İmambakır Üküş; Türkiye çok uzun süre hep merkez sağ iktidarla yönetildi…
Türkiye çok uzun süre hep merkez sağ iktidarla yönetildi…
DP, iktidarıyla başlayan süreç bugünlere kadar geldi…
Demokrat parti dönemini Adalet Partisi dönemi takip etti…
Kısa, CHP-MSP koalisyonu ve Ecevit’in azınlık hükümetini saymazsak hep “merkez sağ” Türkiye’de iktidar oldu…
12 Eylül öncesi, merkez sağı, Adalet Partisi (AP), merkez solu CHP, İslamcı siyaseti MSP(Milli Selamet Partisi), Milliyetçi sağı MHP temsil etti…
12 Eylül faşizmi, Siyaseti sağı ve soluyla dümdüz etti…
***
12 Eylül faşizminin “sivilleşme” süreci sonucu 1983’lerde genel seçime gidildi…
Cuntacıları Turgut Sunalp’ın MDP, temsil etti…
Merkez sağ ve sol ise parçalı bir şekilde siyasette var oldular…
MSP, MHP bölünmeden yeni adlarla yola devam ettiler…
Merkez sağda Demirel’in karşısına eski müsteşarı Turgut Özal ANAP’la rakip oldu…
Sosyal demokratlarsa Halkçı parti ve SODEP olarak ikiye ayrıldılar…
***
Kapitalizmin gelişimi ve yerli tekelci burjuvazinin ihtiyaçlarıyla Emperyalizmin ihtiyaçlarının bir sentezi olmuştur merkez sağ, hep Türkiye’de…
Bu ilişkiyi yok sayarak yapılan bütün analizler boştur…
Bir aldatmacadır…
***
Sanılanın aksine, Türkiye “merkez sağ”ını baştan itibaren ABD projelendirmiştir…
Yine sanılanın aksine, Türkiye’de çok partili sisteme geçişte bir ABD projesidir…
Yine “Demokrat parti”de bugün AKP’nin oluşumunda olduğu gibi bir ABD projesidir…
***
Siz hiç “barış gönüllüleri” diye bir şey duydunuz mu?
“Barış Gönüllüleri” ABD’nin CIA elemanları vasıtasıyla Türkiye’nin her alanda ve her anlamda fotoğrafını çekme projesidir…
Türkiye’nin her köyünün toplumsal, tarihsel, etnik ve dini yapılanması en iyi çözümleyen bu “barış gönüllüleri” olmuştur…
Ne tesadüf Maraş katliamı öncesi de Maraş’ta CIA var…
Çorum katliamı öncesi de Çorum’da CIA elemanları var…
***
Türkiye’de dinci-tarikatçı örgütlenmeler başından itibaren Türk ve ABD istihbarat örgütlerinin denetiminde olmuştur…
Halen de bütün tarikatçı yapılarla MİT’le iç içedir…
Neredeyse, bütün tarikatçı-cemaatçi örgütlenmeler hep devlet destekli, hep hükümet destekli olmuştur…
Demokrat parti’den, Adalet Partisi’ne, ANAP’tan Doğru Yol Partisi’ne kadar bütün “merkez sağ” iktidarlar tarikatçı-cemaatçi yapılanmaları, örgütlenmeleri desteklenmiştir…
Her dönem iç içe olmuşlardır…
Binlerce kaçak kuran kursu, binlerce kaçak yurt açılması teşvik edilmiş, destek görmüştür…
***
İki binli yılların Türkiye ve dünya koşulları, özellikle orta-doğu koşulları Türkiye’de siyaseti yeniden dizayn etme ihtiyacı doğurmuştur…
Büyük bir ekonomik krizden acı reçetelerle çıkmak üzere olan Türkiye birden kendisini “seçim” ortamında buldu…
Yeni oluşturulan AKP, merkez sağın yeni bir sentezi, adeta yeniden temize çekilmesidir…
Dün, farklı siyaset/partilere bölünmüş olan merkez sağın ana kadroları esas olarak AKP projesin de yer aldılar…
Hatta bir kısım kendini sosyal demokrat veya liberal olarak tanımlayanlarda “sos” olarak bu projeye eklemlendiler…
Dün, farklı partileri destekleyen, görünüşte çoğu birbirini “kafir” gören tarikatlar nasıl olduysa(!) birleştirdiler…
O güne kadar “milli görüş”çülerle hiç de yakın olmayan, neredeyse hiçbir seçim oylarını onlara vermeyen Gülen ve Nur cemaatleri de AKP’yi desteklediler…
AKP, süreç içinde merkez sağın tüm oylarını toplayan bir siyasal harekete dönüştü…
Merkez sağın, milliyetçi-muhafazakar ve tarikatçı yapısı, AKP’de yeni bir “sentez” yaptı…
Son Haziran genel seçimlerinde, merkez sağ mezarlığında ki son feryat oldu…
Diğer “sağ” partiler sıfır nokta küsurat oldular…
Bu aynı zamanda, onların gömülme merasimi oldu…
Devam edecek…
İmambakır Üküş
istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları
