loading
close
SON DAKİKALAR

Nihat Matkap Ve Kuralsızlığın Siyaseti

İmambakır Üküş
Tarih: 13.02.2012
Köşe: @imambakirukus

Nihat Matkap, yeni CHP’deki kafa karışıklığının ve belirsizliğinin örneği olan bir konuşma yaptı.

Göreve geldiğinden 50 gün sonra İstanbul örgütüyle buluşan Nihat Matkap, yeni CHP’deki kafa karışıklığının ve belirsizliğinin örneği olan bir konuşma yaptı.

Bütün ilçe yönetimlerinin, ilçe gençlik ve kadın kollarının, belediye ve il genel meclis üyelerinin; eski il ve ilçe başkanlarının, eski ve yeni milletvekillerinin, SHP ve DSP’de görev alanlarında davetli olduğu toplantı, beklenen heyecan ve coşkuyu yaratamadı

***

Davetliler dışında çok sayıda “ne söylenecek, kongre takvimimi açıklanacak” beklentisiyle gelenlere rağmen; katılım ne yeni İstanbul il yönetiminin ne de Nihat Matkap’ın İstanbul’da hareketlenme yaratamadığının bir göstergesi.

Zeytinburnu’ndaki “füze kalkanına hayır” için imza ve gençlik şölenine katılımdaki durumu da göz önüne alırsanız, İstanbul CHP’nin yapılan atamaya tepkisini daha iyi anlamış olursunuz.

***

İstanbul il örgütünün yol haritasını açıklayan yeni il başkanı Oğuz Kaan Salıcı, “hedeflerinin İstanbul” olduğunu açıkladı. İstanbul’u hangi program ve nasıl bir örgüt-örgütlenmeyle alınabileceğine dairse hiçbir somut açıklama yapamadı.

Kendi örgütünü kazanamayan, kendi içinde demokratik bir birlik sağlayamayan bir yapının İstanbul’a olacak katkısını hep beraber yaşayarak göreceğiz.

Parti içi demokrasi ve demokratik tüzük konusunda hiçbir iddiası ve söyleyecek sözü olmayan Oğuz Kaan Salıcı’nın konuşması, oldukça genel ve hiçbir politik ve ideolojik içeriği olmayan bir konuşmaydı.

***

Günlerdir CHP kulislerinde Nihat Matkap’ın İstanbul’da önemli açıklamalar yapacağı iddia ediliyordu. hatta bir çok yerde kongre takviminin açıklanacağı söyleniyordu.

***

50 gün sonra İstanbul örgütünün karşısına çıkabilen Nihat Matkap’ın bu toplantıyı neden il başkanı ve il yönetimi atanmadan yapmadığı sorusu aklımızda takılı kalıyordu.

İlçe başkanlarının görüşme talebine cevap vermeyen CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroglu ve örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı Nihat Matkap, atamalardan sonra bu toplantıları yapıyordu…

Atamalardan önce ilçe başkanlarına randevu vermeyen Kemal Kılıçdaroglu, il başkanı atamasından sonra ilçe başkanlarıyla toplantı yapıyordu.

Yine atamalardan önce “acaba bu İstanbul’daki ilçeler ve örgütler ne düşünür ne talep eder” diye “merak”(!) etmeyen örgütten sorumlu genel başkan yardımcısı Nihat Matkap örgütü toplayarak bir nevi “gaz” alıyordu.

***              

Ve dağ fare doğurdu. Korku imparatorluğunu yıktık diyenler, partiyi demokratikleştireceğiz; her şey parti hukukuna uygun olacak diyerek yönetime gelenler, hiçbir hukuku tanımayacaklarını alenen ilan ettiler.

Nihat Matkap’ın konuşmasından parti içi demokrasinin kurumsallaşması ve demokratik tüzük için kurultay tarihi bekleyenler hayal kırıklığına uğradı.

Bırakın tüzük kurultayı tarihi, tüzük kurultayının olup olmayacağının da belli olmadığını ilan etti.

Kongreleri başlatabiliriz de, başlatmayabiliriz de…”

Kurultayı “zamanında yapabiliriz ya da 6 ay veya 1 sene erteleyebiliriz”.

Her şey olabilirde olamazda…

(Anlaşılan genel merkez bu aralar Bülent Ortaçgil’in “olmalı mı olmamalı mı” şarkısını çok dinliyor, hadi hayırlısı.)

***

Yani kısacası; partiyi kendimize göre dizayn etmeden ne kongre yaparız nede kurultay.

Her şey olabilirde olamazda şartı buna bağlı anlaşılan.

***

Nihat Matkap’ın ve CHP’de siyaset yapacak herkesin salonun tepkisini doğru okuması lazım

Heyecan ve coşkudan yoksun toplantının; heyecan ve coşku olan kısımları, ne zaman parti içi demokrasi veya önseçimden denmişse olmuştur.

Önseçim ve parti içi demokrasi vurgularına salon coşkuyla katılmıştır

***

Demokratik bir tüzük ihtiyaç mı? CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunu ihtiyaç kabul etmiş ve tüzük taslakları hazırlatmış.

Peki, neden tüzük kurultayı tarihi ilan edilmiyor?

***

12 Haziran seçimlerinde bazı çokbilmişler, örgütü-partiyi yok sayarak yalnızca reklam kampanyasıyla sonuç alınabileceği fikrini kabul ettirmişti genel merkeze. Partinin bütün parası, reklam ajanslarına verilerek parti örgütleri çaresiz bırakılmıştı.

Anlaşılan şimdide  aydın” fikirli birileri genel başkan Kılıçdaroglu’nu kongresiz-kurultaysız-üyesiz-delegesiz- partiyi yönetebileceğine ikna etmiş görünüyor.

***

Eskiden bir eğitim bakan “bu okullar olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” demiş.

Anlaşılan yeni CHP yönetimi de şu “üyeler ve örgütler olmasaydı bu CHP’yi reklam ajanslarıyla ne güzel idare ederdik” diye düşünüyorlar

***

CHP yönetimini bu dertten kurtarmanın yolu (CHP yönetimi bu kıyağımı unutmasınlar Beykoz da villam yok ama böyle cin fikirlerim var, onların ajanslarınki kadar olmasa da…)

Meclis hazır açılmışken bir yasa önerisi hazırlasınlar…

Amaç zaten her konuda Avrupa Birliği standartları değil mi?

Siyasi partiler yasası değiştirilsin; il ve ilçe örgütleri kurma zorunluluğu kaldırılsın

Böylece ne delege derdi nede kongre derdi olur

***

Avrupa’da hiçbir merkezi ve örgütü olmayan internet üzerinden kampanya yürüten korsan parti meclise girebildi

 Bizde niye olmasın…

Kongrelerle üyelerle uğrayacağımıza -ki hepsi nankördür ne yapacağı belli olmaz- hangi reklam ajansı iyidir diye uğraşalım.

Bunu içinde zahmete gerek yok, Erdoğan Toprak  yetkili olsun…

O ajans işlerden iyi anlıyor. Böylece bitsin bu dert.

İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları