Özel Yetkili Mahkemeler ve Vesayet Rejimi
AKP’nin yeni vesayet rejimine karşı topyekun mücadele etmeden demokratik hak ve özgürlükler savunulmaz…
Türkiye işçi sınıfı ve sol hareketlerinin gündeminde çok uzun süreler hep ‘DGM’ler oldu…
‘Devlet Güvenlik Mahkemeleri’…
Devletin güvenliği adına daha çok sol-sosyalist güçlere karşı geçmişte amansız mücadele araçları olarak egemenlerin yargıdaki vesayetini temsil etmiştir.
Geçmişte, DİSK öncülüğünde tüm ilerici-demokratik güçler DGM’lere karşı aktif direniş içinde olmuştur.
İşçi sınıfı öncülüğünde yürüyen bu direnişle bir dönem DGM’ler kaldırılmıştı…
O zamanın tarihi sloganı ‘DGM’leri ezdik sıra MESS’te’ idi…
Yani metal işverenlerin sendikası MESS…
Ama işçi sınıfı MESS’i ezemeden 12 Eylül’le MESS, işçi sınıfını ezmişti…
***
Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türkiye hep olağanüstü’ mahkemeler olgusuyla karşı karşıya…
Yakın dönemde DGM’ler olarak şekillenen bu ‘olağanüstü’ mahkemeler tepkiler yüzünden kaldırıldı…
Önce DGM’lerdeki ‘askeri yargıç’ kalktı…
Sonra DGM’ler toptan ‘kaldırıldı’…
Ya da öyle söylendi…
Eski DGM’ler çoğu mahkeme heyetleri bile değiştirilmeden isim değişikliğiyle ‘Özel Yetkili Ağır Ceza’ mahkemelerine dönüştürüldü…
Bugün aynı hikâye tekrar ediyor…
Dünün, DGM ve Özel Yetkili Mahkeme’leri bugün ‘bölge mahkemeleri’ adıyla yeniden düzenleniyor…
Öz ve mantık korunarak, etiket değiştiriliyor...
***
AKP, 2004’ten bu yana bütün propaganda merkezini ‘askeri vesayet’e karşı mücadele üzerine kurdu…
Özellikle, referandum kampanyası tümüyle ‘vesayet rejimi’ ile hesaplaşma üzerine oturtuldu…
Birçok kendini sol veya liberal olarak tanımlayan güçler de referandum kampanyasında ‘yetmez ama evet’ diyerek AKP ile yan yana durdu…
AKP’nin ‘yeni vesayet rejimi’ni göremedi. Tam tersine, buna hizmet etti…
AKP, referandumda, yargıda yeni bir vesayet rejimi getirmek istediğini çok açık bir şekilde belli etti…
Zaten AKP referandumdan sonra HYSK’nın yapısını değiştirip tüm yargıda vesayet rejimini egemen kılınca, dün ‘birlikte, aynı yollarda yürüdüğü’ liberallerle de yolunu ayırmakta tereddüt etmedi…
***
AKP, yeni düzenlemeyle esas olarak elini güçlendirmiştir…
Zaten şu anda da, KCK’dan Ergenekon’a kadar tüm davaların oluşumuna imkân tanıyan ‘terörle mücadele yasası’ daha güçlenmiştir.
AKP, Özel Yetkili Mahkemeler eliyle istediği herkesi ‘terörle mücadele torbasına’ koyarak ‘kör kuyu’lara atacaktır…
AKP’nin yeni vesayet rejimine karşı topyekun mücadele etmeden demokratik hak ve özgürlükler savunulmaz…
Önce herkes AKP’den ‘umudunu’ kesmelidir.
***
Bu ‘kör kuyu’larla ilgili bir örnek vermek istiyorum…
Ergün Poyraz ismini bilen, hatırlayan var mı?
Hani o başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘benim hakkımda kitap yazan o şimdi Silivri’de’ dediği yazar.
5 yılı aşkın süredir Silivri’de ‘kör kuyu’da…
Ne gören var ne sesini duyan var…
Cinayet mi işlemiş?
Bomba mı atmış?
Darbe mi yapmış?
Asker mi, subay mı?
Yok, bir tek kitap yazmış…
Doğru yazmış, yanlış yazmış…
İyi yazmış, kötü yazmış…
Hiç önemli değil…
Şimdi bir insan yalnızca AKP ileri gelenleriyle Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç’la ilgili kitap yazdı diye yıllarca ‘cezasız-sorgusuz’ cezaevinde tutulur mu?
Nerede insan hakları savunucuları?
Nerede ‘özgürlükçü’ yazarlar?
Nerede ‘demokrat’lar?
İşin garibi bugün Ergün Poyraz ceza alsa, devletten alacağı var…
Alacağı cezadan fazla ‘yatarı’ var…
***
İşte yeni vesayet rejimi…
İtirazı olan var mı?
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları