loading
close
SON DAKİKALAR

Toplumsal Muhalefet ve Önderlik Sorunu

İmambakır Üküş
Tarih: 24.05.2012
Köşe: @imambakirukus

Türkiye’de ciddi bir önderlik krizi yaşanmaktadır…

Sanata ve Tiyatrolara yönelik sansür ve baskılara karşı binlerce insan sokaklarda eylem yaptı…

 

1 Mayıs’ta yüzbinler alanlardaydı…

 

19 Mayıs’ta milyonlar sokaklardaydı…

 

Ve şimdi 23 Mayıs’ta kamu emekçileri sokaktaydı…

 

***

 

Referandumda bir aldatmaca olarak sunulan ama bu güne kadar hiçbir adım atılmayan memurlara “grevli-toplu sözleşmeli” sendikal hakları, kamu emekçileri eylemleriyle hayata geçirdiler…

 

Dalga geçer gibi açıklanan komik zam oranlarına tepkiyi ve sendikal haklarına sahip çıkmayı, alanlarda-meydanlarda ortaya koyan kamu emekçileri, açtıkları yolu büyütmek zorundadır…

 

***

 

Çay üreticilerinden, atanamayan öğretmenlere, gençlikten, işçilere ve memurlara kadar herkes sokaklarda…

 

Herkes “hak” arayışında…

 

Bir yönüyle toplumsal muhalefet dalga dalga yükseliyor görünüyor…

 

Birbirinden farklı nedenlerle ve birbirinden farklı taleplerle yola çıkan toplumsal muhalefetin en önemli sorunu, birleşik bir hal alamamasıdır…

 

Ortaya çıktığı gibi, bir saman alevi gibi yok olmasıdır…

 

Egemen güçler ve AKP, gündeme hızla müdahale ederek, zaman içinde tüm toplumsal tepkileri “sönümlemeyi” başarabilmektedir…

 

***

 

Türkiye’de ciddi bir önderlik krizi yaşanmaktadır…

 

Bu kriz, hem toplumsal hareketlerde hem de siyasal hareketlerde vardır…

 

Mücadelenin ve örgütlenmenin her alanında ciddi bir önderlik krizi yaşanıyor…

 

Ne işçi sınıfı hareketlerinde, ne kamu emekçilerinde bu önderlik krizi aşılabilmiştir…

 

Ne de siyasal parti ve örgütlerde bu sorun aşılabilmiştir…

 

Bırakın bu sorunu aşabilmeyi, ne yazık ki tüm toplumsal ve siyasal muhalefet hareketleri bu durumu bilince çıkarıp, çözüm yollarını bile tartışmaktan çok uzaktır…

 

***

 

Siyasal ve toplumsal muhalefetin çok parçalı olmasından öte bir sorunumuz vardır…

 

Oda, tüm yapıların “kapalı devre” yaşamasıdır…

 

Yer yerinden oynasa, dünya yıkılsa bile ne yazık ki, “bizim” örgütlerimiziniç dünyası”nda değişen bir şey olmuyor…

 

Hayata kapalı, statik ve giderek tarikatvari bir hal alan örgütler dünyamızda, her ne yaparsa yapsın “bizimkiler haklıdır” diyen bir cemaatvari kitle de oluşmuştur…

 

***

 

AKP’yi yıkacak toplumsal dip dalgalarının habercisi olan mevcut durum, değişmez değildir…

 

Bu her iki anlamda da (hem olumlu hem de olumsuz) böyledir…

 

Şimdi görev; ortaya çıkan toplumsal ve siyasal karşı çıkışları birleşik bir mücadele hattında toplayabilmektir…

 

İmambakır Üküş

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları