Polis Devleti ve 2015 seçimleri

‘İleri demokrasi’ sloganıyla yola çıkan AKP 12 Eylül’ü aratmayan uygulamalarla yoluna devam ediyor. Özellikle 'yetmez ama evet' kampanyası açanların bu 'otoriter' ve 'baskıcı' rejimin oluşmasında günahları büyüktür…

‘İleri demokrasi’ sloganıyla yola çıkan AKP 12 Eylül’ü aratmayan uygulamalarla yoluna devam ediyor…

34 yıl sonra Türkiye AKP iktidarıyla “sokağa çıkma yasağı”yla tanıştı…

“Demokrasi”yi ve “özgürlüğü” genişletmek iddiasıyla 12 yıldır iktidarda olan AKP, artık “baskıcı” ve “otoriter” yüzünü gizleyemiyor…

***

Son Kobani eylemlerini gerekçe göstererek AKP, yeni baskı yasaları hazırlıyor…

Özellikle sokak gösterilerini “imkansız” hale getirecek düzenlemeler amaçlayan AKP, kendisine yönelik yükselen muhalefeti durdurmayı amaçlıyor…

Gezi direnişiyle birlikte, artık sokaklar AKP için “tehlike”li hale gelmiştir…

Yeni baskıcı yasalarla sokak eylemlerini bastırmayı amaçlayan AKP, kelimenin gerçek anlamında bir “polis devleti” amaçlıyor…

***

Son dönemde moda olan “darbe karşıtlığı” veya “tankların önüne ilk ben çıkarım” diyen liberaller ve sözde demokratları sokağa çıkma yasağı yasayı olan il ve ilçelerde “Tankların önünde” ve “tankların üstünde” hiç göremedik…

12 yıllık AKP diktatörlüğünün “önünü açan” ve AKP’nin baskıcı politikalarının üstünü “örten”ler, yaşanan süreçten en az AKP kadar suçludurlar…

Özellikle “yetmez ama evet” kampanyası açanların bu “otoriter” ve “baskıcı” rejimin oluşmasında günahları büyüktür…

***

AKP, yeni “baskı yasaları”na yalnızca “sokağa” hakim olmak için yönelmiyor…

AKP, 30 Mart yerel seçimlerinden başlayarak bir “düşüş” süreci yaşıyor…

!0 Ağustos’ta “kıl payı” Cumhurbaşkanlığını kazansa da esas olarak oylarını arttıramamıştır…

10 Ağustos’ta CHP ve MHP’nin yanlış politikalarına rağmen zar-zor seçimleri kazanmıştır…

2015 seçimleri AKP için büyük “risk”ler taşıyor…

***

AKP, 2015 seçimlerini kazanmak için daha da “otoriter” ve “ baskıcı” bir rejime ihtiyaç duyuyor…

Topluma “korkuyu” egemen kılmaya çalışıyor…

Bu nedenle özellikle “tutuklanmayı” kolaylaştıran yasalara ihtiyaç duyuyor…

AKP, sokağa çıkanları baskıyla, zorla sindiremeyeceğini görüyor…

Şimdi, sokağa çıkanları “tutuklama” sopasıyla sindirmeye amaçlıyor…

Eğer istediği “yeni baskı yasalarını” meclisten geçirebilirse, “kitlesel tutuklama”lar dönemi başlamış olacaktır…

***

Türkiye hızla bir “polis devleti” oluyor…

Polis, artık “devlet”tin polisi değil AKP’nin “polis”i haline geliyor…

Polisler polis şefleri bunu gizleme ihtiyacı bile duymuyorlar…

Polisin şiddeti “destan” olarak AKP tarafından kutsanıyor…

***

Türkiye’nin bütün ilerici-demokratik güçlerine büyük görevler düşüyor…

Hayatın her alanında AKP’ye ve baskı politikalarına karşı birleşik mücadeleye hız vermeliyiz…

Ama esas görev AKP iktidarını yıkmalıyız…

AKP’nin geriletilmesi ve yıkılması için bütün demokrasi güçlerinin birliğine ihtiyaç var…

***

2015 seçimleri Türkiye için “kritik eşik”tir…

AKP, mutlaka kaybetmelidir…

Bu noktada en büyük görev ve sorumluluk CHP’nin omuzlarındadır…

CHP, 2015 seçimlerine tüm demokrasi güçlerini birleştirerek hazırlanmalıdır…

CHP, kendi “iç iktidar” mücadelesinden hızla vazgeçerek, Türkiye’de iktidar olmayı önüne görev olarak koymalıdır…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni