Sendikalar ve 1 Mayıs’ın dersleri

Tarih: 20.05.2016

Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; Herkesi siyasi ayrım gözetmeksizin Ankara’da mitinge davet eden DİSK, KESK, TTB ve TMMOB Birleşik Kamu İş’e ve bağlı sendikalarına 'yasak' getirildi…

Yaşanan her olaydan ders çıkarmak gerekir…

Yapılanlardan da; yapılmayanlardan da ve yapılamayanlardan da öğreneceğimiz çok şey var…

Yaptıklarımızdan, yapmadıklarımızdan ve yapamadıklarımızdan ders çıkarabilmeliyiz…

Peki; bu yılki 1 Mayıs sürecinden ne ders çıkardık; ne dersler çıkarmalıyız…

***

1 Mayıs bir “bayram” günü değil; birlik, mücadele ve dayanışma günüdür…

1 Mayıs; işçi sınıfının hakları ve özgürlükleri için bedel ödedikleri bir gündür…

İşçi sınıfı 1 Mayıs’ta ilk gün de bedel ödedi; bugün de bedel ödemeye devam ediyor…

Dün olduğu gibi bugün de işçi sınıfı kurtuluş mücadelesi için her 1 Mayıs’ta alanlarda…

***

Bütün dünyada bir “bayram” havasında “şenlik” içinde kutlanan 1 Mayıs Türkiye’de zorlu mücadelelere sahne olmaya devam ediyor…

Özellikle 1977 1 Mayıs’ındaki katliam hala güncelliğini koruyor…

Hala; 1977 1 Mayıs’ın katilleri bulunamadı…

Hala; 1977 1 Mayıs’ın katillerinden hesap sorulamadı…

***

İktidar değişti ama iktidarda olanlarda 1 Mayıs ve Taksim “korkusu” değişmedi…

Türkiye işçi sınıfı, ezilenleri ve emekçileri için nasıl Taksim Meydanı “1 Mayıs alanı” ise egemenler için de Taksim meydanı “korku alanı” oldu…

1 Mayıs’ta Taksim’e çıkışı engellemek için 1 Mayıs’ta İstanbul’da “sokağa çıkma yasağı” bile uygulandı…

Ama başta işçi sınıfı olmak üzere tüm demokrasi güçlerinin 1 Mayıs’ta 1 Mayıs alanı Taksim’e çıkma mücadelesi de her koşulda devam etti…

***

Bu yıl 1 Mayıs tertip komitesi olduğunu iddia eden DİSK, KESK, TTB ve TMMOB AKP’nin “Taksim Yasağı”na boyun eğdi…

Göstermelik bir başvuru yaptı; ama başvuruyu yaparken bile valiliğin göstereceği başka bir yere razıydılar zaten…

Başvurudan sonra yapılan açıklamada ‘’Taksim için başvuru yaptık ama başka bir yerde kutlama için de kendi aramızda değerlendirme yapacağız’’dendi…

Sonuçta; AKP’nin yasağına boyun eğerek Bakırköy’de pazar yerinde miting yapın kararı alındı…

***

Bu yasağa boyun eğilirken iki gerekçe ileri sürüldü…

Biri “güvenlik” diğeri ise “kitlesellik”…

Özellikle “kitlesel kutlama” gerekçesi herkesin öne çıkardığı bir “gerekçe”ydi…

Hatta CHP İstanbul İl başkanı “Taksim dışında bir yer kararlaştırılsın 1 milyon kişiyle miting yapalım” açıklaması yapmıştı…

***

Peki ne oldu?

Taksim’den vazgeçilence kitleler akın akın “yasal” ve “güvenlik”li miting alanına mı koştular…

Taksim’den vazgeçince “1 Milyon kişiyle miting” mi yapıldı?

Bırakın milyonları, 15-20 bin kişinin katıldığı; sönük ve coşkusuz bir miting oldu…

***

Türk-iş zaten AKP’ye karşı mücadele içinde olacak bir durumda değil…

Her yönüyle AKP’ye “teslim” olmuş durumda…

Hak-İş’se zaten varlığını AKP’ye borçlu…

AKP iktidardan düştüğü gün Hak-İş diye bir sendika da ortada kalmaz…

***

1 Mayıs’ta büyük bedeller ödemiş olan DİSK ise uzun bir zamandan beri hem kitlesellikten hem de mücadeleden uzak…

Adı dışında bir varlığı kalmayan DİSK ise bu 1 Mayıs’ta AKP’nin yasağına boyun eğdi…

DİSK’in diri ve mücadeleci sendikaları bu karara uymama kararı aldı…

Nakliyat-İş ve Birleşik Metal-İş Taksim’e çıkma kararında ısrarlı oldular…

***

DİSK’le birlikte KESK, TTB ve TMMOB’de AKP’nin “Taksim yasağına” boyun eğdiler…

Onlar da Taksim yerine Bakırköy’e pazar yerine gittiler…

Bir tek kamu emekçileri sendikalarından Birleşik Kamu İş ve Birleşik Kamu İş’e bağlı sendikalar İstanbul’da Taksim’e çıkma kararı aldılar…

Birleşik Kamu İş, Eğitim İş, Tüm Yerel Sen ve diğer sendikalarla birlikte 1 Mayıs’ta Taksim için yürüyüş yaptılar…

Birleşik Kamu İş, Eğitim İş, Tüm Yerel Sen diğer demokratik güçleri polis gaz ve su sıkarak engelledi…

***

Birleşik Kamu İş kamu emekçilerinin yeni mücadele ve örgütlenme merkezi…

Kamu emekçileri arasında hızla büyüyen ve örgütlenen bir sendika…

Bütün baskılara ve kirli propagandalara rağmen Birleşik Kamu İş kamu emekçilerinin hakları ve özgürlükleri için verdikleri mücadelede en önde…

Birleşik Kamu İş Sendikası 1 Mayıs’ta da AKP’nin yasağına boyun eğmeyerek; 1 Mayıs için kamu emekçilerinin mücadelelerini yükseltmek için bedel ödemeyi göze aldı…

***

Birleşik Kamu İş ve bağlı sendikaları her yerde 1 Mayıs için alanlardaydı…

Bir tek Ankara’daki mitingde Birleşik Kamu İş ve bağlı sendikalar yoktu…

DİSK, KESK, TTB ve TMMOB sağcı ve solcu demeden tüm halkı Ankara’da 1 Mayıs mitingine davet ederken bir tek Birleşik Kamu İş’e, Eğitim İş’e, Tüm Yerel Sen’e, Genel Sağlık İş’e Büro İş’e kısacası Birleşik Kamu İş’e bağlı sendikalara mitinge katılım yasağı getirdi…

***

Evet yanlış anlamadınız; yanlış okumadınız…

Herkesi siyasi ayrımı gözetmeksizin Ankara’da mitinge davet eden DİSK, KESK, TTB ve TMMOB, Birleşik Kamu İş’e ve bağlı sendikalarına “yasak” getirildi…

Yasak getirmekle kalmadı; DİSK, KESK, TTB ve TMMOB bu yasağı valiliğe ve Ankara emniyet müdürlüğüne iletti…

Valilikten ve Emniyet müdürlüğünden Birleşik Kamu İş’in ve bağlı sendikalarının mitinge katılımın engellenmesini talep ettiler…

***

DİSK, KESK, TTB ve TMMOB bununla da yetinmediler…

Valiliğe ve Emniyete “Eğer Birleşik Kamu İş’i siz engellemezseniz biz miting alanında zor kullanarak engelleriz” dediler…

1 Mayıs’ta İstanbul’da AKP’nin Taksim yasağına boyun eğenler Ankara’da Birleşik Kamu İş üyesi binlerce Kamu emekçisine mitinge katılım yasağı getirdiler…

Gerekçe; gerekçe çok basit binlerce KESK üyesi kamu emekçisi KESK’ten istifa ederek Birleşik Kamu İş’e geçiyor…

***

KESK ve Birleşik Kamu İş arasında anlaşmazlıklar ve sorunlar olabilir…

Ama bu 1 Mayıs'ta yasağa gerekçe olamaz...

KESK ve Birleşik Kamu İş arasında anlaşmazlıklar ve sorunlar olabilir…

Ama bu DİSK’e,TTB’ye ve TMMOB’a ‘’taraf’’ olmak hakkı ve Birleşik Kamu İş’e ‘’yasak’’ getirme gerekçesi olamaz…

***

2016’da 1 Mayıs bir anlamda “Turnusol” görevi gördü…

AKP’ye boyun eğenlerle AKP’ye direnenleri ayrıştırdı…

Bu 1 Mayıs gösterdi ki AKP yasakçılıkta yalnız değil…

AKP’nin yasakçı tavrının izleri demokrasi güçleri arasında da var…

Bütün yasaklara rağmen 1 Mayıs için mücadelemiz sürüyor; sürecek…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni