İmambakır Üküş; CHP; çok haklı ve doğru bir şekilde Adalet, demokrasi, özgürlük ve eşitlik isteyenlerin büyük çoğunluğunu birleştirdi. Türkiye’nin ''sağ''ının da Türkiye’nin ''sol''unun da umudu CHP oldu…
Son dönemlerde gündemi CHP belirlemeye başladı…Bunda yalnızca CHP’nin rolü yok…Giderek güç kaybettiğinin farkında olan AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrı da buna hizmet ediyor…Kılıçdaroğlu ve CHP’ye “orantısız” ve “ölçüsüz” saldırarak da tam tersine Kılıçdaroğlu ve CHP’ye hizmet ediyor…***AKP ve Türkiye için “kırılma noktası” Gezi direnişidir…AKP de Türkiye de baskı rejiminin yıkılabileceğini o gün gördü…İşte AKP onu Gezi direnişinde gördüğü için Gezi direnişini asla unutmuyor…Ne olursa olsun, AKP mutlaka getirip Gezi direnişine bağlıyor…***Gezi direnişinin yarattığı birikim 16 Nisan referandumunda yeni bir “hal” aldı…Gezi direnişinde olduğu gibi milyonlarca insan hiçbir siyasal, ideolojik, kültürel ve inanç sınırlaması olmadan birleşti…16 Nisan’da AKP bütün Türkiye’de kaybetti…Bu kaybediş “oy” ve “oranların” ötesinde bir kaybediştir…***Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi sürecin yeni bir halkasıydı…Gezi'de ve 16 Nisan’da bir araya gelenler bu yürüyüş ve mitingde de bir araya geldiler…Adalet Mitingi yeni bir “kırılma noktası”ydı…16 Nisan’da “Hayır” diyen milyonların kazanma iddiasını ortaya koydu…***Adalet Kurultayı sürecin yeni bir halkası oldu…Katılım, zamanlama ve programlama ile ilgili birçok şey söylenebilir; birçok eleştiri getirilebilir…Ama 16 Nisan’da başlayan Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingi'nde devam eden önemli bir “süreç” burada da devam etti…Türkiye’nin “sağı” ve “solu” CHP’nin düzenlediği bir etkinlikte bir araya geldi…***CHP, 16 Nisan referandum kampanyasını CHP amblemi ve bayrakları olmadan yürüttü…CHP, Adalet Yürüyüşü ve Adalet Mitingini de CHP amblemi ve bayrakları olmadan yürüttü…CHP, Adalet Kurultayı'nı da CHP amblemi ve bayrakları olmadan yaptı…Ama yine de sonuçta bütün bunları CHP yaptı…***Düne kadar CHP’yi “faşist ve sağcı parti” diyerek suçlayan sol-sosyalist güçler de bütün bu faaliyetlerde vardı…Düne kadar CHP’yi “dinsiz ve komünist parti” olarak gören çok sayıda “sağ” veya “muhafazakâr” çevreler de vardı…CHP çok haklı ve doğru bir şekilde adalet, demokrasi, özgürlük ve eşitlik isteyenlerin büyük çoğunluğunu birleştirdi…Türkiye’nin “sağ”ının da Türkiye’nin “sol”unun da umudu CHP oldu…*** Bu durum CHP ve Kılıçdaroğlu’na tarihi bir sorumluluk yüklüyor…CHP artık hiçbir kararını yalnızca CHP içi dengeler ve reflekslerle alamaz…CHP artık 16 Nisan’dan beri kendileriyle yürüyen herkesi dikkate almak durumundadır…CHP’nin sorumluluğu artık yalnız CHP’ye karşı değildir…***CHP 2019 seçimlerine bu sorumlulukla hazırlanmalıdır…Türkiye’nin bütün demokrasi güçlerinin birliğini hedeflemelidir…Şu anda da zaten bütün demokrasi güçlerinin umudu da CHP’dir…Yeter ki CHP küçük hesaplarla bu umudu ve bu imkanı heba etmesin…
İmambakır Üküş
www.istanbulgercegi.com Genel Yayın Yönetmeni