinde nasıl iktidar oluruzu değil Türkiye’de nasıl iktidar oluruzu önüne görev olarak koymalı…
Bütün Hayır güçlerini birleştiren bir programla ortaya çıkmalı…
En önemlisi topluma giderek egemen olmaya başlayan “karamsarlığı yok edecek, ikna edici-inandırıcı bir programı hızla oluşturmalı"…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Facebook Yorumları
BURADA BİZLER CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK SANDIKLARDA DÜZENLİ BİR ŞEKİLDE ÖRGÜTLENMEK DURUMUNDAYIZ.SANDIKLARA SAHİP ÇIKTIĞIMIZ DURUMDA SEÇİMİ KAZANABİLİRİZ.MAHALLELERİMİZDE DÜZENLİ DİSİPLİ VE SİSTEMLİ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞTIĞIMIZDA SEÇİMLERİ KAZANIRIZ. SEÇİMİ BOYKOT EDERSEK KARŞI TARAFIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRMÜŞ OLURUZ..SANDIK ÖRGÜTLENMESİNİ İYİ YAPMALIYIZ.
Say'ın Üküş yorumunuz doğru ama eksik.Ekmelettin. İhsanoğlu gibi bir cumhuriyet düşmanına oy vermemizi sağlayan,hiç bir yaratıcılığı olmayan ,adalet yürüyüşü Hariç toplumu sürükleyecek hiç bir eylemi olmayan,haksızlıklara karşı çeşitli nedenler göstererek direnmiyen Say'ın Kılıçdaroğlu hakkında bir tek cümlenizi görmedim.Nedenini bilmiyorum.Kusura bakmayın sizindemi bazı beklentileriniz var?
CHP, HDP ve irili ufaklı yapılar kurumsal olarak seçime katılmayacaklarını deklare etmelidirler. AKP kendi dışkısıyla oynasın dursun. Bu atmosfer bir seçim atmosferi değildir.
55 milyon seçmen için 500 milyon oy pusulası ve zarf basılmış... 2015 genel seçimlerinde ise 53 milyon seçmen için 73 milyon basılmıştı!
Planlar yapılmış, bütün medya organları ellerinde, size propaganda için çıkacak tv bile yok, heriflerin elli saatine karşılık trt'de on dakika konuşabiliyorsunuz... Üstelik küfür, yalan ve tehditle propaganda yapıp sopa ve el çabukluğuyla seçim kazanıyorlar... Bir faşizm altında yaşıyor bu toplum ve seçime değil ayağa kalkmaya ihtiyacı var... "Kazanacağımız seçimi niye boykot edelim" demenin bir mantığı var mı? Böyle bir seçimde ancak zurna kazanılır.
Kim Kazanırsa Kazansın, 2 Partili Sistem Yerleştiriliyor.. O Yere Göğe Sığdıramadığınız Demokratik Faşizminizde Herkesin Kendini Gerçekten Temsil Etme Şansı Var mı?
Burjuva Demokrasisi Sadece Bir Vitrindir... Faşizmi Keşfeden Burjuvazi, Kendi Demokrasisini Cami Kapısında bırakmış, İslami Faşizme Terk Etmiştir!
CHP'nin geçmişte seçim şarkılarını yazmıştım ben, şimdi böyle düşünüyorum... Çünkü efendiler neye karar verdiyse o oluyor... Bu seçim komedisine figüran olmak yerine, sahneyi dağıtmak, fon olmayı reddetmek lazımdır.
Kilicdaroglu sectirir ve gider.ben c.h.pliyim.
SİZ HAKLISINIZ CHP BENİM BİLDİĞİM ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ BİR TÜRLÜ İÇ ÇATIŞMALARDAN KURTULAMADI.ONLARIN KAVGALARI DA GEREK ÜYELERİ ARASINDA VE GEREKSE HALK ÜZERİNDE OLUMSUZ ETKİ YAPIYOR.AMAÇLARININ DOĞRU OLDUĞUNU BİLDİĞİMİZ HALDE AÇIKLADIĞIM SEBEPLER HEPİMİZİ ÜZÜYOR.