Tirajı komik bir darbe girişimi

İmambakır Üküş; Peki bu ''darbecileri'' ordu içinde kim korudu? Ergenekon, Balyoz, Polonezköy, Casusluk ve Fuhuş davalarında TSK’daki yurtsever subaylara kim operasyon yaptı…

Türkiye çok sayıda “darbe” yaşamış bir ülke…

Böylesini ilk defa yaşıyor…

27 Mayıs’ı, 12 Mart’ı, 12 Eylül’ü görmüş bu ülke…

İlk kez “darbe mi değil mi” dedirten bir “darbe girişimini” görüyor-yaşıyor bu ülke…

***

Ülkede “darbe” oluyor ama “darbe” olduğuna inanan yok…

Ülkede “darbe” oluyor ama sokakta “darbeciler” yok…

Ülkede “darbe” oluyor ama Genelkurmayın haberi yok…

Ülkede “darbe” oluyor ama MİT’in haberi yok…

***

Bu ülkenin “güvenliği” TSK’ya ve Genelkurmaya emanet…

Bir “düşman” ülke Türkiye’ye saldırsa Türkiye’nin “güvenliği” bu TSK’ya ve Genelkurmaya emanet…

Ülkenin “güvenliğinin” emanet edildiği Genelkurmay ve kuvvet komutanları kendi güvenliklerini bile sağlayamıyor…

Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanları hiçbir direniş göstermeden “teslim” oluyorlar…

***

Çok “ilginç” bir ülke Türkiye…

Birden fazla “istihbarat örgütü” var…

MİT’i var, Emniyet istihbaratı, Genelkurmay ve jandarma istihbaratı var…

Hiçbir olaydan veya eylemden; olmadan veya gerçekleşmeden haberi olmuyor…

***

Darbe kime karşı yapılır?

Tabii ki; iktidara ve hükümete; hükümetteki partiye…

Türkiye’de “darbe girişimi” yapılmış ama iktidara/hükümete, iktidardaki partiye karşı hiçbir şey yok…

Tam tersine hükümet yetkilileri ortalıkta; açıklama üstüne açıklama yapıyorlar…

***

İlk defa akşam saatlerinde bir “darbe girişimi” yapılıyor…

“Darbe” yapanlar istemiş ki herkes “ayakta” ve “uyanıkken” “darbe” yapalım…

Öyle emrivaki olmasın; öyle habersiz bir şey olmasın…

Bu nedenle akşam 22.15’te “darbe girişimi” yapılıyor…

***

“Darbe girişimi” yapanların iktidarı “etkisiz” kılmak için hiçbir eylemi yok…

Bırakın iktidarı etkisiz kılmak için bir eylemi sokakları tutmak gibi bir çabası da yok…

Ortada bir “darbe girişimi” var ama sokakta-ortalıkta “darbeci” yok…

Bütün gece yollardaydık; Sakarya’dan Kocaeli’ne ve İstanbul’a kadar ortalıkta hiç kimse yoktu…

***

Ordu içinde “küçük bir azınlık” darbe girişimi yaptı deniyor…

Peki; Ordu içindeki “büyük çoğunluk” ne yaptı?

Neden; “darbe girişimine” destek vermeyen askerler sokağa çıkmadı?

Neden; “darbe girişimi”ni polis önlemeye çalıştı; neden “büyük çoğunluk”, ordu yönetimi “darbecileri” etkisizleştirmek için harekete geçmedi…

***

Ordunun “darbe girişimine” inanan olmadı…

Toplumun büyük çoğunluğu “darbe girişiminin” AKP’nin ve Sarayın bir “oyunu” olduğunu düşündü…

Bu nedenle toplumda “darbecilerin” hiçbir karşılığı olmadı…

AKP karşıtı çoğunluğa güvenen “darbecilerin” bu güvenleri boşa çıktı…

***

Darbelerden çok çekmiş bir ülke Türkiye…

O nedenle hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın darbelerin bir karşılığı yok Türkiye’de…

Bu nedenle de ilk andan itibaren bütün Türkiye darbe karşıtlığında birleşti…

Türkiye’de her şeye rağmen parlamenter demokrasiye olan inanç ve güven kendini ortaya koydu…

***

AKP’yi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı o yıkmaya çalıştıkları demokrasi ve parlamenter rejim kurtardı…

CHP’den, MHP’ye, HDP’den bütün meclis dışı partilere kadar herkes darbe karşısında tereddütsüz yer aldı…

İşin ironik yanıysa AKP’nin her gün “darbecilikle” suçladığı CHP ve çeşitli medya temsilcileri tereddütsüz bir şekilde darbe karşısında yer aldılar…

“Darbecilikle” suçladıkları “Gezicilerin” tamamı darbe girişimi karşısında tereddütsüz, amasız bir şekilde yer aldı…

***

“Darbe girişimi”nin ordu içindeki “cemaatçi” yapılanmanın eseri olduğu çok açıktı…

İlk andan itibaren tereddütsüz bir şekilde bu “girişimi” cemaatin “darbe” girişimi olarak ilan ettik…

Yine ilk andan itibaren hep birlikte bu “darbe girişimi” karşında “demokrasi” ve “özgürlükler” için mücadele çağrısı yaptık…

Yine “AKP karşıtı olmak başka şey darbeye destek olmak başka şey” diyerek hangi gerekçeyle olursa olsun darbeye karşı mücadele çağrısı yaptık…

Türkiye’de solun bütün renkleri de az-çok bu doğrultuda tavır aldı…

***

Peki bu “darbecileri” ordu içinde kim korudu?

O “darbeciler” o görev ve yetkileri kimin sayesinde elde ettiler…

Peki bu “darbeciler” TSK içinde yurtsever subaylara karşı operasyon yapılırken kimler tarafından korundu?

14 yıldır bunları TSK’ya kim yerleştirdi?

***

Ergenekon, Balyoz, Polonezköy, Casusluk ve Fuhuş davalarında TSK’daki yurtsever subaylara kim operasyon yaptı…

Kimler bu davaları gerekçe göstererek TSK’da yurtsever subayların atılmasını sağladı…

Kimler bu durumları gerekçe göstererek TSK’da yurtsever subayları zorunlu olarak emekli etti?

Kimler bu davalar sırasında görevdeki TSK’daki yurtsever subaylara baskı yaparak istifa etmelerini sağladı?

***

Darbeciler ve AKP yönetimi 13 yıl birlikte her işi yaptı…

Darbeciler ve AKP yönetimi birlikte TSK’ya operasyon yaptılar…

Darbeciler ve AKP yönetimi TSK’dan yurtsever subayları birlikte gözaltına aldı; birlikte tutukladılar…

Darbeciler ve AKP yönetimi bugün “darbe girişiminde” bulunanların TSK içinde yolunu birlikte açtılar…

***

Başarısız bir “darbe girişimi” olduğu ilk andan itibaren belli olan bir girişimdi…

Darbecilerin “darbe” konusunda bile “ciddi” bir hazırlıklarının olmadığı ortaya çıktı…

Bu nedenle de daha çok AKP’nin “başkanlık yolunu açmak için bir oyun” algısı darbecileri ilk andan itibaren yalnızlaştırdı…

Ayrıca; Cemaatin girişimi olduğu belli olan “darbeye” kimsenin “itibar” etmesi mümkün değildi…

***

“Darbe girişimi” Türkiye’nin ne kadar sahipsiz olduğunu bir kez daha ortaya koydu…

Ülkeyi koruyacak ne bir ordusu ne de bir MİT’i var…

Her şeyi AKP’yi ve RTE’yi “korumak” üzerine kurarsanız olacağı da budur…

Sahipsiz bir ülke Türkiye…

İmambakır Üküş
İstanbul Gerçeği Genel Yayın Yönetmeni