‘Özgür gençlik’ ve gelecek
Bütün dünyadaki ‘sol’ ve ‘sosyal-demokrat’ partilerin önemli dayanakları gençlik mücadeleleri ve örgütlenmeleridir…
12 Eylül darbesi en çok gençliği hedef aldı…
On binlerce genç tutuklandı…
On binlerce genç gözaltına alındı…
Yüzlerce genç sokak ortalarında öldürüldü…
Yüzlerce genç işkencehanelerde ve cezaevlerinde öldürüldü…
Onlarca genç idam sehpalarında can verdi…
‘Genç’, ‘siyaset’ ve ‘örgüt’ kelimelerinin yan yana olması bile başlı başına ‘suç’muş gibi sunuldu…
***
12 Eylül bütün toplumsal örgütlenmeleri çökertmekle yetinmedi…
Esas olarak, tüm toplumu ‘örgütsüz’ ve ‘politika’ dışı olmaya zorladı…
‘Örgüt’ sözcüğü korku salan bir söz oldu…
‘Politika’ hem korku öğesi olarak kullanıldı hem de ‘aşağılanarak’ toplum dışı faaliyet olarak sunuldu…
***
Türkiye’de gençlik hareketleri tarihi aynı zamanda devrimci hareketlerin tarihidr…
Türkiye’de her ‘ilerici’ harekette gençlik en önde yer almıştır…
Türkiye’de ‘sol’ hareketlerin tarihi de bir anlanda gençlik hareketlerinin tarihidir…
Özellikle 1968’le birlikte gençlik, işçi sınıfı hareketleriyle birleşerek Türkiye’de toplumsal muhalefete yeni bir ivme
kazandırmıştır…
***
70’li, 80’li yıllarda gençlik, toplumsal hareketlerde kitlesel olarak yer alırken, üniversiteler devrimci gençlik
hareketlerinin merkezi olmuştur…
Ancak, 12 Eylül’le birlikte başlayan süreçte gençlik büyük oranda toplumsal mücadeleden geri çekilirken, devrimci
hareketlerde yer alan gençler ise oldukça azalmıştır…
Gençliğe uygulanan baskı ve yaşatılan ‘depolitasyon’ süreciyle, üniversiteler sol ve devrimci hareketlerden
koparılmıştır…
Geçmişte binlerce üniversiteli gençle yapılan eylemlerin ve örgütlenmelerin yerini bir avuç gencin fedakârlığı
almıştır…
***
Gençlik, düzene yenilmiştir…
Gençlik düzen içi yaşama ve depolitazyona teslim olmuştur…
Artık, gençleri heyecanlandıran ve harekete geçiren şeyler ‘devrimci’ değerler değil uluslar arası sermayenin
‘popüler kültür’ öğeleri olmuştur…
Hem egemenler hem de siyasi partiler gençlere hayat hakkı tanımak istememiştir…
***
Bütün dünyadaki ‘sol’ ve ‘sosyal-demokrat’ partilerin önemli dayanakları gençlik mücadeleleri ve örgütlenmeleridir…
Türkiye’de de yakın zamanlara kadar öyleydi…
Hem sol-sosyalist hareketle hem de CHP’de gençlik hareketinden gelen çok sayıda insan, hep en önde olmuştur…
Ancak, 1980 sonrası özellikle 1990’lardan sonra gençlik hareketi ve örgütlenmelerinde yaşanan geri çekilme
özellikle CHP’de inanılmaz bir ‘kurumaya’ yol açmıştır…
CHP, gençlikten ve mücadelesinden kopmaya başladığı gibi ne yazık ki kapılarını da gençlere kapatmıştır…
CHP, gençlere kapısını kapatarak aslında gelecekle de bağını koparmıştır…
Bu durum aynı zamanda CHP’de yeni ve nitelikli kadroların oluşumunun da önünü kesmiştir…
CHP’de yaşanan ‘daralma’ ve ‘statüko’culuğun bir nedeni de gençlerle bağın kopmasıdır.
***
‘Özgür gençlik’ Türkiye’nin de CHP’nin de geleceğidir…
CHP, herkesten fazla ‘gençliğin özgürleşmesi’ne katkı ve destek olmalıdır…
Ancak, ne yazık ki gerçek durum öyle değildir…
Gençlikle bağını uzun süredir kesmiş olan CHP, gençliği ‘seçimden seçime’ o da afiş assın, pankart assın diye
hatırlamaktadır…
Hiçbir önemli karar ve yönetim organlarında gençlere yer vermeyen CHP, yıllanmış kadrolarına ‘biat’ eden bir
gençlik istiyor…
***
‘Ne azarlanan ne tasarlanan; özgür ve yenilikçi gençlik’ konulu bir çalışma hazırlayan CHP genel merkezi, ‘CHP
gençler için vardır, özgür gençlerle var olacaktır’ diyor…
Diyor ama, önce kendisi ‘özgür gençlik’in var olmasını istemiyor…
Tüzükte yer almasına rağmen bugüne kadar yapılan hiç bir il ve ilçe kongrelerinde ‘gençlik kota’larına uyulmadı…
Her gelen MYK, her gelen il başkanı, her gelen ilçe başkanı ilk iş olarak ‘gençlik başkanı’nı görevden alıp, kendisine
‘biat’ edecek olanı atadı…
Her görevden alma ve atama sürecinde gençlerin birbirine karşı ‘tavırlı’ hale gelmesi sağlandı…
‘İktidar’ ve ‘koltuk’ kavgasındaki ‘abi’ler ve ‘abla’lar kendi ‘savaş’larına gençleri kurban etti…
19-20 yaşındaki gençler ‘taraf’ ve ‘hasım’ haline getirildi…
Kendilerine benzettikleri gencecik insanları birbirine yabancılaştırdılar…
Aralarında hiçbir ‘ideolojik’ ve ‘politik’ ayrılık olmayan gençler, birilerinin bir yere gelebilmesi için
‘düşman’laştırıldılar…
***
Uzun bir aradan sonra, bin bir zorluk ve engellemeye rağmen gençlik kurultayı kararı alındı…
Gençler; kendi geleceklerine kendileri karar verecek ve yöneticilerini seçecekler…
Gençlik kongrelerine, MYK üyelerinden il başkanına, ilçe başkanına belediye başkanına kadar herkes karıştı…
Karışmayı, taraf olmayı bırakın, gençler üzerinde inanılmaz baskılar kurdular…
MYK üyeleri, il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları tüm yetkilerini kötüye kullanarak gencecik çocuklar
üzerinde baskı oluşturdular…
***
CHP, ‘özgür gençlik’ istiyorsa önce CHP’li gençleri özgür bıraksın…
Gençlik üzerinde baskı uygulayan MYK üyelerini, il başkanlarını, ilçe başkanlarını ve belediye başkanlarını uyarsın…
Özgürlük, özgür gençlikle gelecek…
Özgürlük, halkçı-devrimci gençlikle gelecek…
Ne yaparsanız yapın, halkçı-devrimci gençlerin yaktığı özgürlük ateşini söndüremeyeceksiniz…
CHP’ninde, Türkiye’ninde geleceği halkçı-devrimci gençliğin mücadelesine bağlıdır…
Gençliği olmayanın geleceği olmaz…
CHP’nin ve Türkiye’nin geleceği halkçı-devrimci gençliktir…
Yeter ki yılmayın…
Yeter ki umutsuzluğa kapılmayın…
Yeter ki kararsızlığa kapılmayın…
Direnin, kazanacaksınız…
Yapacağınız tek şey var;
Yaktığınız ateşi körükleyin…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları