İmambakır Üküş; Bizler bütün eleştirimize rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’na sahip çıkarken; Kılıçdaroğlu kendisine karşı yeni bir genel başkan arayışında olan, İlhan Cihaner, Aykut Erdoğdu, Canan Kaftancıoğlu ve Zeynep Altıok’a kendi listesinde yer verdi.
CHP 35. Kurultayı sona erdi…
Sonuçları itibariyle CHP’nin geleceğine olan umutlarımızı artırdı…
CHP delegesinin kimsenin “askeri” olmadığını ortaya koydu.
Kurultay delegesi esas olarak “özgür iradesi”yle oy kullandı…
***
Bizler; CHP’de Sol Birlik Ve Dayanışma olarak kurultay delegelerinin “vicdan”ına inandık, güvendik…
Aylardır yürüttüğümüz çalışmaları son 20 günde olağanüstü bir şekilde arttırdık…
CHP’de “değişim” ve “yenilenme” çağrısı yaptık…
Bizler bu “çağrı”ları yaparken herkes “değişim” çağrımıza değil, genel başkandan gelecek “aday ol” çağrısına bakıyordu…
***
Arkamızda hiçbir “rant” gücü yoktu…
Arkamızda hiçbir “belediye gücü” yoktu…
Arkamızda ne “camii” gücü, ne de “cemevi” gücü yoktu…
Tam tersine “inanç” ve “rant” güçlerinin tamamı karşımızdaydı…
***
Arkamızda genel merkez gücü yoktu…
Arkamızda genel başkan gücü yoktu…
Hiçbir yerde “genel başkan böyle istiyor” diyecek bir gücümüz yoktu…
Bizler Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında ve ona sahip çıkarken; Kemal Kılıçdaroğlu ne yazık ki karşımızdaki “inanç”, “rant” güçlerine ve MYK’nın çürümüş yapısına sahip çıkmıştı…
***
Herkes CHP’nin kötü yönetildiğini söylüyordu…
Herkes bu MYK yapısının mutlaka değişmesi gerektiğini söylüyordu.
Ama “aynı” herkes günler öncesinden ortak bir mücadeleye de yanaşmıyordu…
Çünkü onların “eleştirisi”nin sınırını Kılıçdaroğlu belirleyecekti…
Anlı şanlı sözde “muhalif”lerimiz son gün, son saate kadar Kılıçdaroğlu’nun 52 kişilik listesinde olmayı hayal edip beklediler…
***
Bizler ilk günden itibaren gelin birlikte liste yapalım dedik.
Ancak herkes Kılıçdaroğlu’ndan gelecek telefonu bekledi…
Bizler ilk günden itibaren gelin birlikte liste yapalım dedik…
Ama herkes “Kılıçdaroğlu’nun listesi aynen geçer belki birkaç kişi listeyi” deler diyerek uzak durdu…
***
Ama 35. Kurultay sonuçları herkesin “algı”sını yerle bir etti…
Bizler değil, genel merkez bizim listeyi “deldi”…
Eğer herkes bizlere inansaydı bizim çıkaracağımız liste 52’de 52 yapardı…
Bu kez listemiz delindi ama bir dahaki sefere listemizin 52’de 52 alacağını şimdiden söyleyebilirim…
***
Bu süreçte bizlere destek olan, dayanışma gösteren tüm yol arkadaşlarıma, yoldaşlarıma sonsuz teşekkür ederim…
Gittiğimiz her ilde ve ilçede kapılarını ve yüreklerini bizlere açan yol arkadaşlarıma ve yoldaşlarıma sonsuz teşekkür ederim…
Mücadelemiz daha yeni başlıyor; bu daha başlangıç…
Şimdi yeniden yollara düşeceğiz; her yerde “birlik ve dayanışma” toplantılarımızı yapacağız…
Hep birlikte Türkiye’nin ve CHP’nin aydınlık geleceğine sahip çıkacağız…
***
Ve zorunlu bir açıklama yapmak durumundayız…
Bizler Türkiye’de demokrasi istiyoruz…
Bizler Türkiye’de hukukun üstünlüğünü ve egemenliğini istiyoruz…
Peki, CHP Kurultayı’nda demokrasinin ve hukukun katledilmesi girişimine sessiz mi kalacağız; göz mü yumacağız?
***
Kurultay salonunda kürsüyü işgal etmek zorunda kaldığımız için herkesten özür diliyorum.
Ama haklıydık; yapmak zorundaydık…
Seçim başladığında divanın görevi sona erer…
Ayrıca divanın görevi devam etse bile hiç kimse eline bir anahtar liste alıp “bu genel başkanın listesi, buna göre oy vereceksiniz” diyemez…
***
Seçim kurulu suç işlemiştir…
Divan suç işlemiştir…
Bunu tezgahlayanlar suç işlemiştir…
Parti içi demokrasi, parti içi hukuk ve özgür seçim katledilmek istenmiştir.
***
Bizler yaptığımız konuşmalarla bu yapılanların “suç” olduğunu ifade ettik…
CHP delegesinin kimsenin emir kulu veya askeri olmadığını söyledik…
Kurultay delegelerine özgür iradeleriyle, vicdanlarıyla oy kullanması gerektiğini ifade ettik…
Ayrıca; tüm listelerin ve adayların Kemal Kılıçdaroğlu’nun listesi ve adayı olduğunu söyleyerek Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sahip çıktık; hem de Kılıçdaroğlu’nun ayrı listesi ve adayları olduğunu bilmemize rağmen.
***
CHP’de “buz” kırılmış; yol açılmıştır…
Önemli olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bunu görebilmesidir…
Ancak çok “umutlu” değilim…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “köklü değişim ve yenilenme” yapacağı söylemine biz inandık ve güvendik; CHP’de “değişim” ve “yenilenme” için çalıştık…
Ancak Kılıçdaroğlu eski yapıyı, eski MYK’yı aynen kendi anahtar listesine aldı…
***
Bırakın MYK’yı aynen kendi “anahtar listesi”ne almayı, kendisine karşı “genel başkan adayı arayışında” olan isimleri de kendi listesine aldı…
Bizler bütün eleştirimize rağmen Kemal Kılıçdaroğlu’na sahip çıkarken; Kılıçdaroğlu kendisine karşı yeni bir genel başkan arayışında olan, İlhan Cihaner, Aykut Erdoğdu, Canan Kaftancıoğlu ve Zeynep Altıok’a kendi listesinde yer verdi.
Bizler bu kurultaydan büyük umutlarla ve CHP’nin geleceğine büyük inançla çıktık…
Umarım, Kemal Kılıçdaroğlu da kurultaydan doğru sonuçlar çıkararak parti meclisi listesinde yapamadığı değişim ve yenilenmeyi MYK yapılanmasında yapar.
***
Bir Tekin Bingöl, Bülent Tezcan, Sezgin Tanrıkulu ve Veli Ağbaba’dan kurtulmak için CHP bir kez daha kurultaya gitmek zorunda kalmaz…
Kurultay delegelerinin başladığı “temizliğe”, Kılıçdaroğlu’da sahip çıkar ve devamını getirir…
İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni