loading
close
SON DAKİKALAR

Suikast: Halep yalanları ve gerçekler

İmambakır Üküş
Tarih: 22.12.2016
Köşe: @imambakirukus

İmambakır Üküş; El Nusra, IŞİD, El Kaide ve FETÖ benzeri bütün örgütlerin arkasında bir şekilde Amerika ve İsrail var; dolayısıyla CIA ve MOSSAD. Dikkatle bakın; Ortadoğu'daki bütün radikal İslamcı terör örgütlerinin bir tek hedef almadığı İsrail var...

Rusya Büyükelçisi Karlov bütün dünyanın gözü önünde cihatçı bir şovla öldürüldü...

Suikastı gerçekleştiren kişi ''Radikal İslamcı'' bir polisti...

Önceden tasarlanmıştı; politik söylemi hazırlanmış bir eylemdir...

Bu suikast basit, sıradan bir eylem değildir...

***

Suikast öncesi Türkiye'deki "politik iklim" çok önemli...

Halep'te cihatçı selefi terör örgütlerinin yenilmesiyle başlayan bir süreç yaşandı...

AKP yanlısı yandaş medya Halep'teki yenilgiden İran ve Rusya'yı sorumlu tuttu...

Yandaş medya ve AKP yanlısı çeşitli örgütler İran ve Rusya temsilcilikleri önünde gösteriler düzenlediler...

***

Cumhurbaşkanı ve başbakan "Halep'te katliam yapılıyor" diye dünyaya çağrılar yaptı...

AKP'liler "Halep'te katliam yapılıyor" diye açıklamalar yaptı...

Yandaş medya günlerce "Halep'te katliam" manşetleriyle çıktı...

AKP'nin ve yandaş medyanın kışkırtmalarıyla birçok yerde Rusya ve İran'a yönelik eylemler düzenlendi...

***

"Halep düşerse milyonlarca insan göç" eder dendi...

"Halep bir Sünni kenti, Esad'a bırakılamaz" dendi...

"Halep düşerse Esad Sünni Müslüman sivilleri katleder" dendi...

Peki, Halep düştü, ne oldu?

***

Halep kuşatması ve özgürleştirilmesi sürecinde cihatçı selefi örgütleri bir kaç mahalleye sıkıştı...

Rusya ve İran destekli Suriye ordusu ve gönüllülerden oluşan kuvvetler bu kuşatmayı sürdüler...

Türkiye günlerce, yüz binlerce insan "kuşatma altında" propagandası yaptı...

Sonuçta; Halep düştü ve gerçekler ortaya çıktı...

***

Halep'te cihatçı radikal İslamcı terör örgütleri bir kaç mahalleye sıkışınca Türkiye'nin de arabuluculuğunda "ateşkes" görüşmeleri başlatıldı...

Sonuçta; Türkiye, İran ve Rusya'nın anlaşmasıyla bir "ateşkes" ve "karşılıklı tahliye" kararı alındı...

Bu anlaşma çerçevesinde; Halep'te kuşatma altındaki cihat örgütlerin militanları ve yakınları sivillere İdlip veya Türkiye'ye geçişine izin verilecek buna karşılık İdlip'te El Nusra kuşatmasında iki köyden (Fua-Kufeyra) siviller ve yaralılar Halep'e getirilecekti...

Suriye bu anlaşmaya uymasına rağmen El Nusra'cılar "buradan ancak Şii'lerin ölüleri çıkar" dediler...

Türkiye ve yandaş medya gerçeği bilmesine rağmen Halep'ten ayrılan konvoya saldırıyı ve yakılan araçları Suriye ordusu yaktı diye manşetlere taşıdı...

Günlerdir Halep'te olan bitenlerle ilgili yalan haberlerle İran ve Rusya'yı hedef haline getirdi...

Halep'te sivil halkın Suriye ordusunun denetiminde olan bölgelere kaçtığını bile bile yalan haberler yaptılar...

Halep'te kuşatma altında kalan ve tahliye edilenlerin El Nusra ve diğer radikal İslamcı gruplar ve yakınları siviller olduğunu bile bile yalan haberler yaptılar...

***

"Halep düşerse milyonlarca insan göç eder" dediler yalan çıktı: kimse göç etmedi...

Halep düşerse Halep'te sivil katliam olur" dediler; tam tersine Halep düştü ve halk Halep sokaklarında kutlamalar yaptı...

"Halep Sünni kenti, Esad'a ve Şii'lere bırakılamaz" dediler; tam tersine Halep'te mücadelenin en önünde Arap Sünni halkı yer aldı...

"Halep'te sivillerin tahliyesini Rusya ve İran engelliyor" dediler; tam tersine Rusya ve İran Halep'ten ayrılmak isteyenlere güvenli geçiş için koridor oluşturdular...

***

Halep ve Suriye konusunda AKP ve yandaş medya sürekli yalan söyledi...

Yandaş medya ve AKP denetimindeki örgütler Rusya ve İran aleyhinde protestoların örgütlenmesine öncülük ettiler...

İşte suikast tam da bu "zehirli havada" gerçekleşti...

"Halep'te sivilleri katleden ve zulüm uygulayan Rusya"nın Ankara büyükelçisi öldürüldü...

Suikastı düzenleyen de zaten "Halep'in intikamını aldığını" iddia ediyordu...

***

Bu durumda yandaş medya ve AKP denetiminde günlerdir eylem yapanların bu suikastı yapanı "kahraman" ilan etmesi gerekiyordu...

Ama; tersi oldu...

AKP ve yandaş medya tam tersi bir tutum aldı...

Peki; dün yaptıklarınız ve söyledikleriniz ne olacak?

***

Bu suikast girişimi basit bir eylem veya politik ortamdan etkilenmiş bir "radikal İslamcı"nın eylemi değil...
Tam tersine planlanmış ve zamanlaması yapılmış bir eylemdir...

Tam da Rusya, Türkiye ve İran'ın Moskova'daki Suriye toplantısının bir gün öncesinde gerçekleştirilmiştir...

Bu suikast toplantıya karşı; bu toplantıda alınacak kararlara karşı yapılmış bir eylemdir...

***

Ankara Büyükelçisinin öldürülmesinden dolayı beklenen Rusya'nın bu toplantıyı iptal etmesi veya ertelemesiydi...

Rusya tam tersini yaptı ve toplantının yapılacağını ilan etti...

Ama daha önemlisi toplantının sonuçlarıdır...

Alınan kararlar bölgede Suriye politikalarının toptan değişeceğinin göstergesidir...

Türkiye de önceliğin Suriye'de terör örgütleri olduğunu kabul ederek; Esad yönetiminin kalacağını kabul ettiğini bir şekilde ilan etmiş oldu...

***

Suikast eylemcisi bir intihar eylemcisiydi....

22 yaşında "kindar ve dindar bir neslin" tipik örneğiydi...

Suikastci, suikast eylemi sırasında El Kaide - El Nusra marşı eşliğinde "Halep'in intikamını Rusya'dan aldığını" dünyaya ilan etti...

Her nedense Türkiye, suikastçının söylediklerini ve El Nusra bağlantılarının üstünü örterek, "FETÖ'cü" ilan etti...

***

El Nusra, IŞİD, El Kaide ve FETÖ benzeri bütün örgütlerin arkasında bir şekilde Amerika ve İsrail var, dolayısıyla CIA ve MOSSAD...

Zaten dikkatle bakın; Ortadoğu'daki bütün radikal İslamcı terör örgütlerinin bir tek hedef almadığı İsrail var...

Doğal ideolojik ve politik söylemleri itibarıyle İsrail düşmanları olması gereken bu örgütler İsrail'e karşı bugüne kadar bir tek eylem bile yapmamıştır...

Bu suikastın arkasındaki güç; Moskova'da masada olmayan güçtür...

***

Suriye'de ABD ve müttefikleri kaybetmiştir...

Suriye'de bölgede gerici körfez ülkeleri kaybetmiştir...

Suriye'de ABD ve körfez gericiliğiyle işbirliği yapan Türkiye kaybetmiştir...

Bu suikast, bölgedeki Suriye politikalarını değiştirmeye başlayan Türkiye'ye de bir mesajdır...

***

Türkiye; Moskova'da Rusya ve İran'la bir "uzlaşma" sağlayarak doğru yapmıştır...

Bugüne kadar uyguladığı politikalarının tam zıddı da olsa, gelinen yol ve alınan kararlar doğrudur...

Suriye'nin toprak bütünlüğü Türkiye'nin yararınadır...

Suriye'de "radikal örgütlerin" yenilmesi Türkiye'nin yararınadır...

İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları