Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Tansu Çiller

Ancak çok ilginçtir 12 Eylül askeri rejimimden daha beter dönem DYP-SHP hükümetleri dönemidir…

Son zamanlarda Mehmet Ağar ismi yine bol miktarda medyada yer alıyor…

Ayhan Çarkın’ın itiraflarıyla başlayan süreç ne yazık ki, pekte beklenilen gibi devam etmedi…

Türkiye’de 12 Eylül dönemi tam bir karanlık dönemdi…

Yargısız infaz ve işkence hanelerde ölüm sıradan bir olay haline gelmişti…

Ama Askeri rejim sözüm ona sona erdiğinden sonrada, durum değişmedi…

İşkencelerde ölüm ve yargısız infazlar devam etti…

***

Ancak çok ilginçtir 12 Eylül askeri rejimimden daha beter dönem DYP-SHP hükümetleri dönemidir…

Özellikle, Tansu Çiller-Murat Karayalçın dönemi binlerce faili meçhulün yaşandığı bir dönemdir…

İşkence, yargısız infaz ve toplumun haraca bağlandığı bir dönem DYP-SHP/Tansu Çiller-Murat Karayalçın dönemidir…

***

Türkiye, kendi geçmişiyle hesaplaşmak ve devlet içinde örgütlenmiş çetelerle mücadele etmek istiyorsa bu dönemi mutlaka aydınlatmalıdır…

Kamuoyunda “Susurluk” olayı bilinen çetenin kaynağı, koruyucusu ve yöneticisi DYP-SHP hükümetidir…

Bin operasyon yaptığını itiraf eden Mehmet Ağar serbest…

Faili meçhuller, gasp ve haraç alma olaylarının tam göbeğindeki isim Mehmet Eymür serbest…

Mafya çetelerinin korumalığını yapan ve devlet için her türlü kanunsuzluğun temsilcisi Yavuz Ataç serbest…

Ama gazeteciler ve aydınlar tutuklu…

Bunun adına da “Ergenekon”a karşı mücadeleler “derin devlet”i yargılama diyorlar…

***

Türkiye’nin sağlıklı bir demokrasiye kavuşması için devlet içinde örgütlenmiş çetelere karşı mücadele şarttır…

Bu çetenin adı, kontrgerilladır…

***

Mehmet Ağar, sorgusundan sonra yaptığı açıklamada “vicdanım rahat” diyor…

Eğer Mehmet Ağar’ında vicdanı rahatsa, bu ülkede vicdan ve adalet yok olmuş demektir…

Bu ülkede vicdan ve adalet için Mehmet Ağar’ların, Mehmet Eymür’lerin, Tansu Çiller’lerin yargılanması gerek…

Bunların sokakta dolaştığı bir ülkede ne vicdan ne de adalet olamaz…

İmambakır Üküş