Toplumsal Muhalefet ve Önderlik Sorunu
Türkiye’de ciddi bir önderlik krizi yaşanmaktadır…
Sanata ve Tiyatrolara yönelik sansür ve baskılara karşı binlerce insan sokaklarda eylem yaptı…
1 Mayıs’ta
yüzbinler alanlardaydı…
19 Mayıs’ta
milyonlar sokaklardaydı…
Ve şimdi 23 Mayıs’ta
kamu emekçileri sokaktaydı…
***
Referandumda bir aldatmaca olarak sunulan ama bu güne kadar
hiçbir adım atılmayan memurlara “grevli-toplu
sözleşmeli” sendikal hakları, kamu emekçileri eylemleriyle hayata
geçirdiler…
Dalga geçer gibi açıklanan komik zam oranlarına tepkiyi ve
sendikal haklarına sahip çıkmayı, alanlarda-meydanlarda ortaya koyan kamu
emekçileri, açtıkları yolu büyütmek zorundadır…
***
Çay üreticilerinden, atanamayan öğretmenlere, gençlikten,
işçilere ve memurlara kadar herkes sokaklarda…
Herkes “hak”
arayışında…
Bir yönüyle toplumsal muhalefet dalga dalga yükseliyor
görünüyor…
Birbirinden farklı nedenlerle
ve birbirinden farklı taleplerle
yola çıkan toplumsal muhalefetin en önemli sorunu, birleşik bir hal alamamasıdır…
Ortaya çıktığı gibi, bir saman alevi gibi yok olmasıdır…
Egemen güçler ve AKP,
gündeme hızla müdahale ederek, zaman içinde tüm toplumsal tepkileri “sönümlemeyi” başarabilmektedir…
***
Türkiye’de ciddi
bir önderlik krizi yaşanmaktadır…
Bu kriz, hem toplumsal hareketlerde hem de siyasal hareketlerde vardır…
Mücadelenin ve örgütlenmenin her alanında ciddi bir önderlik krizi yaşanıyor…
Ne işçi sınıfı hareketlerinde,
ne kamu emekçilerinde bu önderlik krizi aşılabilmiştir…
Ne de siyasal parti
ve örgütlerde bu sorun
aşılabilmiştir…
Bırakın bu sorunu aşabilmeyi, ne yazık ki tüm toplumsal ve
siyasal muhalefet hareketleri bu durumu
bilince çıkarıp, çözüm yollarını bile
tartışmaktan çok uzaktır…
***
Siyasal ve toplumsal muhalefetin çok parçalı olmasından öte bir sorunumuz vardır…
Oda, tüm yapıların “kapalı
devre” yaşamasıdır…
Yer yerinden oynasa, dünya yıkılsa bile ne yazık ki, “bizim” örgütlerimizin “iç dünyası”nda değişen bir şey olmuyor…
Hayata kapalı, statik ve giderek tarikatvari bir hal alan örgütler dünyamızda, her ne yaparsa yapsın
“bizimkiler haklıdır” diyen bir cemaatvari kitle de oluşmuştur…
***
AKP’yi yıkacak toplumsal dip dalgalarının habercisi
olan mevcut durum, değişmez değildir…
Bu her iki anlamda da (hem
olumlu hem de olumsuz) böyledir…
Şimdi görev; ortaya çıkan toplumsal ve siyasal karşı
çıkışları birleşik bir mücadele hattında toplayabilmektir…
İmambakır Üküş
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları