Senin Kurultayın, Benim Kurultayım!

Burası Cumhuriyet Halk Partisi… İşinize gelse de, gelmese de yazılı kuralları, gelenekleri ve ilkeleri var…

Hep söylüyorum, hep yazıyorum…

Gerçek bir âlem şu CHP’liler…

Şimdi de CHP’de senin kurultayın, benim kurultayım krizi…

CHP genel başkanı küçük bir çocuk gibi “Ben onların topuyla oynamam. Bana ne… Bana ne” diyor…

Bu kurultay, benim kurultayım…

Onların değil, diyor…

“Onlar” dediği 362 imzayı noterden toplayanlar…

CHP kurultay delegeleri…

***

CHP’nin örgütten sorunlu-pardon sorumlu genel başkan yardımcısı “Bir şey olmaz… Önceden bizim kurultayımızı yapacağız… Sonra o arkadaşlarımız isterlerse birde onlar için kurultay yaparız” diyor…

Hani, şu tüzük kurultayı için imzalar toplandığında “midesi bulanan” arkadaş, diyor bunları…

***

Ne demek “benim kurultayım”…

Burası kimsenin tapulu malı değil…

Kimsenin “özel” mülkü değil…

Burası Cumhuriyet Halk Partisi…

İşinize gelse de, gelmese de yazılı kuralları, gelenekleri ve ilkeleri var…

Sizi bağlayan tüzük ve siyasi partiler kanunu var…

Cumhuriyet Halk Partisi’ni kamuoyu önünde küçük düşürmeye kimsenin hakkı yok…

***

Artık süreç başlamıştır…

İmzalar toplanmış ve genel merkeze verilmiştir…

Ya yasal süre içinde tüzük kurultayını toplayacaksın… Ya da yine mecburen-mecburiyetten kayyum marifetiyle de olsa toplayacaksın…

Başka çıkış yok…

İster elli komisyon kur…

İstersen her yola başvur…

Yapacak bir şey yok…

Kaçacak bir yer yok…

***

Parti içi demokrasi ve demokratik tüzük talebini küçük hesaplara kurban etmeyin…

Gelin, hep birlikte CHP’yi demokratikleştirecek, parti içi demokrasiyi kurumsallaştıracak adımı birlikte atalım…

Gelin, kendi koltuklarının derdine düşen birkaç genel başkan yardımcısının oyununa gelmeyin…

Kurultay delegelerinin, parti örgütlerinin sesine kulak verin…

Emin olun, bu sizi zayıflatmaz…

Aksine, hem sizleri hem de CHP’yi güçlendirir…

İmambakır Üküş