Sosyal Demokrasi mi? Başınız Sağolsun
İmambakır Üküş, ''Artık Avrupa’da 'sosyal demokrat' partiler savaşın ve işgalin temsilcileridir''…
Dünya işçi hareketi ve sosyalist hareketinin tarihinde büyük kopuşmaların olduğu tarihsel dönemeçler vardır…
İlk büyük “kopuşma” 1. Enternasyonal’de yaşanmıştır…
Uluslararası işçi hareketinin ilk örgütlenmesi olan Enternasyonel’de
daha çok “anarşist” ve “reformist” akımlar egemendi…
Marks ve Engels önderliğinde yürütülen mücadele aynı zaman
da “Marksizm”in inşasına yol açmıştır…
***
Kavram olarak “sosyal demokrasi” bu dönem ayrışma da
uluslararası işçi hareketinin bayrağı olmuştur…
Bu dönem “Marksist” harekette kendini “sosyal demokrat”
olarak tanımlamıştır…
O süreçte Alman, İngiliz ve Fransız işçi hareketinin
teorik-politik ve ideolojik sentezi olarak “Marksizm” 1. Enternasyonel’de
egemen politik yenilgisiyle sonuçlanan bu süreçte, “sosyal demokrasi” bütün
dünyadaki sosyalist ve işçi partilerinin ortak adı olmuştur…
***
Birinci dünya savaşına doğru uluslararası işçi hareketi ve
sosyalist hareketi yeniden bir “yol ayrımına” gelmiştir…
Yaklaşan savaşa karşı alınacak tavır konusunda dünya solu
ayrışma yaşanmıştır…
Rusya’da Lenin’in önderliğindeki hareket savaşın emperyalist
hareketine vurgu yaparak, savaşa karşı açık ve net tavır almıştır…
Ayrıca Emperyalist savaşa karşı iç savaşı örgütlemeyi
önermiştir…
Kendi burjuvazisinin yanında savaşa katılmayı reddeden
Lenin, Emperyalist savaşa karşı savaşı savunmuştu…
Alman sosyal demokratlarının öncülüğündeki hareketse savaşta
kendi burjuvalarının yanında olmayı savunmuştu…
***
Savaşı ve Emperyalizmin saldırganlığını savunmalar 1.
Enternasyonel’de egemen olmasıyla 1. Enternasyonel yeniden ayrışma noktasına
gelmişti…
Emperyalist savaşta kendi burjuvazilerinin yanında yer alıp,
devrimi dededenler kendilerini “sosyal demokrat” olarak tanımlarken, Lenin’in
önderliğindeki hareketse kendini “komünist” ve “işçi partisi” biçiminde
tanımlamıştır…
***
Bugün adına “Sosyalist Enternasyonel” örgütlenme geçmişteki
2. Enternasyoneldir…
İkinci dünya savaşından sonra Avrupa “Sosyal demokrat”ları
“refah” ve “insan hakları” odaklı bir siyasetle güçlendiler…
Sovyetlerin dağılmasından sonra ise “Sosyal Demokrasi”
yükselen “değer” haline geldi, getirildi…
***
Dünya yeni savaşlarla karşı karşıya olduğu bir süreçte
“sosyal demokrasi”de tarihsel ömrünü tamamlamış görünüyor…
Avrupa’daki “sosyal demokrat” partiler dünya da savaş ve
emperyalist saldırganlığın doğrudan sözcüleri/temsilcileri haline geldiler…
Irak’ın işgalinde ABD emperyalizmiyle birlikte hareket eden
Avrupa “sosyal demokrat”ları bu tavırlarını sürdürüyorlar…
Libya’nın işgalini de destekleyen ve bizzat işgalci güçler
içinde yer alan “sosyal demokrat”lar şimdi de Suriye’nin işgali için sıraya
girmiş durumdalar…
***
Bugün Avrupa “sosyal demokrat”ları ABD’den bile daha fazla “askeri
müdahale”den yanadır…
AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın Suriye’yi işgal planını alenen
destekleyenler “Avrupalı sosyal demokrat” partilerdir…
En son Kılıçdaroğlu’nun ziyaretinde patlak veren krizin
nedeni de budur…
Tayyip Erdoğan’ın politikalarıyla sosyal demokratların
Suriye politikası birebir örtüşüyor…
Artık Avrupa’da “sosyal demokrat” partiler savaşın ve
işgalin temsilcileridir…
***
“Sosyal demokrasi” tarihsel ömrünü tamamlamıştır…
Savaşın ve işgalin savunucusu partiler haline gelen Avrupa “sosyal
demokrasi”yle herkesin yollarını ayırma zamanı geldi, geçti bile…
Bunun en iyi örneği Latin Amerika “Sol”udur…
Latin Amerika Solu, Anti-emperyalist ve halkçı
politikalarıyla yeni bir yol açmıştır…
Hepimize düşen bu “yol”u güçlendirmektir…
***
“Sosyal demokrasi” çürüdü ve sonunda ömrünü tamamladı…
Bütün “sosyal demokrat”ların başı sağolsun…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları