Tayfun Talipoğlu ismini biliyorsunuzdur. Son dönemlerde iktidar yanlısı kanallarda kendine 'iş' bulamadı. Görünen o ki Aydın’da istediğini bulamayan Tayfun Talipoğlu rotayı İstanbul'a kırmış durumda…
CHP’de kongreler bitti, ama tartışmalar devam ediyor…
Daha çok belediye başkanlarının “yarışı” görünümündeydi kongreler...
Belediye başkanları daha bugünden 2019’un telaşındalar…
İlçelerde kim belediye başkanı olacak, büyükşehirde/ilde kim belediye başkanı olacak kavgası ve yarışı kongrelere damgasını vurdu…
***
İstanbul CHP İl Kongresi’ndeyse daha çok konuşulacak konular var…
Kim; kiminle hangi “pazarlık”larla ittifak yaptı?
Kim; “sol” gösterip “sağ” vurdu?
Kirli ilişkiler ve pazarlıklar bir bir ortaya çıkıyor…
***
Belediye başkanları “yarışır”larda, belediyelerle “iş” yapanlara gün doğmaz mı?
Fırsat bu fırsattır deyip, belediye başkanları yarışında “tetikçilik” yapanlara aradıkları “fırsat” çıktı…
Lüks otellerde boy gösterenler; delege “avı”na çıkanlar…
Olmadı yalan yanlış haberlerle, açıklamalarla “göze” girmeye çalışanlar sıra sıra dizildiler belediye başkanlarının karşısına…
***
Tayfun Talipoğlu ismini biliyorsunuzdur…
Kendisi “şöhretli” ve “tanınmış” bir kişidir…
13 yıllık AKP diktatörlüğünün büyük kısmında iktidar yanlısı kanallarda yer aldı, çalıştı…
13 yıllık haksızlık ve hukuksuzluk sürecinde pek kimse bir şeye “itiraz” ettiğini duyan olmadı…
***
Son dönemlerde iktidar yanlısı kanallarda kendine “iş” bulamadı…
O da rotayı CHP’li belediyelere kırdı…
Son olarak bildiğim kadarıyla Aydın Büyükşehir’de Özlem Çerçioğlu’nun yanındaydı…
Hatta Özlem Çerçioğlu’nun büyük desteğiyle Aydın’da ön seçime girdi; ancak 4. sıraya gelebildi…
Görünen o ki Aydın’da istediğini bulamayan Tayfun Talipoğlu rotayı İstanbul'a kırmış durumda…
***
Nedense Tayfun Talipoğlu CHP İstanbul İl Kongresi’nde Battal İlgezdi ve Cemal Canpolat’a destek verdi…
Olabilir; herkes herkesi destekleyebilir…
Hele işi-gücü belediyelerle olan kişilerin belediye başkanlarının desteklediğini desteklemesinden “doğal” ne olabilir ki?
Yeter ki; bu desteğin içinde “yalan” olmasın…
***
Tayfun Talipoğlu’nun Deniz Baykal’la ne “sorunu” var bilmiyorum…
Yaşadığı “Deniz Baykal Sendromu” için Tayfun Talipoğlu’nun çocukluğuna da gitmeyeceğim…
Ama bildiğim bir şey varsa; o da Tayfun Talipoğlu yalan söylüyor…
Deniz Baykal’ın bırakın İstanbul İl Kongresi’nde “taraf” olmayı; kongreyle uzak - yakın bir ilgisi olmadı.
***
Tayfun Talipoğlu; Gökhan Zeybek’i “eski”ler istiyor “algısı” yaratarak mahkum etmek istedi…
Sözde; Deniz Baykal delegeleri arayarak Bakan Zeybek’e oy istedi…
Yetmedi; Ali Topuz’dan Şinasi Öktem’e kadar “tepki” çeken ne kadar isim varsa sözde hepsi Gökhan Zeybek için çalıştı…
***
Deniz Baykal’ın İstanbul İl Kongresi’nde hiç kimseye bu konuda bir “telkin”i olmadı…
Ayrıca; Deniz Baykal’ın CHP’de hiçbir “iç müdahale”de taraf olması söz konusu değil…
Daha da önemlisi; Deniz Baykal, Gökhan Zeybek’in de içinde bulunduğu Şinasi Öktem’in il başkanlık sürecinde tavrını herkes biliyor…
Dolayısıyla; Deniz Baykal’ın hiç kimseye ne Gökhan Zeybek’e destek veya başkasına oy vermemek üzerinden bir tavrı söz konusu değil…
***
Ali Topuz’un son dönemlerde ön seçimler, parti içi demokrasi ve CHP’nin siyasi çizgisiyle ilgili uyarı ve önerileri dikkat çekici…
Ali Topuz; son dönemlerde daha çok “ilkesel” düzeyde eleştiri ve önerilerde bulundu…
Gökhan Zeybek için hiçbir destek çalışmasında bulunmadığı gibi; tanıdığı bildiği insanlara veya kendisine bir şey soranlara ise eski gençlik kolları başkanı Eşref Sami Bayar’a destek istedi…
***
Şinasi Öktem; beğenirsiniz beğenmezsiniz ama hep açık ve net olmuştur…
Kimi desteklediyse; çıkıp açık ve net bir şekilde desteklemiş veya karşı çıkmışsa açık ve net bir şekilde karşı çıkmıştır…
Ki ön seçimlerde Şinasi Öktem, İstanbul 1. bölgede eski öğrencisi Battal İlgezdi’nin eşine destek istemiştir.
Son “olağanüstü kurultay” için imzaya destek vermiş ve Kılıçdaroğlu’nu istifaya davet etmiştir…
Şinasi Öktem; Gökhan Zeybek aleyhinde bir çalışma yapmamış ama hiçbir yerde de Gökhan Zeybek için çalışma içinde olmamıştır…
***
Gökhan Zeybek aleyhinde kampanya yapmak için bu “yalan”lara ihtiyaç yoktur…
Gökhan Zeybek veya Şükrü Genç’e; Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Deniz Baykal’a söyleyecek bir “söz”ünüz varsa başka bir şekilde de söyleyebilirsiniz…
Yalanla veya uydurulmuş/imal edilmiş “bilgi”lerle gerçeğin üstünü örtemezsiniz…
Mehmet Sevigen ise Battal İlgezdi’ye ilk adaylığından itibaren destek olmuştur; Canpolat’a desteğiyse İlgezdi ve hemşehricilik üzerinden olmuştur…
***
Hiç kimse Cemal Canpolat’a “alevi” kimliğinden dolayı “itiraz” etmiyor…
Ayrıca; Cemal Canpolat’ın “alevi” kimliği Aleviler ve Alevi örgütlenmeleri nezdinde de “tartışmalıdır”…
Alevi Örgütleri için de Fetullah Gülen’in sözcülüğünü yapanlara Alevilerin ve örgütlerinin tavrı bellidir…
Mezhepçilik; Sunicilik veya Alevicilik hiç fark etmez çıkmaz yoldur…
***
Alevi’den ilçe başkanı da olur…
Alevi’den il başkanı da olur…
Alevi’den belediye başkanı da, milletvekili de olur…
Alevi’den genel başkan ve başbakan ve cumhurbaşkanı da olur…
Ama “Alevicilik” yapandan hiçbir şey olmaz…
***
CHP’de alt kimlikler ve inançlar üzerinden siyaset yapmak çıkmaz yoldur…
Önümüzde bir SHP deneyimi var…
Koca SHP’yi yozlaşmış belediye başkanları ve kimlik-inanç siyaseti çürüttü…
CHP’nin de belediye başkanları ve kimlik-inanç siyaseti simsarları elinde çürütülmesine izin verilmemelidir…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni