Muharrem İnce'nin adaylığını kimler istiyor?

İmambakır Üküş; Peki neden bütün yandaş ağız birliği ile İstanbul'a Muharrem İnce aday olsun kampanyası yapıyor? Çünkü CHP'de en zayıf aday Muharrem İnce olur ondan istiyorlar. Çünkü CHP'lilerin dışında hiç kimsenin oyunu alamaz ondan Muharrem İnce olsun istiyorlar...

Siyaset bir "program" ve "iddia" işidir...
Ama aynı zamanda siyaset bir "ekip" ve "kadro" işidir...
Doğru bir programınızın olması yetmez...
O doğru programı hayata geçirecek; "temsil" edecek bir "ekip" ve "kadro"nuzun da olması gerekir...
***
Hele Türkiye gibi "doğu" toplumlarında siyaset "program" ve "ilke" hareketi olmaktan çok bir "lider" ve "kadro" hareketidir...
Kimse ne söylediğine bakmaz...
Kimin söylediğine bakar...
Nasıl söylediğine bakar...
***
Muharrem İnce uzun bir süredir siyasette...
Muharrem İnce'yi "görünür" kılan esas olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığına karşı çıkışıyla başlayan süreç oldu...
Karşı çıkışını seçim sonrası genel başkanlık iddiasına taşıdı...
O gün bugün Muharrem İnce her yere aday...
***
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun CHP adayı olması CHP'de büyük tartışmalara neden oldu...
CHP'de çok sayıda yönetici ve milletvekili tepkilerini açıkça ortaya koydu...
CHP içinde ve dışında ilerici-demokrat çevrelerin de büyük tepkisi oldu...
Kılıçdaroğlu'nun aday belirleme yöntemi, söylediği "tıpış tıpış oy vereceksiniz" söylemi de çok büyük tepki çekmişti...
***
Cumhurbaşkanlığı seçiminden hemen sonra CHP'de "istifa" ve "kurultay" sesleri yükseldi...
Pazar günü seçim bitti, Salı günü Emine Ülker Tarhan ve Birgül Ayman Güler öncülüğünde bir grup CHP milletvekili, Kılıçdaroğlu'na "istifa" et çağrısı yaptı...
Deniz Baykal çok sert eleştiriler yaptı...
Tam o esnada Muharrem İnce seçim öncesi başlattığı eleştirileri devam ettirdi ama daha önemlisi "genel başkan adayı" olduğunu ilan etti...
***
Alelacele yapılan "istifa" ve "kurultay" restini Kılıçdaroğlu çabuk gördü...
Hiç imzaya bile gerek görmeden kendi kararıyla kurultay çağrısı yaptı...
Muharrem İnce, olası bütün birlikteliklerin önünü kapatan bir tutum sergiledi...
Kendini dayatması ve "aceleciliğiyle" Kemal Kılıçdaroğlu'nun yüzde yüz kaybedeceği seçimi Kemal Kılıçdaroğlu'na kazandırdı...
***
Muharrem İnce, yaptıklarıyla ve kendini dayatan tutumuyla CHP'de "sağlıklı" muhalefetin oluşmasına engel oldu...
Her süreçte kendini dayattı ve bundan dolayı kaybetti...
İki kez daha önce "olağanüstü kurultay" için girişimde bulundu başarılı olamadı...
Yakın dönemde yeniden bir "imza" süreci yaşandı yine başarılı olamadı...
***
Ekmeleddin vakasından sonra "aceleci" davranılmasaydı CHP'de her şey farklı olabilirdi...
Daha CHP örgütleri ve kamuoyu süreci-olanı biteni tartışmaya fırsat bulamadan bir "istifa" ve "kurultay" süreci yaşatıldı...
Bu tartışma sürecinin yaşanmasına "izin" verilmedi...
Başarılı olunacak bir süreçten başarısız çıkıldı...
***
24 Haziran sürecinde kampanyasındaki bütün hatalara ve yanlışlara rağmen Muharrem İnce başarılı bir kampanya yürüttü...
Hiç kimsenin -kendisinin bile- beklemediği bir kampanya yaptı...
Herkes ha bugün ya yarın bir şey olacak diye korku dolu günler geçirmesine rağmen Muharrem İnce toplumda bir "coşku" ve "heyecan" yarattı...
Her şey 24 Haziran gecesine kadar pembe bir masal gibi geldi...
***
Ne olduysa 24 Haziran gecesi oldu...
24 Haziran gecesine kadar olan Muharrem İnce gitti, yerine kimsenin nerede olduğunu ve ne yaptığını bilmeyen bir Muharrem İnce geldi...
Herkesin AKP'ye ve Erdoğan'a karşı bir "umut" diye sarılmak istediği Muharrem İnce "adam kazandı" diyerek bütün umutları suya düşürdü...
25 Haziran'da ise AKP'ye karşı mücadele çağrısı yapacak bir Muharrem İnce yerine Kılıçdaroğlu'na karşı mücadele çağrısı yapan bir Muharrem İnce geldi...
***
24 Haziran gecesi Muharrem İnce CHP genel merkezinde olsaydı...
24 Haziran gecesi halka "umut" ve "mücadele" çağrısı yapsaydı...
25 Haziran "ben partimin emrindeyim" deseydi...
25 Haziran'da "mücadele ettik ama daha bitmedi, mücadele daha yeni başlıyor" deseydi...
***
Her şey çok farklı olurdu değil mi?
Bugün kimse Muharrem İnce'nin karşısında duramazdı...
Her şey Muharrem İnce'nin "lehine" gelişirken Muharrem İnce niye bu hataları yaptı?
Neden hem kendini, hem CHP'yi hem de Kılıçdaroğlu'nu yaratma yoluna gitti?
***
Siyaset bir "ekip" ve "kadro" işidir...
Muharrem İnce'nin bir "ekibi", bir "kadrosu" var...
Bu süreçte öne çıkan iki isim Doç. Yusuf Erbay ve Prof. Dr. Ali Alp...
Özellikle Prof. Dr. Ali Alp'e dikkat edin...
***
"Sanayici, iş adamı, akademisyen, bürokrat" yazıyor tanıtımında; aynı zamanda Torunlar Holding yönetim kurulu üyesi...
Mehmet Ağar "ekibinden"...
Daha önce de ANAP ve DYP'nin 2007 seçimleri öncesi dönemde Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar'a "danışmanlık" yapmış...
ANAP ve DYP'nin "başarısız" DP (Demokrat Parti) birleşmesinin mimarı...
***
Prof. Dr. Ali Alp'in "danışmanlığı" görüldüğü üzere o gün bu gün hep "işleri" bir şekilde "başarısız" kılmak üzere...
ANAP ve DYP'yi bitiren birleşme işi organize edildi...
Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar'ı "itibarsızlaştırma" işi organize edildi...
Hala kimse Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar niye anlaşamadı bilmiyor; hala kimse ANAP ve DYP nasıl yok edildi bilmiyor...
***
24 Haziran sonrası süreçte Muharrem İnce'nin Kılıçdaroğlu'na karşı en çok kimler destekledi?
Önce bütün yandaş medya...
Sonra bütün yandaş yazarlar...
Sonra başta AKP genel başkanı olmak üzere bütün AKP üst düzey yöneticileri Kılıçdaroğlu'na istifa çağrısı yaptılar...
***
Hatta AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan CHP'lilere çağrı yaptı "ya Kılıçdaroğlu'nu siz gönderin ya da biz gereğini yapacağız" dedi...
Onunla yetinmedi "Kılıçdaroğlu'nun bir milli güvenlik sorunu" olduğunu söyledi...
Bütün yandaşlar koro halinde "CHP'nin başarılı" olması için Kılıçdaroğlu'na istifa çağrısı yaptılar...
Neden?
***
Şimdi yine Muharrem İnce gündemde...
Bu kez CHP'nin İstanbul Büyükşehir adayı olarak...
Çok ilginçtir bütün yandaşlar ağız birliği etmişçesine Muharrem İnce'nin CHP İstanbul belediye başkanı olmasını istiyor...
Neden?
***
Başını Ahmet Hakan ve tüpçü medyasının çektiği bir kampanya var...
Kampanyanın özü "CHP İstanbul'u kazanmak istiyorsa Muharrem İnce aday" olmalı üzerine kurulu...
Peki, gerçekten bütün yandaşlar AKP'nin İstanbul'u kaybetmesini mi istiyor?
Peki, başta Ahmet Hakan olmak üzere tüpçü medyası AKP'nin kaybetmesini mi istiyor?
***
Başta Ahmet Hakan olmak üzere hiçbir yandaş yazar ve yorumcunun AKP'nin İstanbul'u kaybetmesini istemesi mümkün mü?
Başta yandaş yazar ve çizerler olmak üzere tüpçü medyasının "talimat" olmadan böyle bir şey yapmaları mümkün mü?
Hiçbir şekilde yandaş medyanın AKP'nin başarısızlığı için hem de İstanbul'da bir başarısızlığı istemesi mümkün mü?
Peki neden bütün yandaşlar ağız birliği ile İstanbul'a Muharrem İnce aday olsun kampanyası yapıyor?
***
Çünkü CHP'de en zayıf aday Muharrem İnce olur, ondan istiyorlar...
Çünkü CHP'lilerin dışında hiç kimsenin oyunu alamaz, ondan Muharrem İnce olsun istiyorlar...
Çünkü artık CHP'lilerin bile hepsinin oyunu alamaz diye Muharrem İnce aday olsun istiyorlar...
Çünkü 24 Haziran gecesinin hesabını veremeyen bir aday olsun istiyorlar...
***
Muharrem İnce'nin dışında Cumhurbaşkanlığına CHP'de adı geçen hangi isim aday olsaydı daha fazla oy alırdı...
Muharrem İnce "coşkulu" ve "heyecanlı" bir kampanya yürüttü ama siyasal sonuçları itibarıyla başarısız oldu...
Alınabilecek en düşük oyu aldı...
Kim aday olsaydı daha fazla oy alırdı...
***
Bakın bu bir "iddia" değil somut bir gerçekliktir...
Önümüzde iki cumhurbaşkanlığı seçimi ve sonuçları var...
Bu iki seçimi ve sonuçları karşılaştıralım gerçeği görürüz...
Ayrıca Muharrem İnce İstanbul'da CHP'nin aldığı en düşük oyu almıştır...
***
Ekmeleddin İhsanoğlu CHP MHP'nin "çatı adayı" oldu...
Ama ne CHP ne de MHP tam destek olmadı...
CHP içinde başta Muharrem İnce olmak üzere çok sayıda CHP milletvekili ve yöneticisi açıkça oy vermeyeceğini ilan etti...
MHP ise hiç sahip çıkmadı, MHP'nin güçlü olduğu her yerde Erdoğan birinci çıktı...
***
Hem CHP içinde hem de CHP dışında ilerici-demokrat çevrelerde Ekmeleddin İhsanoğlu'na çok büyük tepki oldu...
O seçimlerde seçime katılma oranı %73.72 oldu...
Toplam seçmen sayısı 55.781.719 iken bunun 41.284.822 kişisi oy kullandı...
14 milyona yakın seçmen sandığa gitmedi...
***
24 Haziran'da seçime katılma oranı %86,24 oldu...
O aradaki farkın büyük bölümü CHP seçmeni olup Ekmeleddin İhsanoğlu'na ve CHP'nin tavrına tepki göstererek sandığa gitmeyen seçmenlerdir...
Buna rağmen Ekmeleddin İhsanoğlu İstanbul'da %41.8 oy aldı...
Muharrem İnce büyük ve coşkulu İstanbul mitingine rağmen %36 oy alabildi...
***
O beğenmediğimiz bir çok CHP'linin "oy vermeyin" dediği Ekmeleddin İhsanoğlu Türkiye'de %38.44 oy aldı...
O beğenmediğimiz bir çok CHP'linin "oy vermeyin" dediği Ekmeleddin İhsanoğlu İsttanbul'da %41.8 oy aldı...
Ekmeleddin İhsanoğlu CHP'nin ve MHP'nin hem Türkiye hem de İstanbul'daki toplam oyundan daha fazla oy aldı...
O sandığa gitmeyen %13 seçmenin ki büyük çoğunluğu CHP seçmeni olan  seçmenin %3'ü oy verseydi bugün Erdoğan olmazdı...
Buna rağmen Ekmeleddin İhsanoğlu ne CHP içinde ne de MHP içinde bu tartışmaları yapmadı...
***
Şimdi niye bütün yandaşlar "kurtarıcı" olarak Muharrem İnce'yi görüyor anladınız mı?
CHP'nin en az oy alacağı adayı Muharrem İnce olduğu için bütün yandaşlar "İstanbul'a mutlaka Muharrem İnce aday olsun" kampanyaları yürütüyor...
Çünkü İstanbul'da AKP kaybetmeye çok yakın...
Çünkü İstanbul'da CHP kazanmaya çok yakın...
***
AKP İstanbul'u ve Ankara'yı kaybedebileceğini görüyor...
Onun için MHP ile ittifak mecbur...
Onun için her yola başvuracak...
Onun için CHP'yi de kuşatmaya çalışıyor...
***
CHP ve Kılıçdaroğlu başarmak zorunda...
Mesele CHP meselesi değil...
Mesele Kemal Kılıçdaroğlu meselesi değil...
Mesele memleket meselesi...
***
İstanbul değişirse Türkiye değişir...
Ankara değişirse Türkiye değişir...
AKP kaybetmeye çok yakın...
CHP kazanmaya çok yakın...

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni