Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasındaki 'Mutabakat' metni kimi niye rahatsız ediyor?

İmambakır Üküş; Ümit Özdağ ve Kılıçdaroğlu 'mutabakat’ına saldırının esas nedeni bu 'olası' ittifaktır. AKP de biliyor ve görüyor ki CHP seçimlerde Türk milliyetçileri ile ittifak yaparsa AKP'nin sonu gelir.

www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni İmambakır Üküş son yazısında;

Ümit Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasındaki imzalanan 'mutabakat' metnine ilişkin daha önce çok az tartışma ve itiraz olmuştu.

Ancak Ümit Özdağ'ın açıkladığı 'aramızda ayrıca bir gizli protokol var' açıklaması ise ortalığı kelimenin gerçek anlamında yıktı.

Kılıçdaroğlu'na yönelik CHP içinden ve dışından yürütülen linç kampanyasının odağına oturdu.

Böylece açılan yoldan yapılan ve açıklanan 'mutabakat' metnine de yönelik eleştiriler-saldırırlar arka arkaya gelmeye başladı.

***

Ümit Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasındaki 'mutabakat' metni gizli-saklı bir metin değildir.

Üzerinde konuşulan maddeleri Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ sosyal medya hesabından daha anlaşma olmadan 22 Mayıs 2023'te yayınlamıştır.

Ayrıca 'uzlaşma metni' ve 'mutabakat metni' herkesin bildiği; üzerinde konuştuğu bir metindir.

Daha önemlisi bu metni 6'lı masanın bütün liderleri de biliyordu hem de imzalanmadan önce.

***

Şimdi bir ‘gizli protokol’ tartışmasıdır gidiyor.

Ne gizlisi ya!

Ümit Özdağ sosyal medyada paylaşım yapıyor ‘ben İçişleri bakanı olduğumda bütün sığınmacılar gidecek’ diye.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener açıklama yapıyor ‘Ümit Özdağ’ın İçişleri bakanı olması bizim açımızdan sorun değil O CHP’nin tasarrufu’ diye.

***

Gazeteciler yazıyor Kılıçdaroğlu Ümit Özdağ’a iki bakanlık verdi biri içişleri bakanlığı diye.

Ama ‘protokol’ gizli hem de çok gizli.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi ile yapılan ikinci ‘protokol’ konuşulmasaydı belki daha iyiydi.

Ama konuşulması da dünyanın sonu değil.

***

Sorun; ‘gizli protokol’ olması değil.

Sorun; bakanlık paylaşımı değil.

Sorun; 6’lı masanın veya CHP yönetiminin haberi olmaması değil; çünkü herkesin sağır Sultan’ın bile haberi var.

Sorun; CHP’nin ve Kılıçdaroğulu’nun Ümit Özdağ ve Zafer Partisiyle ittifakının toplumda karşılığının olmasıdır.

***

Bütün saldırı da bu nedenledir.

Ne yazık ki tekrar tekrar söylüyorum ne Ümit Özdağ ne de Kılıçdaroğlu yaptıklarının öneminin farkında değil.

Yapılan doğru bir şey ‘siyasi magazine’ kurban ediliyor.

Yapılan doğru bir işin üstü örtülüyor.

***

Birilerinin söylediği gibi bu maddeler hiçbir şekilde sorun olmadı; 'kayyım’ maddesi hariç kimse kimseyle tartışmadı bile.

Tam tersine iki liderin birlikte kaleme aldığı üzerinde çok kolay uzlaştığı bir metin olmuştur.

Çünkü CHP açısından da Zafer Partisi açısından da bunlar vazgeçilmez ilkelerdir.

Ama ikinci cumhuriyetçiler ve liberaller için ise bunlar mutlaka 'itiraz' edilmesi gereken maddelerdir.

***

Üzerinde çok tartışma yaratılan 'yerel yönetimlere kayyum atanması' maddesinde de üstünde fırtına kopartıldığı kadar bir sorun yoktur.

'Mutabakat’’ metninde kayyım uygulaması 'yargı kararları çerçevesinde devam edilecektir' deniyor.

AKP döneminde hiçbir uygulamada ortada bir yargı kararı yoktur.

Çoğunda önce görevden alma yapılmış sonra da olay yargıya intikal edilmiştir.

***

Bırakın 'yargı kararını' görevden alınan birçok belediye başkanı hakkında hala kesinleşmiş bir yargı kararı yoktur.

Bırakın 'yargı kararını' hala görevden alınan çok belediye başkanı ve meclis üyesi hakkında ortada herhangi bir yargılama da yoktur.

Ayrıca uygulama için hem 'terörle mücadele' hem de 'yargı kararı' şartı aranmıştır.

Aslında bu maddeye de gerek yoktur; zaten hiçbir devlet suçu sabit olan bir yöneticiyi görevde tutmaz.

***

Deva Partisi lideri Ali Babacan başta olmak üzere anlaşma metnine itiraz edenlerin nedeni bellidir.

Hepsinin itirazı 'Anayasanın ilk 4 maddesine' vurgu yapılmasıdır.

Hepsinin itirazı '66. maddede yer alan Türk vatandaşlığı tanımı ve içeriğinin' korunmasının açıkça yazılmasıdır.

Hepsinin itirazı '1924 yılında kurulan milli, üniter, laik devletten asla taviz verilmeyecektir' denilmesidir.

***

Deva Partisi lideri Ali Babacan bu 'mutabakat' metnini eleştirme nedeni bellidir.

Onlar 'bütün sığınmacılar, kaçaklar ve Suriyeliler bir yıl içinde gönderilecektir' denmesinden mi rahatsızdırlar.

Onlar 'Devletin varlığını ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, İŞİD olmak üzere bütün terör örgütleriyle mücadeleden mi rahatsız oluyorlar.

Çünkü metinde bunlardan başka bir şey yok.

***

'Demokrat bakış' maalesef 28 Mayıs sürecinde azaldı demiş Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan.

Niye?

Sığınmacılar evlerine dönecek Türkiye göçmenistan olmasın dendiği için mi?

Mesela Türk vatandaşlığı tanımına sahip çıkmakla mı 'Demokrat bakış' azaldı?

Mesela Anayasanın ilk dört maddesine sahip çıkmak mı 'Demokrat bakışa' aykırı?

***

Gerçekten açık ve net olarak Deva Partisi Genel Başkanına soruyorum.

Ümit Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasında imzalanan 'mutabakat' metninde sizi ne rahatsız ediyor?

Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne vurgu yapılması mı?

Devlette sadakat yerine liyakat, yolsuzluklarla mücadele, devletin şeffaf olması maddesi mi?

***

Gerçekte Deva Partisi Lideri Ali Babacan ve ikinci cumhuriyetçileri ve liberalleri neyin rahatsız ettiğini biliyoruz.

O anlaşma metninde yer alan bütün maddelerin aynı zamanda CHP'nin kurucu değerleri olduğunu da biliyor mu acaba Ali Babacan?

O anlaşma olmasa bile o 'mutabakat' metninde yer alan bütün temel ilkelerin CHP'nin de ilkeleri olduğunu biliyor mu acaba Ali Babacan?

Bence zaten itiraz bunların biliniyor olmasına.

***

'Biz kendi seçmenimizin tamamını CHP'ye oy vermeye ikna edemedik' demiş Ali Babacan.

İşte tam da bu nedenle seçmeniniz CHP ve Kılıçdaroğlu'na oy vermedi.

Çünkü seçmeninizin önemli bir bölümü anayasanın ilk 4 maddesi ile kavgalı.

Çünkü seçmeninizin önemli bir bölümü Türk vatandaşlığı tanımıyla kavgalı.

***

İYİ Partiden Deva'ya Deva'dan Gelecek Partisi'ne 6'lıyı masayı oluşturan partiler Ümit Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasındaki protokolleri eleştiriyor.

Deva'nın kaç oyu var belli değil; ayrıca o belli olmayan seçmeni de CHP'ye oy atmaya ikna edememiş bizzat kendisi itiraf ediyor.

Eğer seçim kazanılsaydı bugün Ali Babacan Cumhurbaşkanı yardımcısıydı.

Eğer seçim kazanılsaydı en az bir Deva'lı bakan olacaktı.

Daha da önemlisi CHP'ye oy vermeden 15 tane milletvekili sahibi oldu Deva Partisi.

***

Gelecek Partisi’nin ne kadar oyu var belli değil.

Eğer seçim kazanılsaydı Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu bugün cumhurbaşkanı yardımcısıydı.

Eğer seçim kazanılsaydı en az bir Gelecek Partili bakan olacaktı.

Daha da önemlisi CHP'ye ne kadar oy katkısı olduğu belli değil ama CHP listelerinden 10 milletvekili var Gelecek Partisinin.

***

Saadet Partisi’nin CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na ne kadar oy katkısı var belli değil.

Ama Kılıçdaroğlu kazansaydı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün Cumhurbaşkanı yardımcısıydı.

Ama Kılıçdaroğlu kazansaydı en az bir Saadet Partili bakan olacaktı.

Daha önemlisi ne kadar oy katkısı olduğu belli değil ama Saadet Partisinin CHP listelerinden seçilen 10 milletvekili var.

***

Demokrat Parti'nin oyu var mı yok mu belli değil.

Ama Kılıçdaroğlu kazansaydı bugün Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Cumhurbaşkanı yardımcısıydı.

Eğer Kılıçdaroğlu kazansaydı en az bir Demokrat Partili bakan olacaktı.

Demokrat Partisi’nin ne kadar oyu var o oyun ne kadarı CHP'ye geldiği belli değil ama Demokrat partinin CHP listelerinden seçilen 3 tane milletvekili var.

***

Bugün İYİ Parti’lerin yaptığı açıklamalarıyla görüyoruz ki İYİ Parti’de ciddi bir Kılıçdaroğlu karşıtlığı var.

Kılıçdaroğlu'na "kazanacak aday değil" demişlikleri var.

Kılıçdaroğlu'na karşı CHP'li Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş'ı aday göstermişlikleri var.

Ama buna rağmen eğer Kılıçdaroğlu kazansaydı bugün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Cumhurbaşkanı yardımcısıydı.

Eğer Kılıçdaroğlu kazansaydı İYİ Parti'nin birden fazla bakanlığı vardı.

***

Peki Ümit Özdağ ve Kılıçdaroğlu arasındaki 'protokol' Zafer Partisi’ne ne kazandırdı.

Zafer Partililer CHP listelerinden milletvekili mi oldular?

Zafer Partililer CHP'li belediyelerde en 'konforlu' yerlerde genel müdür mü oldular?

Zafer Partisi en zor ve imkansız koşullarda Kılıçdaroğlu’na seçimi kazandırmak için irade koymaktan başka ne yaptı?

***

Zafer Partisi ve Ümit Özdağ AKP-MHP bloğuyla anlaşsaydı ne olurdu?

Her türlü desteği verir miydi AKP?

Devletin bütün imkanları Ümit Özdağ'a ve Zafer Partisi'ne açılır mıydı?

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi %49.50 oy almış ve meclis çoğunluğunu kazanmış AKP-MHP bloğu yerine CHP ve Kılıçdaroğlu'nu tercih etmiş; suç işlemiş öyle mi?

***

Herkes aynı yere saldırıyor; herkes aynı yere vuruyor.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi ittifakı Türk Milliyetçileri ile ittifaktı.

İYİ Parti ile ittifak Türk Milliyetçileri içinde aynı yankıyı yaratmamıştı.

Şimdi olması gereken yerelde CHP'nin Türk Milliyetçileri ile ittifak etmesidir.

***

Ümit Özdağ'ın 'gizli protokol' açıklamasını ‘siyasi magazin’ malzemesi yapanların esas hedefi bu 'olası' ittifaktır.

Ümit Özdağ ve Kılıçdaroğlu 'mutabakat’ına saldırının esas nedeni bu 'olası' ittifaktır.

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin İYİ Parti'ye 'komşuluk' teklifinin asıl nedeni bu 'olası' ittifaktır.

Çünkü AKP de biliyor ve görüyor ki CHP seçimlerde Türk milliyetçileri ile ittifak yaparsa AKP'nin sonu gelir.

***

CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na milliyetçilikle üzerinden saldıranların unuttuğu bir şey var.

CHP'nin kurucu değerlerinden birisi milliyetçilik.

CHP'nin 6 okundan birisi Milliyetçilik.

Unuttukları bir şey CHP’nin Kuvayi Milliye'nin Partisi olduğudur.

***

Türkiye'nin bütün renklerini birleştirmek için mücadeleye devam etmelidir.

CHP ve Kılıçdaroğlu Türkiye'yi normalleştirmek için mücadeleye devam etmelidir.

CHP ve Kılıçdaroğlu Türkiye'ye demokratikleştirmek için mücadeleye devam etmelidir.

Türk milliyetçileriyle birlikte yol yürümeye devam etmelidir.