İmambakır Üküş; Düne kadar AKP’yi ve R. Tayyip Erdoğan’ı öve öve bitiremeyen; AKP’yi ve Erdoğan’ı ''demokrasi lideri'' ilan eden Küresel güçler şimdi R. Tayyip Erdoğan’ı nasıl durduracaklarını tartışıyorlar…
R. Tayyip Erdoğan İstifa Eder mi?
Türkiye’de siyasi gündem çok hızlı değişiyor…
Ama son zamanların temel gündemi olan Erdoğan’ın siyasi geleceği konusu hiç değişmiyor…
Özellikle Gezi Direnişiyle birlikte; R. Tayyip Erdoğan’ın siyasi geleceğinin ne olacağı çok konuşuldu; çok tartışıldı…
Giderek baskıcı ve otoriter bir siyaset izleyen R. Tayyip Erdoğan’ın “son”unun geldiği söylenmesine rağmen R. Tayyip Erdoğan varlığını ve iktidarı pekiştirerek yoluna devam etti…
***
AKP’nin kuruluşunun “ebesi” olan Küresel güçler için R. Tayyip Erdoğan’sız bir AKP uzun zamandır gündemlerinin birinci konusu…
Gerek iç politikada ve gerekse dış politikada giderek kendi “kişisel” siyasetini izleyen R. Tayyip Erdoğan artık “tercih” edilen bir siyasi lider değil…
İç politikada baskıcı ve otoriter bir siyaset izleyen R. Tayyip Erdoğan “demokrasi”nin önünde bir engel olarak görülüyor…
Dış politika ise bölgede “radikal İslamcı” terör örgütleriyle ilişkisi ve bu örgütlerle bakışı da bir “sorun” oluşturmaya başlamış durumda…
***
Yolsuzluk ve Rüşvet iddialarının yoğunlaşması da R. Tayyip Erdoğan’a ilişkin uluslararası yalnızlaşmanın bir nedeni durumunda…
Siyasi iktidarın ekonomiye ve iş dünyasına baskısı ve müdahaleleri de önemli etken…
Siyasi iktidar vasıtasıyla sermayenin el değiştirmesi bütün dünyada “kaygı” ile izlenen bir durum…
Buna son zamanlarda Fethullah Cemaatine yönelik varlıklara ve medyaya “kayyum” yoluyla el konmasını da eklerseniz oluşan “kaygı” ve “endişeyi” de eklemek mümkün…
***
Özellikle son zamanlarda basın özgürlüğüne darbe vuran girişimleri de dünyada kaygıyla izleniyor…
Can Dündar ve Erdem Gül’ün davası da başlı başına bir uluslararası “sorun” haline geldi…
R. Tayyip Erdoğan’ı eleştiren medyaya baskılar giderek “kayyum” yoluyla el koymaya dönüştü…
Cemaat medyasına el koyan siyasi iktidar Doğan medyayı da kuşatarak teslim alma yolunda ilerliyor…
***
Düne kadar AKP’yi ve R. Tayyip Erdoğan’ı öve öve bitiremeyen; AKP’yi ve Erdoğan’ı “demokrasi lideri” ilan eden Küresel güçler şimdi R. Tayyip Erdoğan’ı nasıl durduracaklarını tartışıyorlar…
AKP ve R. Tayyip Erdoğan’ı bugüne kadar savunan ve öven eski ABD büyükelçisi “Recep Tayyip Erdoğan istifa etmeli” çağrısı yaptılar…
AKP’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı yere göğe sığdıramayan batı medyasında ‘’Türkiye’de darbe olasılığı’’ yazılıp çizilmeye başlandı…
***
Görünen o ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında somutlanan “siyaset tarzı” için yolun sonu görünüyor…
Baskıcı, otoriter ve savaş kışkırtıcısı siyaset için sonun başlangıcındayız…
AKP iktidarı ne kadar baskı ve şiddet uygularsa uygulasın artık yolun sonu görünüyor…
Son Reza Zarrab “operasyonu” da bunun bir parçası…
***
Amaç; Recep Tayyip Erdoğan’ı istifaya zorlamak veya AKP üstündeki egemenliğini geriletmek…
AKP ile Recep Tayyip Erdoğan arasında oluşan “çatlağın” bu süreçte ne kadar derinleşeceğini hep birlikte göreceğiz…
Sonuç ne olursa olsun, AKP’de ve Türkiye’de siyaset yeniden şekillenecek…
Recep Tayyip Erdoğan’ın bu süreçten nasıl çıkacağını veya çıkamayacağını da yakında hep birlikte göreceğiz…
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisi öncesine “denk getirilen” Reza Zarrab “operasyonu” geziyi daha da önemli ve anlamlı kılıyor…
Türkiye’yi zor ve zorlu bir süreç bekliyor…
Küresel güçlerin ve egemen sınıfların iç çatışması ve mücadelelerinin sonuçlarının ötesinde halk güçlerinin mücadelesi ve sonuçları daha önemli…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni