Siyasetin Rakkaseleri
Türkiye, doğu toplumu… Kültürel yapılanmasında doğu kültürünün izleri egemen…
Türkiye, doğu toplumu…
Kültürel yapılanmasında doğu kültürünün izleri egemen…
Yalnızca kültüründe değil, siyasetinde egemen…
***
Raks…
Ve Rakkaseler…
Doğu toplumlarının en vazgeçilmez özellikleri…
Hemen her eğlencenin en vazgeçilmez figürü…
Uğruna ne gözyaşları…
Uğruna ne kanlar dökülmüş rakkaselerin…
***
Bir sanattır raks
doğu toplumlarında…
Bir sanatçıdır rakkase…
Hem de en âlâsından…
Nice şiirler, şarkılar söylenmiştir…
Raks ve rakkaseler için…
***
Ne diyor Yahya Kemal Endülüs’de raks da…
“Yelpazeyle çevrilir
gibi birden dönüşleri”
“İşveyle devriliş,
saçılış, örtünüşleri”
***
İşte raksın ve rakkasenin püf noktası;
“birden dönüşleri”…
Bu birden dönüşler denince aklıma yalnızca rakkaseler gelmiyor…
Daha çok “siyasetçi”ler
geliyor…
O ne “dönüş”ler,
O ne “kıvırış”lar…
O ne “işve”ler, O
ne “naz”lar…
***
Rakkase bir
sanatçıdır…
Gözleri kamaştıran, şehvet ve hayranlık uyandıran raksıyla
izleyenleri büyüler…
Ya siyasetçi…
O da “güç” ve “iktidar” karşısın da yapar raksını…
“Güç” kimdeyse,
kim “iktidar”sa…
Onun önünde diz çöker, gerdan kırar…
Onun önünde “işveyle
devrilir”, kapaklanır…
***
İyi bir rakkasenin genç
olması gerekir…
Ve çok küçük yaşlardan itibaren raks etmesi gerek…
Yoksa vücudu o kıvrılışları yapamaz…
O muhteşem gösteriyi sunamaz…
Ya bizim siyasetçiler…
Hepsi koca koca adam, kadınlar…
Kimi eski bakan…
Kimi eski vekil…
Kimi eski Belediye
başkanı…
Kimi eski MYK üyesi…
Kimi eski Parti
Meclisi üyesi…
Kimi eski il başkanı…
Hatta kimi es kaza genel
başkanlık yapmış…
Yolda görsen, yol verirsin…
Otobüste denk gelsin yerini verirsin…
Ama o ne…
Hepsi en değme rakkaseye
taş çıkartır…
Hepsi en genç rakkaseden
daha iddialı…
“Güç” ve “İktidar” karşısında kıvırdıkça
kıvırıyor…
Gerdan kırıyor, diz çöküyor…
Çalkaladıkça, çalkalıyor…
“Altın kadeh her
elde, güneş her gönüldedir” (Yahya Kemal)
***
Raks bir sanat…
Rakkase bir
sanatçıdır…
İnsan izlerken keyfine doyum olmaz…
“Gözler kamaştıran
şala meftun eden güle”… (Yahya Kemal)
Ama bizim “siyaset”çileri
izlerken insanın içi burkuluyor…
Yazık… Yazık ki
yazık…
O koca adamlar ve kadınların “güç” ve “iktidar”
önündeki kıvrılışları, insanda yalnızca acıma
duygusu uyandırıyor…
Nedir bu bir koltuk
için kendinden geçişler…
Nedir bu bir güce
tapma merakı…
Yetmedi, kazandıklarınız…
Daha ne istiyorsunuz…
Allahtan belanızı bulmanızı mı?
***
Bu rüzgârgülünden daha hızlı dönen…
Bu bir koltuk için kendinden vazgeçen…
Bu güç ve iktidar kimdeyse onun emrine girenler mi
kurtaracak ülkeyi?
***
Hadi iş dünyasının kıvırmaları neyse…
Hadi yağmacı müteahhitlerin kıvırmaları neyse…
Hadi sağcıların kıvırmaları neyse…
Ya bu kendisine “sol”
veya “sosyal demokrat” diyenlerin
kıvırışları, diz çökmeleri…
***
Allah’ım sen bizi
bunlardan koru…
Sen bizi siyasetçi
rakkaselerden uzak tut…
Sen bunlara akıl
fikir ihsan eyle…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları