Öcalan’ın, HDP’nin tavrı ve İstanbul seçimleri

İmambakır Üküş; HDP’nin seçimlerde ki temel stratejisi AKP MHP bloğunun geriletilmesi ve yenilmesi üzerine kuruldu. HDP seçimlere girmediği yerlerde AKP MHP bloğunun yenilmesi için mücadele etti. HDP’nin bu tutumu AKP ve MHP bloğunun birçok yerde seçim kaybetmesine yol açtı…

İstanbul’da seçim sonuçlarını belirleyecek temel güçlerden birisi Kürt seçmenler…
İstanbul’da oldukça yoğun bir Kürt nüfusu yaşıyor…
İstanbul’un birçok ilçesinde seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek boyutta…
Dolayısıyla Kürt seçmenin tavrı ve kime oy vereceği çok önemli…
***
Sanılanın aksine AKP en çok Kürtlerden oy alan bir parti…
Kürtlerin doğu da ve batı da en çok oy verdikleri parti AKP…
Muhafazakar ve Liberal Kürt seçmenin birinci tercihi HDP değil AKP olmuştur çoğunlukla…
HDP Kürtlerin daha demokrat daha solda olan kesimlerinin tercih ettiği bir parti olmuştur…
***
7 Haziran seçim öncesinden başlayarak AKP çok açık ve aleni bir şekilde Kürt ve HDP karşıtı bir söylemi öne çıkarmıştır…
HDP’nin 7 Haziran’daki başarısı AKP’yi daha da düşmanlaştırmıştır…
Çünkü AKP ilk kez seçimlerde 7 Haziran’da kaybetmiştir…
7 Haziran ve 1 Kasım arası süreç katliamlarla bombalarla, ölümlerle yaşanmıştır…
***
1 Kasım’dan sonra AKP’nin Kürt ve HDP karşıtı politikası Kürt ve HDP düşmanlığına dönmüştür…
Hendekleri bahane ederek bölge de taş üstünde taş bırakılmadı…
Büyük katliamlar yaşandı…
Günlerce aylarca süren sokağa çıkma yasakları yaşandı…
***
Öylesine büyük zulümler yaşandı ki insanların cenazeleri sokak ortasında kaldı…
Öylesine büyük zulümler yaşandı ki insanlar cenazelerini buzdolaplarında saklamak zorunda kaldı…
Bütün HDP’li belediyelere el konuldu, yerlerine AKP’nin kayyumları atandı…
Her yer yakıldı-yıkıldı; büyük göçler zorunlu sürgünler yaşandı…
***
16 Nisan’da AKP MHP bloğu karşısında kendiliğinden bir demokrasi buluşması yaşandı…
Başkanlık rejimine “HAYIR” diyen güçler hiçbir anlaşma-uzlaşma olmadan kendiliğinden ortaklaştı…
Türkiye’de ilk defa her kesimden insan bir araya geldi…
OHAL’e ve bütün eşitsiz koşullara rağmen HAYIR cephesi büyük başarı sağladı…
***
Türkiye’nin neredeyse bütün büyük kentleri “HAYIR” dedi…
Kendiliğinden oluşan bu birliktelik yine kendiliğinden devam etti…
24 Haziran seçimlerinde de CHP öncülüğünde devam etti…
Sınırlı da olsa 24 Haziran seçimlerine ittifakla gidildi…
***
31 Mart seçimlerine iki temel ittifak etrafında seçimlere gidildi…
AKP MHP BBP ve HÜDA-PAR Cumhur ittifakıyla seçime katıldı…
CHP ve İYİ Parti ise Millet ittifakıyla seçimlere katıldı…
HDP ise bu iki ittifakın dışında bir “üçüncü yol” olarak demokratik ve sol güçlerle birleşerek seçime katıldı…
***
HDP’nin seçimlerde ki temel stratejisi AKP MHP bloğunun geriletilmesi ve yenilmesi üzerine kuruldu…
HDP seçimlere girmediği yerlerde AKP MHP bloğunun yenilmesi için mücadele etti…
HDP seçimlere girmediği yerlerde demokrasi güçlerinin desteklediği adaylara destek verdi…
HDP’nin bu tutumu AKP ve MHP bloğunun birçok yerde seçim kaybetmesine yol açtı…
***
31 Mart seçimlerinde HDP’nin veya Kürt seçmenin tavrı belirleyici oldu…
Çok uzun bir aradan sonra Kürt seçmen ilk defa birçok il ve ilçede CHP’ye, CHP adaylarına oy verdi…
Çok uzun bir aradan sonra Kürt seçmen ilk defa birçok il ve ilçede AKP’ye oy vermedi…
Başta İstanbul olmak üzere birçok yerde ise HDP veya Kürt seçmen ne CHP’ye ne de AKP’ye oy vermeye eli gitmediği için sandığa gitmedi…
***
23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimlerinde HDP’nin ve Kürt seçmenin tavrı çok önemli…
Özellikle sandığa gitmeyen HDP ve Kürt seçmenin tavrı seçim sonucunu tek başına belirleyebilecek durumda.
Bu nedenle herkesin gözü HDP’nin üzerinde…
Bu nedenle herkesin gözü İstanbul’da Kürt seçmenin üzerinde…
***
AKP 31 Mart öncesi HDP’ye ve Kürt seçmene karşı düşmanca bir tutum aldı…
CHP’yi İYİ Partiyi ve Saadet Partisini HDP ile işbirliğiyle suçlayarak herkesi “hain” ve “terörist” ilan etti…
Ama AKP MHP bloğu başta İstanbul olmak üzere büyük kentleri kaybetti…
İstanbul seçimlerinin yenilenme kararı AKP’yi politika değişikliğine zorunlu kıldı…
Daha dün “defolun Kürdistan’a gidin” dediği Kürt seçmen kıymete bindi…
***
Önce Öcalan’ın “görüş yasağı” kaldırıldı…
Sonrası adım adım geldi…
Ancak AKP ne yaptıysa yeterli olmadı…
İstanbul’da Kürt seçmenin kazanılamadığı görüldü…
***
AKP bunun üzerine büyük bir “algı operasyonu” için harekete geçti…
Öcalan’la görüşme için “özel kurye” görevlendirdiler…
Öcalan’ın avukatı veya yakını olmayan bu “AKP kuryesi” İmralı görüşmesi sonrası Anadolu Ajansı ve İHA üzerinden algı operasyonu için harekete geçti…
AKP kuryesi “Öcalan İstanbul’da HDP nötr kalsın, seçme katılmasın dedi” diye açıklama yaptı…
***
Ancak yalancının mumu yatsıya kadar bile yanmadı…
Çünkü Öcalan’ın açıklamasında bunlar yoktur…
Tam tersine Öcalan açıklamasında siyasi muhatap olarak HDP’yi işaret ediyordu…
Yine Öcalan HDP’nin bugüne kadar izlediği çizgiyi işaret ediyordu…
***
Algı operasyonu bununla da sınırlı kalmadı…
Bizzat AKP genel başkanı “Öcalan, Kandil ve Demirtaş arasında ayrışma var” açıklamasıyla Öcalan’ın “Demirtaş’a Kandil’e ve HDP’ye hesap sormaya varan eleştirileri olduğunu” iddia etti…
AKP, Öcalan ve Demirtaş üzerinden bir ayrışma yaratmaya ve İstanbul için kafa karışıklığı; seçmende tereddüt yaratmaya çalışıyor…
Ancak bütün bunların hepsi İstanbul’u kaybetmelerine engel olmayacak…
***
Aslında HDP’nin çizgisiyle Öcalan’ın açıklamalarının çelişen bir yanı yok…
Zaten HDP bu iki ittifakın bu iki kutbun dışında kalarak seçimlerde bir “üçüncü yol” açtı…
Bu iki ittifakın dışında kalan çeşitli politik ve demokratik güçleri HDP birleştirdi…
HDP, seçim çalışmalarını temeline AKP MHP bloğunun yenilmesini koydu ve aslında büyük oranda da başarılı oldu…
***
Türkiye’nin normalleşme ve demokratikleşmeye ihtiyacı var…
İstanbul’daki seçim sonuçları Türkiye’nin normalleşmesine ve demokratikleşmesine büyük katkıları olacaktır…
HDP’nin ve Öcalan’ın açıklamalarını da bu çerçevede ele almak gerekir…
HDP’nin çağrısıyla Öcalan’ın ‘’demokratik ittifak” ve “şimdiye kadar olduğu gibi seçimlerdeki tarafsız çizgisinde ısrar etmelidir” çağrısı ayrışan değil örtüşen çağrılardır…
***
Selahattin Demirtaş 31 Mart öncesi de seçmene bir çağrı yapmıştı…
İstanbul seçimleri içinde bir çağrı yaptı…
Hem de mahkemede karar öncesi bu açıklamayı yaptı…
Demirtaş’ın çağrısının İstanbul seçimleri üzerindeki etkisinin önemi çok açık…
***
Bu nedenle AKP’de Selahattin Demirtaş karşıtlığı çok güçlü…
AKP’de sandığa gitmeyen Kürt ve HDP seçmenin öneminin farkında…
Bütün fırtına ve algı operasyonları da bu yüzden yapılıyor…
Amaç Kürt ve HDP seçmeninde “tereddüt” yaratmak…
***
AKP ne yaparsa yapsın İstanbul’da seçimleri kaybedecek…
İstanbul’da AKP’ye seçimleri esas olarak bu güne kadar AKP’ye oy veren seçmen kaybettirecek…
HDP seçmeni AKP’nin bu ucuz algı operasyonlarıyla tavır değiştirmesi söz konusu bile olamaz…
İstanbul’da her şey hep birlikte güzel olacak…

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni