İmambakır Üküş; Hadi Reza; görelim 'Hayırseverliğini'. Açıkla 'bahşişçi' siyasileri ve gazetecileri memleket bir 'hayrını' görsün…
Türkiye’nin “Hayırsever İşadamı” Reza Amerika’da tutuklu…
Aynı zamanda kendisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve “Cari açık kapatıcısı” bir işadamı…
Dün “önüne yatarım, kimse sana dokunamaz” diyen bakanlar ve siyasilerin şimdi sesini çıkarmaması ne kadar üzücü!
Cumhurbaşkanı ve Başbakanın; diğer hükümet yetkililerinin Amerika nezdinde bu “değerli” ve “hayırsever” işadamına, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti yurttaşına sahip çıkması gerekir…
***
Reza’nın “kandırıldığını” en azından sarayın yeni sözcüsü Aydınlık gazetesinin yayınlarından biliyoruz…
Aydınlık gazetesi tarafından büyük bir gazetecilik başarısıyla Reza’nın nasıl FBI ve Fetöcü istihbaratçılar tarafından “tuzağa” düşürüldüğü” açığa çıkarıldı…
Tabii ki, Amerika AKP’nin ve R. Tayyip Erdoğan’ın Aydınlık ve Doğu Perinçek çizgisinde buluşmasından rahatsızdı…
R. Tayyip Erdoğan’a yönelik “darbe” amacıyla bu “tuzak” kurulmuş ve FBI tarafından Reza Amerika’ya götürülmüştü…
***
Reza niye kaçtı veya kaçırıldı?
Reza hangi özel anlaşmayla Amerika’ya gitti?
Reza konuşursa ne olur?
Türkiye’de birçok kişinin bu nedenlerle yüreği pır pır ediyor…
***
Reza’nın “sağlam” bir iş ahlakı vardı…
İş yapacağı kişilerin “bahşişini” önceden vermekle meşhurdu…
İster siyasi; ister memur, ister “fahişe” olsun Reza kimle “iş” yapıyorsa “onun bahşişini önceden vereceksin” diyordu…
Çalışma masasının arkasındaki duvarda da bu sözleri altın yaldızlı bir çerçevede asılı duruyordu…
***
Reza’nın adı Türkiye’de birçok kişiyle anıldı…
Birçok kişiye “bahşişi önceden” verdiği anlaşıldı…
Bu güne kadar daha çok fahişeler, memurlar ve siyasilerle anılan Reza’nın ismi bu kez gazetecilerle de geçiyordu…
İddia odur ki Reza, Türkiye’de birçok gazeteciye de “bahşiş” vermiş…
***
Reza’nın Amerika’da savcılara ne ifade verdiği bilinmiyor…
Yine Reza’nın bu yargılama sürecinde hangi pazarlıkları da yapacağı bilinmiyor…
Bilinen tek şey; çok kişinin canının yanacağı…
İşte bu canı yanacaklar listesinde şimdilik 12 gazetecinin de adının geçtiği…
***
Kimi gazetecilerin yaptıkları “şantaj” haberlerle…
Kimi gazetecilerin yaptıkları “örtülü” haberlerle…
Kimi gazetecilerin yaptığı “iyiliklerle” bu “bahşiş”leri aldığı biliniyor…
İşin ilginci bu gazetecilerin yalnızca yandaş ve yalakalarla sınırlı olmayışı…
***
Herkesin çok “temiz” bildiği…
Hatta çok “muhalif” çok “atarlı” gazetecilerin de bu listelerde olduğu söyleniyor…
Geçmişte yapılan ve sonra ortadan kaybolan haber ve iddialar geliyor insanın aklına…
Yeni Şafak ve Milliyet’te yapılan “altın” ve “döviz” haberlerini hatırlayan var mı acaba?
***
Türkiye tarihinin en “kirli” dönemini yaşıyor…
Bu “kirlenme” hayatın her alanını egemenliği altına almış durumda…
Bu nedenle büyük bir “temizlik” hareketine ihtiyaç var…
Siyasal “kirlenmeye” en büyük destek ve örtü basındaki “kirlenmedir”…
***
Temiz siyaset temiz toplum için; temiz basın şart…
Belki Reza konuşarak bu sürecin önünü açabilir…
Hadi Reza; görelim “Hayırseverliğini”…
Açıkla “bahşişçi” siyasileri ve gazetecileri memleket bir “hayrını” görsün…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni