Siyasetin demokratikleştirilmesi ve parti içi demokrasi

İmambakır Üküş yazdı, ''Kendisi 'demokratik' olmayan bir siyasi partinin ülkeye demokrasi vaat etmesi ne kadar inandırıcı olabilir?''

Siyasetin demokratikleştirilmesi tartışmaları Türkiye’nin hep gündeminde yer aldı…

Çünkü Türkiye’de siyasetin demokratik bir yapıda olduğunu söyleyebilmek mümkün değil…

Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne damgasını vuran hep ‘demokrasi dışı’ eğilimler oldu…

***

Tek parti döneminin dışında da neredeyse Türkiye, siyasi yaşamının büyük bir bölümünü ‘sıkıyönetim’ ve ‘olağanüstü hâl’lerle geçirmiş durumda…

Her on yılda bir neredeyse tekrarlanan askeri darbeler dönemi, zaten sınırlı ve sorunlu olan ‘demokrasi’yi de hep ‘askı’ya aldı…

Şimdi buna AKP’nin ‘Muhteşem 10 yıl’lık sivil darbesi eklendi…

***

Siyasi partiler ve seçim kanunu Türkiye’ye 12 Eylül faşizminden miras kaldı…

12 Eylül anayasasının her yeri değişti ama siyasi partiler ve seçim yasasının özü hep aynı kaldı…

Yasaklar ve barajlarla siyasetin sınırları çizilmek istendi…

Kısmen de başarılı olundu…

Çarpık bir siyaset ve seçim sistemi oluştu…

***

Siyasi partilerde ‘lider sultası’na izin veren bir yapı oluşturuldu…

Her şey ‘lider’lerin iki dudağı arasına sıkıştırıldı…

Bugün var olan siyasi partilerin tamamı ne yazık ki aynı durumda…

Siyasi partilerin ve seçim yasalarının liderlere tanıdığı olağanüstü ‘hak’lara kimse itiraz etmedi…

En ‘itiraz’ edenler de kendileri ‘iktidar’ olunca bırakın değiştirmeyi, bu ‘hak’ları sonuna kadar kullandı.

***

Türkiye’nin ‘demokratikleşmesi’ni istiyorsak önce siyasi partiler ve seçim yasası değiştirilmelidir.

Bu yasalardaki yasakçı hükümler değişmeden Türkiye demokratikleşemez.

Eğer Türkiye’de demokrasi istiyorsak önce bu alanda demokratikleşme yaşanması zorunludur.

Bu konuda samimi ve ısrarlı adım atmayanların demokrasiden bahsetmeye hakkı yoktur…

***

Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır…

Ancak, kendisi ‘demokratik’ olmayan bir siyasi partinin ülkeye demokrasi vaat etmesi ne kadar inandırıcı olabilir?

Kendi partisinde ‘tek adam’cılık yapanların ülkedeki ‘tek adam’cılığa itirazları ne kadar samimi olabilir?

Kendi partisinde ‘tek seçici’ olanların ülkede seçme ve seçilme hakkından bahsetmeleri ne kadar ikna edici olabilir?

***

‘Parti içi demokrasi’ ülkede demokrasiden bile daha önemlidir…

Zira ülkede demokrasiyi getirecek ve koruyacak olanlar ‘demokrat’ partilerdir…

Başka partiler için belki parti içi demokrasi pek önemli olmayabilir.

Ama kendini ‘sol’da tanımlayan bütün partiler için ön koşul parti içi demokrasidir…

Parti içi demokrasi ve çoğulculuğun olmadığı bir parti asla ‘sol’ bir parti olamaz…

***

Türkiye’de demokrasi mücadelesi vermemiz çok önemli ve zorunludur.

Ama ondan önce yapılması gereken, içinde yer aldığımız siyaset ortamının ve siyasi partilerin demokratikleştirilmesidir…

Bugün ‘sol’un bütün renkleriyle yenilgiye uğramasının ve gelişmemesinin en önemli nedenlerinin başında ‘parti içi demokrasi’nin yokluğu gelir…

Kendi içinde eleştiri ve tartışma ortamını yok ederek ‘lider’e bağlı yapılar haline gelen‘sol’ giderek kurumaya ve çürümeye başlamıştır…

Sol ve sosyalist bütün yapılarda yeni kadroların öne çıkmayışının nedeni de budur…

***

Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var…

Siyasetin demokratikleşmeye ihtiyacı var…

Ama daha önemlisi ‘sol’un demokratikleşmeye ihtiyacı var…

Çoğulcu ve demokratik bir yapı oluşturmadan ‘sol’un yeniden gür ve etkin bir şekilde filizlenmesi mümkün değildir…

Onun için ‘sol’un her şeyden önce ‘parti içi demokrasi’ye ihtiyacı var…

İmambakır Üküş